<p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">TBMM Başkanlığına Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı yanıtlanması istemiyle soru önergesi veren HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü önergesinde şunları dile getirdi: “1500’lü yıllara ait kaynaklara göre Kürdistan’ın merkezi konumunda olan ve Kürdistan Mirleri tarafından çoğunlukla yarı bağımsız yönetilen Çemişgezek, yani Dersim, kendine has sosyal yapısıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel çeşitliliğinin önemli bir bileşeni olmuştur.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Geçmişte Kürt, Ermeni, Süryani gibi etnik toplulukların oluşturduğu kadim Dersim ne yazık ki bu kültürel zenginliğini merkezi otoritenin saldırılarından koruyamamış, büyük katliamlar ve sürgünler yaşamıştır.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Kürt Alevi (Rae Haq) çoğunluğun, kimliğinden doğan bu zengin kültürel sosyal doku, zaman içerisinde Sünni İslam’ın içtihatlarına göre yönetilen imparatorluk Şeyhülislamlarının gayrı insani ve gayrı âhlaki fetvalarına mâruz kalmıştır, ne yazık ki çok kez katline ferman verilmiştir. Osmanlı devlet adamlarından Şakir Paşa ve Mehmet Zeki Paşa 1896 tarihinde Babıâli’ye gönderdikleri Dersim Islahatı Hakkında isimli Layiha’da “Halkın birbiriyle irtibatını kesmek için kordon (kordondan kasıt barajların yapılmasıdır) ve karakollar kurulmalı ve Nakşibendi tarikatları kurulmalı” önerisini yapılmışlardır. Bölgenin coğrafi yapısını deforme edip, demografik yapıda tahribat yaratmak ve dini inancını asimile etmek fikrindedirler.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Dersim’in çok kültürlü özerk yapısı merkezi otorite tarafından kabul görmemiş ve 1800’lü yıllardan başlamak üzere çok sayıda yazılan gizli-açık raporlarda Dersim’in sosyal yapısının dağıtılması önerilmiş ve köylerin birbirileriyle olan ilişkileri koparılmak maksadıyla blok havuzlar, yani barajların yapılması önerilmiştir.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Osmanlı İmparatorluğu’nun gazabî mirasını devralan İttihat Terakki, bütün Anadolu’yu dizayn ederken, Kürdistan coğrafyasını da ulus-devlet paradigmasına göre Türkleştirme ve müslümanlaştırma politikası gütmüştür.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte, cumhuriyet rejimine alaka gösteren Dersimliler (Koçgiri dâhil) maalesef bu sefer de, yine insan olmaktan kaynaklı haklarından maruz bırakılmışlardır. Modernizm kisvesi altına giren Kemalist elitler tarafından, yerlerinden edilerek yurtlarından sürülmüş, kadın ve çocuklar da dâhil olmak üzere on binlercesi topluca katledilerek hayattan bertaraf edilmişlerdir.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">14 Haziran 1934’te Tunceli İskân Kanunu çıkarılmış, kanunla Türk kültürüne benzetilmek istenen nüfusun nakli istenmiştir.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">25 Aralık 1935’te çıkarılan Tunceli Kanunu ile de Dersim’in adı Tunceli olarak değiştirilmiştir.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Yürürlüğe giren Tunceli Kanunu akabinde, 1.Umumi Müfettişlik bölgesi kapsamında bulunan Elazığ, Dersim, Erzincan ve Bingöl’ü kapsayan, Elazığ merkezli 4.Umumi Müfettişlik kurulmuş olup, Tunceli Kanunu Genel Müfettişi de olan Vali ve Komutanlara, kişileri yakalama, sürgün ettirme, yargılama, idam kararı verme gibi hukuk dışı, geniş yetkiler verilmiştir.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">14 Haziran 1934 İskân Kanunu ve 25 Aralık 1934 Tunceli Kanunu başta olmak üzere Dersim’e ilişkin hazırlanan tüm raporlar, genelgeler ve kanunlar 1937-38 Dersim Soykırımı için gerekli talimatları ve yasal düzenlemeleri içermekte olup, Dersim’in imhası hedeflenmiştir.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Birleşmiş Milletlerin 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe giren sözleşmesinin “Soykırım” tanımına göre Dersim katliamı; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin planlayarak yapıp uyguladığı bir soykırımdır.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">İnsanlığa karşı soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması 9 Aralık 1948 tarihinde Paris'te toplanan Birleşmiş̧ Milletler Genel Kurulu'nun 260 A (III) sayılı Kararıyla kabul edilmiştir.</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilgili sözleşmeyi 23 Mart 1950 tarihinde onaylamıştır.”</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">Önlü şu sorularına yazılı yanıt istedi:</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">1- 1937- 38 Dersim Soykırımı’nda ne kadar yurttaşımız katledilmiştir?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">2- 1937-38 Soykırımı’nda yerinden zorla göç ettirenler kimlerdir, nereye yollanmış, sürgün ettirilenlerden ne kadarı geri gelmiş ve ne kadarı sürüldükleri yerlerde kalmışlardır?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">3- 1937-38 Soykırımı’nda ailelerinden zorla kopartılarak Türk ailelerine evlatlık olarak verilen “Dersim’in kayıp kızlarının” kimlik bilgileri devlet arşivlerinde mevcut mudur? Mevcutsa kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">4- Dersim önderlerinden Seyid Rıza, oğlu ve arkadaşlarının mezar yerleri nerededir?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">5- Dersim’de isyan ettiği iddiasıyla tutuklanan 58 kişiden 7’si idama çarptırılırken, diğer 41 kişinin akıbeti ne olmuştur? Bu kişilerin kimlik bilgileri devlet arşivlerinde mevcut mudur?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">6- Dersimlilere soykırımı anımsatan ‘’Tunceli’’ adını değiştirerek ‘’Dersim’’ adının iadesini düşünüyor musunuz, düşünüyorsanız bu konuda bir çalışmanız var mıdır?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">7- İlçe ve Köy adlarının geri verilmesi doğrultusunda bir çalışmanız var mı?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">8-Munzur Nehri üzerinde yapılan ve yapılmak istenen barajların, siyasi amaçlı bir devlet politikası olduğu anlaşılmakta olup, yapılan ve yapılması planlanan barajlar ve HES’ler bölgenin insansızlaştırılması için uygulanan politikanın bir parçası mıdır?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">9- İhsan Sabri Çağlayangil’in medyaya yansıyan röportajında 1937-38 soykırımında, Dersim’de kimyasal gaz kullanıldığını itiraf etmiştir. Bu itiraf doğrultusunda kimyasal gaz kullanıldığı doğru mudur? Bu gazlar Türkiye’de mi üretilmiş, yoksa başka bir devletten mi temin edilmiştir?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">10- AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1937-1938 Dersim olayları hakkında “Eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür diliyorum” ifadesini kullanmıştır. Hükümet olarak bu sözün gereğini yerine getirip devlet adına resmi özür dilenecek midir?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">11-1937-38 Dersim soykırımında yapılan “tedip” (terbiye etme), “tenkil” (katletme), “tehcir” (göç ettirme) uygulamalarıyla bugün Cizre’de Sur’da Silopi’de Dargeçit’te ve bölgenin diğer illerinde hükümetinizin uyguladığı politikalarla aynı amacı mı taşımaktadır?</font></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><font color="#000000" face="Calibri" size="3">12- Dersim Soykırımı ile ilgili devlet arşivlerinde bulunan ve üzerinde gizlilik kararı konulan belgeleri kamuoyuna açmayı düş</font><font color="#000000" face="Calibri" size="3">ünüyor musunuz?</font></p>