Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku'dan, 5 Ocak 2020'de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra haber alınamadı. Diyarbakır'da yaşayan ailesi, Gülistan'ın kaybolduğu gün Tunceli'ye gelerek, güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Ailenin ihbarı üzerine arama çalışmaları başlatıldı. Yapılan araştırmalar sonunda, Gülistan Doku'nun cep telefonunun, en son Uzunçayır Baraj gölü üzerindeki Sarısaltuk Viyadüğü'nde sinyal verdiği belirlendi. Viyadük üzerinden geçen aracın kamerasına da yansıyan Doku'nun son görüldüğü bölgede, AFAD Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Ankara, Denizli, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Manisa ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyeleri ile sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve gönüllülerinden oluşan 542 kişilik personel, 88 araç, 38 bot, 10 ROV cihazı, 6 dron, 4 sonar ve 3 arama köpeğiyle yapılan arama çalışmalarına rağmen Gülistan'a ait ize rastlanılmadı ve çalışmalar sonlandırıldı.

KENT MEYDANINDA BASIN AÇIKLAMASI DÜZENLENDİ

Gülistan Doku kaybolmasının ikinci yılında anne Bedriye, baba Halit ve abla Aygül Doku, Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Aralarında milletvekili, belediye başkanı ve bir çok sivil toplum kuruluşu ve vatandaşlarda basın açıklamasına destek verdi. Ellerinde Gülistan Doku’nun fotoğrafları kent meydanında ağaçlara asıldı. Açıklamada Kadın Platformu adına konuşan Eğitim-Sen kadın sekreteri Raife Yılmaz, ailenin Tunceli Valisi ile yaptıkları görüşmeyi hatırlatarak "Annenin Gülistan bulunana kadar burdan gitmeyeceğiz sözleri üzerine Valinin ‘ne isterseniz yapın’ söylemi yetkililerin bu olayı önemsemedikleri ve kendileri nezdinde kapattıklarının göstergesidir" dedi.

ŞİDDET POLİTİKALARI SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLÜYOR

Son zamanlarda kadınlara yönelik artan şiddet taciz, tecavüz ve katliam politikalarının tüm ülkede olduğu gibi Dersim'de de sistematik bir şekilde yürütüldüğüne dikkat çeken Yılmaz, "Yaşadığımız coğrafyada yürütülen savaş siyaseti bugün kadınların ikincil konumunu derinleştiren ve kadın kimliğini yok sayan kadını aile içine hapseden bir anlayışla devam etmektedir" diye konuştu.

2 YILDIR HERHANGİ BİR GELİŞME KAYDEDİLMEDİ

Gülistan Doku’nun kaybolmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada herhangi bir gelişmenin kaydedilmediğini söyleyen Yılmaz "Kadın kurumları, kitle örgütleri ve Doku ailesi soruşturmanın çok yönlü sürdürülmesini talep etse de soruşturmayı yürüten savcılık başta olmak üzere resmi kurum temsilcileri, “intihar” iddiaları üzerinde durdu. Dinar Köprüsü yönünden ilerleyen ve MOBESE kayıtlarına da yansıyan kadının Doku olduğu öne sürülerek, köprüden Uzunçayır Baraj Gölü’ne atladığı algısı yaratıldı. 7 Ocak’ta baraj gölünde başlatılan ilk arama 6 Temmuz’da durduruldu. Doku ailesinin talebi üzerine 7 Ağustos’ta suyun seviyesi düşürülerek tekrar başlatılan arama çalışması 18 Ağustos'ta sonlandırıldı. 15 Ekim’de 3'üncü kez başlatılan arama çalışmalarından da bir sonuç alınmadı ve Gülistan'a ait herhangi bir ize rastlanmaması üzerine 23 Kasım 2020’de arama çalışmaları tamamen sonlandırıldı" şeklinde konuştu.

 YETKİLİLERİN ÖNEMSEMEDİKLERİNİN GÖSTERGESİDİR

Dosyanın tek şüphelisi ve Gülistan'ın en son görüştüğü kişi olan Zaynal Abarakov’un ise bu süre zarfında sadece ifadesine başvurulduğunu belirten Yılmaz "Bugün geldiğimiz aşamada dosya ilk açıldığı durumda olup herhangi bir ilerleme kaydedilememiştir. Ailenin yetkililerle görüşmeleri sonuçsuz kalmış verilen sözler tutulmamıştır. Şüpheliler hakkında herhangi bir işlem yapılmaz iken abla Aygül Doku hakkında dava açılmıştır. Tüm bunların sonucunda aile adliye önünde oturma eylemi başlatmış ve vali ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Vali ve savcının söylemleri şüphelileri aklayan tarzdadır. Annenin Gülistan bulunana kadar burdan gitmeyeceğiz sözleri üzerine Valinin ‘ne isterseniz yapın’ söylemi yetkililerin bu olayı önemsemedikleri ve kendileri nezdinde kapattıklarının göstergesidir" ifadelerini kullandı.

