Bir yanında Düzgün Baba, bir yanında Hamik Baba, Kureyş, Kalferat, Sülbüs’le ziyaretgahlar diyarıdır Nazımiye.
Dersim’in nüfus olarak en küçük ilçelerinden olan Nazımiye’nin sorunları oldukça büyük. Kiminle konuştuysak işsizlik başta olmak üzere yıllardır çözülemeyen sorunlardan bahsetti.
Bin 600 nüfuslu ilçe aynı zamanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Milletvekili Kamer Genç’in de ilçesi.
Nazımiye’de 7 Haziran seçimlerinde 2 bin 577 seçmen 29 sandıkta oy kullanacak.
İşte Nazımiye ziyaretimizden kesitler:
TOKİ KONUTLARI BÜYÜK SORUN
Nazımiye İlçesi’nin hemen girişinde bulunan TOKİ konutlarında ikamet eden yurttaşlar, konutların sıkıntılı olmasından dert yanıyor.
Beş yıldan bu yana TOKİ konutlarında oturduğunu kaydeden Ali Hıdır Altepe yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getirdi:
Oturduğumuz konutlar son derece problemli. Yolumuz dahi yok. Yolu yapacağız dediler ancak bugüne kadar bir gelişme olmadı. Burada bir yangın çıksa itfaiye giremediği için insanlar diri diri yanacaklar. Rögarların yanlış yapılmasından tutun da çatıların akmasına kadar bir sürü problem var. Sorunlarımızın çözümü için başvurmadığımız kimse kalmadı ancak bir çözüm üretilebilmiş değil.
Buraya girerken ilk etapta 3 bin lira daha sonra 4 bin lira para yatırdık. Yatırdığımız bu paralar TOKİ’nin hesabında görünmüyor. Paranın nereye gittiği belli değil. Konut fiyatları katına göre 76 bin lira ile 80 bin lira arasında değişiyor. Ancak bizlere 120 bin liraya mal ettiler. Önceleri ödemeleri aylık 350 liradan yapacaksınız dendi daha sonra bu oran memura verilen zam oranında arttırılmaya başlandı.
Nazımiye’nin sorunları saymakla bitmez. Gençlerimiz hep kahve köşelerinde işsiz güçsüz. Hayvancılık ve tarım bitmiş durumda. Nüfusumuz gün geçtikçe azalıyor.
Seçim konusuna gelince insanlar kendi kararlarını kendileri verecek. Burası hem Kılıçdaroğlu’nun bölgesi hem de HDP’nin iki adayı da buralı. Burada birçok insan HDP’nin barajı aşmasına taraftar.
ESNAFLAR İŞ YAPAMAMAKTAN ŞİKAYETÇİ
Nazımiye ile Dersim arasında minibüsçülük yapan Şükrü Çelik, esnafın iş yapamadığını söyledi.
İlçenin çok sayıda sorunu bulunduğunu belirten Çelik, “Burası yoksul ve gariban bir memleket. Hiç kimse buraya yardımcı olmuyor. Yollarımız bozuk. Nazımiye yol ayrımına kadar herkes huzursuz oluyor. Nüfusumuz gittikçe azalıyor. İş güç yok. Gençlerimiz kahve köşelerinde. Esnaf iş yapamıyor. Nüfus olmadığı için yalnız minibüsçüler değil herkes perişan. Nüfus olsa her türlü esnaf rahatlıkla kazanır” dedi.
Daha önce CHP’ye oy verdiklerini kaydeden Çelik, “Şimdi HDP’yi destekleyeceğiz. Bu konuda kararlıyız. Bizim amacımız HDP’nin Dersim’den iki vekil çıkarması. Bunun için gayret ediyoruz” diye konuştu.
HDP’YE OY VERMEK SADECE SİYASİ BARAJLARI DEĞİL KAÇAK BARAJLARI DA YIKMAK ANLAMINA GELİYOR
Peri’de sürdürülen çevre mücadelesinde aktif şekilde yer alan Özkan Arslan, HDP’ye oy vermenin sadece siyasi barajları değil kaçak barajları da yıkmak anlamına geldiğini söylüyor.
Arslan, “Türkiye genelinde 12 yıldır halkların kanına giren bir iktidara karşı ilk defa sosyalist, demokrat yapılar, ötekileştirilmiş tüm halklar HDP çatısı altında bir araya geldi. Kişisel olarak meclisi çare olarak görmüyorum. Ancak böyle bir iktidarı zayıflatmanın, halka soluk aldırmanın bir yolu olarak görüyorum. Dersim’in en önemli sorunu çevre sorunudur. LİMAK hükümetle ortaklaşa topraklarımızı sulara gömdü. Baraj, mahkeme kararlarına rağmen yapıldı, bitirildi. Halkımız yurdundan edildi. HDP’ye oy vermek sadece siyasi barajları değil kaçak barajları da yıkmak anlamına geliyor. Halkımızı kendi çocuklarına sahip çıkmaya ve oy vermeye çağırıyoruz. Burası Kılıçdaroğlu ve Kamer Genç’in ilçesi ama aynı zamanda Nazımiye’nin devrimci bir geçmişi var. Selahattin Demirtaş, bütün yapıları bir araya getirmeyi başardı. Bunun desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
ÖNCELİKLİ BEKLENTİMİZ BARIŞ VE KARDEŞLİK
Nazımiye İlçesi’nin sorunlarından bahseden Ozan Kalmaz, “Burada öncelikle işsizlik var. Köy yollarımız kötü durumda. Köye geri dönüşler, tarım ve hayvancılığı teşvik için bir şeyler yapılması gerekiyor. Seçim tahminim birinci parti HDP olur ikinci Parti ise CHP. Bütün siyasi partilerden beklentimiz öncelikle insanlara barışı, kardeşliği aşılasınlar. Gençlerin sorunlarını; işsizliği çözsünler. Gençlik en sorunlu grupların başında geliyor” diye konuştu.
