GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Tedavi gören kadınların seramik üretimi - Kursa katılan hastalar - Etkinlikte saz eşliğinde türkü söylemeleri - Seramik ustası Duygu Kavukçu ile röportaj - Etkinliğe katılan 52 yaşındaki Demet Uludağ ile röportaj - Meme kanseri hastası 43 yaşındaki Zeynep Kurnaz ile röportaj - LÖSEMA Derneği Genel Sekreteri Arzu İncediş ile röportaj Kanser hastası kadınlar, umutlarını seramik objelere taşıdı - Seramik ustası Duygu Kavukçu ve Lösemili Hastalar Derneğinin işbirliğiyle bir araya gelen kanser hastası kadınlar, terapi amaçlı etkinlikte seramik çamuruyla "melek kanadı", "kelebek", "güneş" ve "çiçek" gibi nesneler yaptı - Meme kanseri hastası Demet Uludağ: - "Şu an çamurla oynarken tümüyle bambaşka bir dünyaya gittim. Duygularımı anlatmaya çalıştım. Özellikle belli bir kalıbı değil de aklıma gelen 'melek kanadı'nı yaptım. Apayrı bir dünyaya gittim. İyi oldu, stresimi aldı" ANKARA (AA) - SEFA ŞAHİN - Kanser hastası kadınlar, terapi amaçlı etkinlikte seramik çamuruyla yaptıkları "melek kanadı", "kelebek", "güneş" ve "çiçek" simgeleriyle, umutlarını objelere taşıdı. Seramik ustası Duygu Kavukçu ve Lösemili Hastalar Derneğinin (LÖSEMA) işbirliğinde, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla seramik yapımı etkinliği düzenlendi. Kavukçu'nun atölyesinde ellerine ilk kez seramik çamuru alan kanser hastaları, "melek kanadı", "kelebek", "güneş" ve "çiçek" gibi umudu simgeleyen objeler yaptı. Kanser hastalarının sosyalleşmesine de katkı sağlayan etkinlikte bir müzisyen, saz eşliğinde türküler söyledi. - Kule görevlisiyken seramik ustalığına yöneldi Seramik ustası Kavukçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esenboğa Havalimanı'nda kule görevlisi olarak 10 yıl çalıştıktan sonra mesleğini bırakıp seramik üretmeye başladığını söyledi. Kemoterapi sürecinde tedavi almak istemeyen bir çocuğun eline çamur verdiğini anlatan Kavukçu, "O çamurla tedavi sürecini daha kolaylaştırdık. Hobi olarak başlayan seramik hikayem hocalığa kadar ilerledi. Atölyemde aktif olarak çoğunlukla psikolojik tedavi gören kanser hastalarını çamurla buluşturup onlara şifa dağıtmaya devam ediyoruz." diye konuştu. Kendi annesi de kanser tedavisi gören Kavukçu, kanser hastası kadınların seramik çamuruyla istedikleri objeleri ürettiğini belirterek, "Bu çalışmaları fırınlayacağım, kendilerine ileteceğim, onlar için kalıcı bir hale gelecek. Burada geçirdikleri 3-5 saatin, hayatta yaşadıkları sıkıntılardan bir nebze de olsa korkmamalarını sağlamasını umut ediyorum." dedi. - "Çamurla oynarken bambaşka dünyaya gittim" Etkinliğe katılan 52 yaşındaki Demet Uludağ da meme kanseri olduğunu ve hormon tedavisi gördüğünü anlatarak, şu ifadeleri kullandı: "İlk kez seramik yapıyorum. Duygu Seramik Atölyesi'yle bugün ilk defa tanıştık. Şu an çamurla oynarken tümüyle bambaşka bir dünyaya gittim. Duygularımı anlatmaya çalıştım. Özellikle belli bir kalıbı değil de aklıma gelen 'melek kanadı'nı yaptım. Apayrı bir dünyaya gittim. İyi oldu, stresimi aldı." Meme kanseri hastası 43 yaşındaki Zeynep Kurnaz da 2016'da ameliyat olmasının ardından sosyalleşmede sıkıntı yaşadığını ve daha sonra katıldığı LÖSEMA Derneği'nin etkinliklerinin kendisine iyi geldiğini belirterek, "İlk kez seramik yapıyorum. Çok hoş bir duygu, hoşuma gitti." dedi. Kurnaz, seramik çamuruyla güneş simgesi yaptığını dile getirerek, "Hayatıma güneş doğsun istedim." ifadesini kullandı. - "Yaşama tutunmalarını ve umudun artmasını sağladık" Kamu hastanesinde 2015'ten beri sosyal hizmet uzmanı olarak görev yapan LÖSEMA Derneği Genel Sekreteri Arzu İncediş de her yıl 1-7 Nisan Kanser Haftası'nda bilimsel ve sosyal faaliyetler ile sosyal yardımlar düzenlediklerini belirtti. Bu yılki etkinlikler kapsamında, kanser hastası kadınlarla 1 Nisan'da Anıtkabir'i ziyaret ettiklerini aktaran İncediş, seramik ustası Kavukçu'nun teklifiyle kanser hastalarına yönelik terapi amaçlı etkinlik yaptıklarını anlattı. İncediş, hastaların özellikle hayata tutunmalarını ve umutlarının artmasını sağladıklarını belirterek, "Seramik yaparken sohbet ediyorlar. Bir akran danışmanlığı var. Akran danışmanlığı LÖSEMA'nın çok önemsediği bir çalışma. Bizler profesyonel olarak 'Sen şunu yaşayacaksın, sen bunu yaşıyorsun' desek de aslında hayat hikayelerini ve mücadelelerini birbirlerinden dinlemek daha efektif oluyor." değerlendirmesinde bulundu.