Bazı ölümler vardır, yıllar geçse de vicdanlarda mahküm edilip, gerçekle yüzleşilmediğinde „kapanmamış hesaplar“ olarak kalır. Sorumluluğu dağ gibi ağır, acısı kanayan yara olarak  devam eder.
6 Mayıs 2015.. Babamızı sırtından vuran o kurşun hala yaramızı kanatmaya devam ediyor..
Bir insanın hayatına son vermek, başlı  başına affedilemez haksızlık, kabul edilemez durumken, bir de ardından bırakılan cevapsız sorular ve aralanmayan “sır perdesi“ ile bilinmezliğe bırakilması durumu daha da ağır hale getiriyor. 
Son yıllarda Dersim`de işlenen  cinayetlerde halk arasında  yalan yanlış bilgilerin paylaşılması, yoruma dayalı kişisel bilgilerin anlatılması, haber yapılması ve gerçeğinden farklı gerekçelerle hafifletici  nedenler aranması, cinayetleri normalleştirmeye çalışmak, memleketi yaşanmaz kılarken, tetik çekenlerin cezasızlıkla taltif edildiklerini görüyoruz ve okuyoruz.
 Cana kıymayı hafifletip  "akli dengesi yerinde değil ", “ bir şey kullanmış „ diyerek temize çıkarmaya çalışıyoruz. Ne zamandan beridir, hayatını kötülükler üzerine kuran zorbalara „ Deli” diyerek masumiyet kazandırmaya başladık .
Biz Dersimlilerin  "bizim delilerimiz” dediklerimiz; bırakın insan öldürmeyi, yaşamları, sözleri ve duruşlarıyla bizlere dervişliği, sadeliği, hoşgörüyü, sevgiyi  öğretiyorlardı. Bunun için dikilmedi mi heykelleri. Toplumun sevgiyle, hoşgörüyle bağrına basıp sahiplendiği insanlarımızın masumiyetini hesaplanmış, tasarlanmış kirlilikle bağdaştırmayalım.
Ölümünün 7. Yılın da biz Hüseyin Aslan`ın çocukları ve Ailesi olarak bir kez daha hatırlatmak istiyoruz;
Babamızı öldüren şahısla; gecmişte de,  bugün de maddi, manevi, toprak, arazi vs. Mülke dayalı sorunumuz olmadığı gibi müşterek olduğumuz bir arazi dahi yoktur. Bu cinayetin neden işlendiğinin açığa çıkmasını herkesten çok ailesi olarak biz istiyoruz. Hakikatin ortaya çıkmasını insani sorumluluğumuzun gereği görüyor, bunda ısrarlı olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
6 Mayıs Deniz Gezmiş-Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan`ın idam edilişlerinin 50.yılında yol önderlerimizi saygı  ve minnetle aniyor, mücadelelerinin yolumuzu aydınlattığını ifade etmek isteriz…
Üç fidanın idam edilişinin gününe de denk düşen babamızın öldürülüşünün 7.yılında diyoruz ki: 
Hiçbirşey sonsuza kadar karanlıkta kalmaz. Bir gün mutlaka senin ve sana olan sevgimizin ışığı  aydınlatacaktır karanlığı. Sevgin hep bizimle, özlemimiz hep Sen`le...
Gülüşüyle içimizi ısıtan  Babamıza uzun süreden sonra bir Kabir yapabileceğiz.
Istemediğimizden değil yürekleri karanlığa gömülmüş, hoşgörüyü mülkiyetten ibaret görüp çıkarları  için kullanan; haksızlık kimden gelirse gelsin  karşı çıkma erdemliliğini gösteremeyen, yüreklerinde, sevgi, saygı ve barışı olmayanlar yüzünden bugüne kadar sürdü. Bir mezar taşı dikemediğimizden değil, senin aydınlığına gölge düşürenlere vereceğimiz cevap seni utandırmasın diyeydi.
Bu acımızda desteğini bizden esirgemeyen, bu tür davalarda özellikle duyarlılık gösteren herkese ve  dostlarımıza teşekkür ederken, dostlarımızdan birinin Babamız için  yazdığı şiiri sizlerle paylaşmak istiyoruz..


06 Mayis 2022

AYRILIRKEN VEDASIZ

Issızlığı götürüyorum yanımda,
Ayrılırken vedasız.
Kimsesizliği aldım koynuma,
Kasketim size kalsın…

Yedi ile yabancı kardeş,
Oniki ile evren...
Gül müydü yoksa kurşun mu kalleş?
Beni o iğdenin gölgesinde deviren?
Yoktu yolumdan çeviren,
Rengine ayrışan ışık,
Gözyaşlarınızda size kalsın…

Unutacaksınız sesimi,
Biliyorum ve nefesimi...
Bıkmadan usanmadan 
Su mezar tasimi döven,
Rüzgârın ıslığı size kalsın...
                                
Hüseyin Aslan`ın Anısına…