Bingöllü olan ve 50 yıldan bu yana Nazımiye İlçesi’nde yaşayan Mahmut Uluşan işsizlik ve geçim sıkıntısından yakınırken, Musa Bulut isimli ilçe sakini, “İyilik, güzellik, birlik ve kardeşlik istiyoruz. Burası çok pahalı bir memleket. Dertler çok hangi birini söyleyeyim. Bir bakan buraya gelip bu memleketin derdini sormuş mu? Bu insanlar ne yapıyor, nasıl yaşıyor diye. Daha önce burada herkesin bir evi, yuvası vardı. Tarım ve hayvancılık yapılırdı. Şimdi köylerimiz bitmiş durumda” şeklinde konuştu.
BİZİM ARAZİLERİMİZİ BİZE YENİDEN SATIYORLAR
Nazımiye İlçesi’ne bağlı Aşağı Doluca Köyü’nde ikamet eden Arif Gür, baraj ve HES nedeniyle arazilerinin sular altında kaldığını kaydederek, “Çok eskiden bir köprümüz vardı onu da sular altında bıraktılar. Yapmadılar. Kadastro çalışmaları sırasında meralarımızın hepsi hazine arazisi olarak yazıldı. Şimdi bizim olan o arazileri bizlere yeniden satıyorlar. Bunun hükümetin bir politikası olduğunu düşünüyoruz. Yollarımızı, köprülerimizi sular altında bıraktılar. Kaplıcamız heyelana kapıldı. Her yere dilekçe verdik ancak bir çözüm bulunmadı. Yoksa köyümüz ilçenin parlayan yıldızı olacaktı. Beklentimiz köprümüzün yapılması. Meralarımızı yeniden parayla satmasınlar. Dedelerimizden kalan arazilerimizi bizlere satmaktan vazgeçsinler” dedi.
İSTANBUL GÜZEL AMA KÖYÜMÜN YERİNİ TUTMAZ
Kış mevsimini eşiyle birlikte İstanbul’da geçiren Elif Başboğa, “İstanbul güzel ama insanın köyü gibisi yok. Orada gezemiyoruz. Gittiğimizde çocuklar işe gidiyor bizler evde kalıyoruz. Sürekli içerideyiz. Yaşlı olduğumuz için buranın havası, suyu bize daha iyi geliyor” diye konuştu.
BAWA, PİR, RAYWER KALMADI
Nazımiye’de esnaflık yapan Günay Yüksel, ilçenin jiyar-ı diyar ilçesi olduğunu belirterek, bawa, pir, raywer kalmadığını söyledi.
Yüksel, “Ziyaretlerimiz ağırdır. Ama artık onlara yeterince hürmet gösterildiğini düşünmüyorum. Bawa, Pir, Raywer olsun ki yolumuz yürüsün. Bunu bize anlatacak kimseler kalmadı. Ziyaretlere gidip dönüyoruz. Orada bizleri aydınlatacak kimse yok. Gönül ister ki Perşembe günleri cem olsun, ibadet edilsin, lokma dağıtılsın. İlçede bir cemevi yapılacaktı hala ortada bir şey yok” dedi.
İlçede işsizlik olduğunu belirten Yüksel, “Birazcık kendini toparlayan buradan çekip gidiyor. Biraz da insanlarımız arasında birbirini çekememezlik var” diye konuştu.
Huzurlu ve eşit bir Türkiye istediğini söyleyen Yüksel, sözlerini “Bütün vatandaşların eşit bir şekilde yaşamasını istiyorum. Bu benim için çok önemli” şeklinde bitirdi.
Jiyar-ı diyar ilçesi Nazımiye artık makus talihinin değişmesini bekliyor. Bizler de Memed Çapan’a ait bir eserle Nazımiye’ye veda ederken, Düzgün Bawa’ya onlar için de dua etmeyi ihmal etmiyoruz.
Hewar... hewar... hewar
Kemeré duzgın bavayi hewar
To mara berza
Nejdiye heq dera
Veng ra cıde vaze
Na tengiye bijero ma serra
Verva qısleyde mekan gureto
Name duzgıno, duzgın bavao
Hinke efkar kenu, çıra vınıto
Name duzgıno, duzgın bavao
Xo çarnon jele cerun ververe
Jara zalala mare hevala
Vana efkar meke nıka rusneno
Name duzgıno, duzgın bavao
Duzgın bavayi lemı lemı
Verva xo çarno mara heni berveno
Vano talıvene, talıvene lemı
Gılé koude teyna mendime
Türkçesi:
Havar... havar... havar
Duzgın baba taşı, havar
Sen bizden daha yükseksin
Daha yakınsın hakka
Seslen ona söyle
Bu darlığı alsın artık başımızdan
Kışlanın karşısındadır mekanı
Adı duzgındır, baba duzgındır
Öyle efkarlıyım ki, neden bekliyor
Adı duzgındır, baba duzgındır
Dönüp jeleye yalvarıyorum
O dupduru bir ziyarettir, bize dosttur
Diyor ki, öyle efkarlanma, işte gönderiyor
Adı duzgındır, baba duzgındır
Duzgın baba ah.. ah
Yüzünü dönmüş bizden, ağlıyor
Diyor ki ey talibler, ah.. ah
Dağların yücesinde yalnız kaldım.