BULUNANA KADAR VAZGEÇMEYECEĞİZ

İktidar mensuplarının her bir cümlesinin kadınlara şiddet olarak döndüğünü söyleyen Yılmaz "Haftalardır, aylardır, yıllardır yasalar etkili uygulanmıyor. Erkek şiddetine karşı acil önlem planı çağrılarımıza kulak tıkayan iktidar, bizim için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesinden imzayı çekti. Biz kadınların uzun yıllar mücadelesi sonucu bir kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede en etkin yasa iken bunu uygulayacakları yerde kaldırdılar. Oysa İstanbul Sözleşmesi, hukuki güvencemizdi. İstanbul Sözleşmesini hedef alıp Sözleşmeden çekilmek kadına yönelik şiddete teşviktir. Kadınlar olarak izlenen tüm bu yok etme politikalarına karşı örgütlü kadın mücadelesini büyütüp olayların takipçisi olacağız. Kaybolduğu ilk günden beri bu işin takipçisi olacağımızı ve Gülistan bulunana kadar da vazgeçmeyeceğimizi belirtmiştik. Burdan bu sözümüzü tekrarlıyoruz. Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyecek hesap soracağız! Yaşasın kadın mücadelemiz" dedi. 

Baba Halit ve anne Bedriye Doku, basın açıklamasında göz yaşlarına hakim olamadı.

GÜLİSTAN’IN ARANDIĞI KÖPRÜYE GİDİLDİ

Basın açıklamasının ardından aile bireyleri ve vatandaşlar alkışlar eşliğinde Gülistan Doku’nun aylarca arandığı Sarı Saltuk Viyadüğü ’ne yürüdü. Burada konuşan anne Bedriye Doku,” Bugün 5 Ocak 2022, Gülistan’ımdan iki yıldır haber yok. Kimse bir şey yapamıyor. Katillerini yakalayamıyorlar, o çocuğu kim koruyor, niye yakalayıp ifadesini almıyorlar. Ortada gencecik bir can yok bu yeterli değil mi? En son o çocukla konuştu, onun evinden çıktı” dedi.

‘BU ÜLKEDE 2 YILDIR GENCECİK BİR KADIN KAYIP’

Abla Aygül Doku,” 21 yaşında üniversite öğrencisi 2 yıldır bir ülkede nasıl bulunmaz. Ben kardeşimi geçtim, normal bir insan düşündüğünde bir insan durup dururken nasıl sır olur. Sizin bu durumu aklınız alıyor mu. Benim kız kardeşim beni aradı, bir hafta sonra eve gelecekti. Tuncay Sonel dönemin valisi bana dedi ki, bak burada mobese var şurada güvenlik kamerası var. Bu kentte benden habersiz kuş uçmaz. Senin kız kardeşin intihar etti, size bedenini vereceğim ve 2 çocuğunun üstüne yemin etti. Tuncay Sonel, hani benim kız kardeşim. Elinde delil yoksa neden böyle konuştun. 2 yıldır bir kız kayıpsa 24 saat boyunca o adam neden gözaltına alınmaz. Biz 2 yıldır Zainal’ın mesajlarını göremiyoruz. Hala telefon incelemesi yapılmadı. Arabasında ve arabasında kriminal inceleme yapılmadı. Evini taşıdı olaydan sonra ben evini taşımasın, kriminal inceleme yapılsın dediğim için 5 duruşmadır mahkemeye gidiyorum” dedi.

‘MECLİSTE KOMİSYON KURULSUN’

Abla Aygül Doku Gülistan için TBMM’de komisyon kurulması gerektiğini belirterek,” Gülistan için mecliste komisyon kurulsun. Eğer bu komisyon için bazı milletvekilleri red oyu kullanırsa lütfen o koltuktan kalksınlar yerlerine vicdanlı milletvekilleri gelir. Dün akşam Kemal Kılıçdaroğlu beni aradı ve görüştü. Dosya ile yakından ilgileneceğini dosyanın kendisine gönderilmesini, köprüyü gören ve çözülemeyen kamera kayıtlarının kendisine iletilmesini istedi. O görüntüyü alıp yurtdışına göndereceğini ve bu olayda elinden geleni yaparak bizi ziyaret edeceğini söyledi” diye konuştu.

‘AVUÇ İÇİ KADAR BİR KENTTE KARDEŞİM KAYBOLDU’

 Gülistan’ın en son bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdığı yere gelen abla Doku,” Gülistan 5 Ocak 2020 tarihinde bu kafede baş şüpheli Zainal Abarakow ile görüştü. Zainal, Gülistan’a bağırıyordu. Önceki gece de Gülistan’ı darp etti. Gülistan buradan çıktı ve burasıda valilik ile adliye binasının hemen önü. Burası mobeselerle dolu. Gülistan daha sonra minibüse binerek kayboldu. Bu kent avuç içi kadar bir yer. Gülistan Doku’ya ne olduğunun cevabı verilsin artık. Bugün tam 2 yıl oldu Gülistan’ın buradan ayrılarak sırra kadem basmasına” şeklinde konuştu.

Daha sonra aile bireyleri Adliye binasının önüne gelerek oturma eylemine devam etti. Abla Doku, valilik binasının önünde fenalık geçirdi.