1000 den başlayan fiyatların sonunu göremez olduk. Sobalı, 1+1, doğalgazlı vs ne olursa olsun ev sahipleri çıldırmış şekilde kiralara zam yapıyor ya da yüksek rakamdan söylüyorlar istedikleri kirayı.

Olaya elbette "milletin kendi malı kaça isterse ona verir" bakış açısıyla bakmayacağım. Eğer bu şehrin tarihinde insanın insanı sömürmemesi diye bir şeyler yaşanmışsa kimsenin de bakmaya hakkı yok. Kendimizden başka kimsenin solculuğunu beğenmezken hepimiz vahşi kapitalizmin acımasız uygulayıcıları haline geliyoruz. Ülkenin ekonomik durumu ortadayken insanların kiracıları geçim kaynağı olarak görmesini reddediyorum. Hepimizin bildiği gibi ev sahibinin ihtiyacı bile olmasa evine yüksek miktarda kira istemekten geri durmuyor. Peki, Dersim kamuoyu neden bu kadar sessiz. Asker polisten kira alıp kiraları yükseltmek bizim hangi değerimize uyuyor, biri bana anlatsın. Ekonomik zorluklar altında ezilen bir halka bu denli kira artışı yapmak bize yakışıyor mu. Hayır, biz her şeye itiraz ederdik bunda niye sesimiz çıkmıyor. Ev sahiplerinin içlerinde vicdan taşımak yerine ceplerinde para taşıma hırsına söyleyecek hiç mi sözümüz yok. Para bizim topraklarımızda da en önemli unsur haline geldi. Kirayı hiç utanmadan hunharca artıran ya da söyleyen ev sahiplerine toplum olarak verecek hiç mi bi cevabımız yok. "Kirayı bu, vermiyorsan çık" söylemi ile insanların baş başa bırakılması Dersim'in hangi devrimcilik(!) anlayışının ürünü?

Ben diyorum ki ev sahiplerinin bu kontrolsüz kira artırımına ya da kirja sözleşmelerine karşı sesimizi çıkaralım. Doğru olmayan bir şeye itiraz tüm zamanlarda doğru şeyi yapmayan herkese karşı yapılabilmeli.

EYLEM SÜRGEÇ