Eş Sözcüler Eylem Çelik ve Ferhat Güven imzalı yazılı açıklamada tüm annelerden özür dilenirken “beyaz tülbentlerle yeniden annelerin kapısını çalacağız. Barışa olan inancımızdan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.

Yazılı Açıklamanın tam metni şu şekilde;

14 Mayıs 2014 tarihinde Toplumsal Barış İçin Gençlik Girişimi olarak, çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte, “Ortak Sorun Ortak Çözüm” adı altında bir araya geldik. Amacımız, barışa katkı sunmak ve kalıcı hale gelmesi için bir dizi etkinlikler yapmak, kalıcı barışın yolunda adımlar atmak üzere toplum olarak, bütün renklerimizle bir araya gelmekti.

Bu düşünceyle yola çıkarken, aklımızdan çıkarmadığımız, bize feyz olan cümlelerden biri şuydu, “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, biz çocuklarımızdan ödünç aldık”. Ödünç aldığımız yeryüzünü, bir emanet hassasiyeti ile yarına taşıyabilmenin, bunu taşıyabileceklerin devredebilmenin gayreti içerisinde olmak istedik, çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürdük.

“Ateş, su, toprak ve hava” dört ana sırrın ikrarlığı ile geleceğin güçlü olabilmesinin çabası içerisinde hareket ettik.

Kentimizde çocuklarını çatışmalı, süreçlerde yitirmiş annelerimizi ziyaret ederek onları dinledik, ne istediklerini, neyi arzuladıklarını sorduğumuzda ne kadar isabetli bir iş yaptığımızı öğrendik. Annelerimize sizin çocuğunuz ovada, sizin çocuğunuz dağda yaşamını yitirmiş diye ayırmadık çünkü onlar evlatlarını yitirmiş, savaş istemeyen barışçıl insanlardır. Barışçıl geleceğin mimarlarıdır.

İşte tam bu nokta da bir araya geldik. Bütün annelere beyaz tülbentler götürdük. Annelerimizin çatışmalı süreçler de tepki olarak tülbentlerini yerlere attıklarını biliyorduk. Savaş bitsin çocuklar ölmesin diye biz de barış sürecinde yerlere düşen tülbentleri toplamış annelerimize vermiştik. Lakin bu gün annelerimizin o beyaz tülbentleri yeniden toprak anaya ödünç veriliyor zira ölümler olduğu sürece de devam edecek.

Anneler günü yeniden yaklaşırken tüm annelerimizden özür dileyerek beyaz tülbentlerle yeniden kapılarını çalacağımızı belirtmek isteriz. Bilinsin ki “Dün ile bugün savaşırsa kaybeden yarın olur” dün ile bugünü savaştıranların zemini olmayacağız.

Barışa olan inancımızla yaşamsal faaliyetlerimizi işlevsel kılmak adına Yunus Emre’nin deyimiyle, “Bir avuç toprak biraz da suyum, neyimle övüneyim” haleti ruhiyesiyle, çamurlaşmadan çamurun bataklığına batmadan güçlü yarınlar için güçlü adımlar attık ancak başaramadık, başaramadığımız için üzgünüz ve sizlerden özür diliyoruz. Vazgeçmeyeceğiz, bunu da umut ışığı avuçlarınızda taşımanızı istiyoruz çünkü barış yaşamımızın duruşu idi ve biz bu duruşumuzdan taviz vermeden yaşamı güçlü kılmak adına adım atmaya devam edeceğiz

Toplumsal Barış İçin Gençlik Girişimi