CHP Tunceli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Hüseyin Aygün ile Almanya Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Mehmet Kılıç, Refet Küçüktiryaki’nin 12.02.1980 tarih ve 5191-21 Ek-14 belgesinde yer alan ifadeler ile ilgili ABD Ankara Büyükelçiliğine mektup yazdı.

İki vekil tarafından yazılan mektupta şu ifadelere yer verildi:

 

11.11.2012 tarihli basına yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan EVREN’in Cumhurbaşkanlığı Köşkü resmi arşivinde ulaşılan 12.02.1980 tarih 5191-21 EK-14 belge, Amerika Birleşik Devletleri’ne mensup elçilik yetkililerin Türkiye’de yürüttüğü bazı faaliyetleri gündeme getirmektedir. Alevilere yapılan katliamlarda rol alan aktörlerin atanmasında Sayın Büyükelçiliğinizin bir rolü olup olmadığının aydınlatılması gerekmektedir. Temmuz 1975 ile Şubat 1978 tarihleri arasında Malatya Valisi ve Aralık 1979 - Nisan 1980 yılları arasında Emniyet Genel Müdürü olan Refet KÜÇÜKTİRYAKİ söz konusu mektupta şu ifadeleri kullanmıştır:

“Beni Emniyet Genel Müdürü yapan Başbakan Süleyman DEMİREL değildir. Ben, beni keşfeden Amerikan Hükümeti’nin Ankara Temsilciliği’nce tavsiye üzerine bu göreve atandım. Türkiye’de ilk defa, resmi olarak Alevi-Kızılbaş ‘Soykırımı’nı (Devlet adına) başlatan benim. 1976 yılının Ocak ayında, Malatya Beylerderesi olayından sonra, Malatya il merkezindeki 40 bin Alevi Kızılbaş’a kan kusturdum. Yavuz Sultan Selim’den sonra en büyük Alevi-Kızılbaş düşmanı benim. Beylerderesi olayları sırasında, yanımda Malatya İl Jandarma Komutanı Albay olduğu halde, 'Malatya’daki tüm Alevi-Kızılbaş köyleri ortadan kaldırılmalı' dedim. 1976 yılında ben Malatya’da Vali iken, Malatya Emniyet Müdürü olan (ki o da en az benim kadar Alevi-Kızılbaş kasabıdır) Abdülkadir AKSU’yu benim yardımcım yaptım. Ankara’da Alevi-Kızılbaşlar’n oturduğu 'Kurtarılmış Bölge' adlı semtlere kan kusturan Reşat AKKAYA’yı Ankara Emniyet Müdürü yapan benim. Bulgaristan üzerinden gelen komünist silahlarla, Alevi kasaplığını yürütmüş adamım.”

12.02.1980 tarih 5191-21 EK-14 belgesinde yer alan bilgiler ışığında aşağıdaki sorularımıza yanıt vererek Türkiye kamuoyunun aydınlatılmasına yardımcı olmanızı dileriz:

1.         İlgili dönemde Türkiye’de görev yapan ABD Büyükelçiliği’nin, Türk kamu makamlarına atanacak görevliler hakkında bir yetkisi veya söz hakkı var mıydı? ABD tarafından Türk hükümet yetkililerine atanması "tavsiye edilen" resmi görevliler olmuş mudur?

2.         Mektupta belirtildiği gibi Refet Küçüktiryaki’nin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atanmasında ABD Ankara Büyükelçiliği’nin tavsiyesi olmuş mudur?

3.         Özelde Malatya olmak üzere Türkiye genelinde -mektupta da belirtildiği gibi- 1976 ve sonrasında Alevi toplumuna yapılan baskı, işkence, zorla göç ettirme ve hatta öldürme eylemleri ile ilgili ABD makamlarının bir planlaması, koordinesi, yönlendirmesi veya benzeri bir çalışması olmuş mudur?

4.         Refet Küçüktiryaki ile ilgili arşivinizde herhangi bir belge veyabilgi var mıdır?

5.         Refet Küçüktiryaki'nin mektubunda adlarından söz ettiği Abdülkadir Aksu ve Reşat Akkaya’nın atamalarına ilişkin bilginiz var mıdır? Adı geçen kişilerin "Alevi-Kızılbaş Kasabı" olduğuna dair belge-bilgi kayıtlarınızda var mıdır? Bu kişilerin günümüzde emniyet müdürü ve milletvekili olduğu düşünüldüğünde 12 Eylül askeri darbesinden bu yana idari ve politik rolleriyle ilgili bilginiz var mıdır?

6.         Türkiye’de özellikle 12 Eylül 1980 askeri darbesinden önce ve sonra Alevi toplumuna yönelik yapılan baskı, asimilasyon ve yok etme politikası ile ilgili Büyükelçilik arşivinizde belge veya bilgi var mıdır?