Son günlerde Munzur dışından bazı kişi ve kurumlar Munzur halkına rağmen Munzurlular adına yine konuşmaya başladı. Hemen en baştan belirtelim ki, artık Dersim merkezli, “Dersim Devrimci Yerel Halk İnisiyatifi” kurulmuştur. Bu yapı hızla Çemişgezek, Hozat, Pertek, Mazgirt, Nazimiye ve Pülümür Yerel Halk İnisiyatiflerini kurma çalışmalarına da başlamıştır. Her ilçe kendi inisiyatif oluşumunu tamamladıktan sonra, her ilçenin birer temsilci ile temsil edilerek “Dersim Devrimci Yerel Halk İnisiyatifi” tamamlanacaktır. Bu gün Munzur Gözelerine yapılmak istenen proje ile ilgili dışarıdan söz söyleyen ve kararlar alan kişi ve kurumların da Munzur’un öz sahibi bu yerel ve yerleşik halka saygı göstermesini bekliyoruz. Şu husus önemlidir ki, Dünya Musevileri için Kudüs ne ifade ediyor ise, Dünya Hristiyanlık âlemi için Roma ve Vatikan ne ifade ediyorsa, Dünya İslam Âlemi için Mekke ve Kâbe ne ifade ediyor ise Munzur Baba’da Dünya Aleviliği için onu ifade ediyor. 1920-1930 yıllarda devlet görevlisi olarak Dersim’e özel görevle gönderilen İT (İttihat Terakki) cilerin ellerine helva tası vererek Hacca gönderdikleri Munzur Baba ile bizim Munzur’umuzun ilgisi yoktur. İT’ci görevliler bu yalanı Dersimlileri sisteme entegre ederek asimilasyon için özellikle uydurmuşlardır. Son yılların arkeolojik araştırmalarından çıkan tabletlerden elde edilen belgeler göstermiştir ki; Munzur Baba günümüzden 3300 yıl (İ.Ö. 1274-1244) öncede bu topraklarda Munzur adıyla bir ülke vardır. Yalnız bir arkeolojik yüzey çalışmasında bu bilgiler çıktığına göre derin bir arkeolojik çalışmaların bize daha neler getireceğini tahmin etmek zor değildir. İ.Ö. 13. YY da Asur tabletlerinden çıkan Enzite, Alzi/Elazığ’da kurulu devlete bağlı bir Konfederasyon ülkesi olan Munzur Devletinin Başkenti Arina (bugünkü Arel köyü) dır. Halen Bitlis Eren Üniversitesinde öğretim üyesi olup kendisi de Dersimli olan Yakındoğu Arkeolojisi ve Eski Önasya Tarihi uzmanı olan Arkeolog Dr. Serkan Erdoğan’ın aşağıdaki çalışmasına bakabilir. Munzur Baba’nın Nuh Peygamber, İbrahim ve İsmail Peygamberlerle kuşakdaş, Hızır ile yoldaş olduğunu anlamamız ve görmemiz yakın gelecekte anlaşılacaktır. Alevilerin ve Aleviliğin yazılı kaynakları, yazılı kültürü yok diyenler, bu toprakların altında yapılacak arkeolojik çalışmalardan elde edilecek kaynaklarda Alevi gerçekliğini öğreneceklerdir. Henüz el değmemiş bu yeraltı zenginliklerimiz yetkili ve ilgilileri bekliyor. İşte bu kutsal evliyamız Munzur Baba uzun yıllardır bilinçsiz cahillerin ve kötü niyetlilerin petlerinin, poşetlerinin, alkol şişelerinin pislikleriyle kuşatılmıştır. 30 yıldır Munzur’u bu olumsuzluklardan kurtarma mücadelesi veriyoruz. 1992’deki DYP-SHP hükümetinin Turizm Bakanı Sayın Abdulkadir Ateş Beyin desteği ile başlattığımız Munzur’a doğal, ekolojik proje Tunceli merkezdeki bazı yetkililerin müdahalesi ile engellendi. 2012-2013 yıllarında Devlet Bakanı Bingöllü hemşerimiz Sayın Cevdet Yılmaz’ın desteği ve o günkü Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen beyin yardımlarıyla yine Munzur’u kurtarmak için bir proje yaptık. Projeyi de Türkiye peyzaj mimarisinin ilk mezunlarından olan Ovacık’lı Dewreşcemal ocağına mensup mimar Kenan Ölçmez yaptı. Bu proje de engellendi. Otuz yılın sonunda bu hayalimiz gerçekleşiyor. Bu son proje yine bizim talebimiz üzerine başladı. Bu devletin projesi değildir. Ovacık halkının projesidir. MUNZUR GÖZELERİ NASILDI VE ŞİMDİ NASIL OLACAK? • İnsanlar yer bulabilmek için sabahın en erken saatlerinde gidip yer almaya çalışıyorlardı. Masa ve yer kavgaları yaşanıyordu. • Malatya, Elazığ, Erzincan vb uzak yerlerden insanlar kurbanlarını arabalarının bagajlarına koyarak eziyet ve işkence ile getirebiliyorlardı. • Dilenciler gelen konukları rahatsız ederken bizi de rencide ediyorlardı. • Her taraf duman ve kebap kokuları içindeydi. • Akşam saatlerinde çöp dağları oluşuyordu. vb daha birçok olumsuzluk PEKİ, ŞİMDİ NASIL OLACAK? • Munzur, doğası korunarak bir düzene kavuşacak. • Arıtma sistemiyle Munzur’a göze kısmında atık ve hiçbir pislik karışmayacak. • Yiyecek, içecek kafeleri belli bir düzen ve standartlar içinde düzenlenecek. • Giysi ve hediyelik eşya satışları düzenli yerlerinde kontrollü yapılacak. • Üreticilerin satış için getirdikleri kurbanlıkların boyunlarında asılı etikette hayvanın canlı ağırlığı, yaşı ve fiyatı yazılı olacak. • Kurban ve adakların kesimi görevlilerce en uygun ve hijyen şekilde yapılacak. • Kurban ve adak pişirme yerleri organize edilecek. • Zarik köyündeki Nuran, Hüseyin ve Erdal kardeşlerin Keçi Peynirleri kavanozların üzerinde fiyatı, adı soyadı ve telefonları yazılı olarak müşteriye pazarlanacak. Müşteri aldığı üründen memnun kaldıkça üreticisiyle yıllar içinde sipariş ve havale ile alış-verişine devam edecek. Böylece üretici ile tüketici doğrudan alış-veriş ilişkisine girerek hem üretici, hem de tüketici kazanacak. • Bu durum Merkal köyündeki Makpule ve Yeter Ökten kardeşlerin hayvan ve hayvansal ürünleri için, Ağaçpınar’daki Seyit Rıza’nın yeğeni Ali rıza Gül’ün balı için, Çağperi’deki Muzaffer Polat ile Konak Köyündeki Süleyman Eren’in fasulye ve nohutları için, Cane’nin ışkın reçeli ve dağlardan ışkın, mantar, sarımsak, kenger vb toplayıp satan tüm emekçiler için geçerli. Bu vd daha onlarca yarar için geçerlidir. Turizm canlanacak. Munzur aklanıp paklanacak, emekçi halkımız da kazanacak. Siz bunun neyine neden karşısınız. Bütün bu güzelliklere karşı olmak Ovacık halkına karşı olmak değil midir? Kendiniz bir şey yapmıyorsunuz. Yapılana da engel olmaya çalışıyorsunuz. Tekrar ediyoruz, bu proje devletin projesi değildir. Otuz yıldır peşinden koştuğumuz Munzur (Ovacık) halkının projesidir. Sahipleniyoruz. İki kez engellendi. Bu kez engelletmeyiz. Engelleyecekleri engelleriz. Geçmişte PKK ve silahlı sol örgütlerde (TİKKO, MKP, Dev-Sol, Dev Yol vd) örgütlerde bulunurken daha sonra derin devletle işbirliği yaparak arkadaşlarını satmış bazı artıklar şimdi de sivil toplum örgütleri içinde maskeli olarak bu işlevlerini yürütüyorlar. Munzur’a yararlı bir şey yap(a)mıyorlar ve yaptırmıyorlar. . Bu kez buna izin vermeyeceğiz. Engelleyenleri engelleyeceğiz. Bu yararlı işi protesto edenleri protesto ediyoruz.