SES Şubesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Yapısını Düzenleyen 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ilgili iptal davası 14 Şubat 2013 günü Anayasa Mahkemesi’nde görülecek.

2 Kasım 2011 günü, bir gece yarısı operasyonu ile Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren bu KHK; 1980’lerde başlatılan ve 2002 yılında AKP’nin Hükümete gelişi ile hızlanan Piyasacı Sağlık  “Reformu”nun eksik kalan yanlarını tamamlıyor” dedi.

KHK’nın yürürlüğe girmesiyle yaşanan olumsuzluklar hakkında bilgi veren Solmaz, “Bu KHK ile;  Sağlık Bakanlığı icracı olmaktan çıkarıldı, denetleyici, düzenleyici ve koordine edici konuma getirildi. Sağlık Bakanlığı’nın temel görevi olan sağlık hizmeti sunumu, bağlı kuruluşları olan Halk Sağlığı ve Kamu Hastane Kurumu’na devredildi. Devlet hastaneleri “Şirket Hastaneleri”ne dönüştürüldü ve göreve bu sisteme tümüyle sahip çıkıp onu yönetecek CEO olarak nitelendirilen Genel Sekreterler getirildi. 25-49 yıllığına tahsis edilecek hazine arazileri üstüne kurulacak “Şehir Hastaneleri” (Entegre Sağlık Kampüsleri) kurulması, bunların yabancı sermaye ortaklıklı konsorsiyumlara ihale edilmesi, sonrasında hizmetin taşeron sistemiyle gördürülüp bunun karşılığında KİRA ödenmesi, KDV, Pul ve harçtan muafiyet ve yapım için kullanılacak dış krediler için hazine garantisi veren bir sistem kurulmasını düzenleyen Kamu Özel Ortaklığı hayata geçirildi. İlaçta reklam serbest bırakıldı. Özel hastane/sağlık kurumlarının lisanslarının açık arttırmayla satılması düzenlendi. Muayenehane açma ruhsatının bile ihaleyle satılabileceği düzenlemelerin önü açıldı. Bütün sağlık mesleklerinin etik ilkelerini, eğitim müfredatını, yetersiz bulursa alacağı eğitimleri belirlemek üzere Sağlık Bakanlığı bünyesinde, çoğu Sağlık Bakanı’nın kontrolünde belirlenen, sağlık meslek mensubu olması dahi gerekmeyen kişilerden oluşan Sağlık Meslekleri Kurulu oluşturuldu. Sağlık Bakanlığı’na,  sağlık çalışanlarını meslekten (geçici veya sürekli) men etme yetkisi verildi. Mevcut klinik şef ve şef yardımcılarının unvanları ile başhemşirelik unvanı iptal edildi.  Türk Tabipleri Birliği’nin “tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak” görevine son verildi. Türk Dişhekimleri Birliği’nin asgari ücret belirleme yetkisi kaldırıldı. Yürürlükte olan hukuki ve idari mevzuattan muaf “Serbest Sağlık Bölgeleri” kurulması,  sağlığın ticareti için Sağlık Turizmi düzenlendi. Gönüllü Sağlık Denetmeni kavramı getirilerek, hasta-sağlık çalışanı arasına üçüncü kişilerin girmesine olanak sağlandı. Hastalarımızın sağlıkla ilgili verilerinin mahremiyetini, hasta ve insan haklarını ihlal eden veri paylaşımı uygulamalarının önü açıldı. İthal hekim ve hemşire gibi uygulamaların, arkasından denklik işlemlerinde getirilen kolaylıklarla birlikte hem mesleklerimizi hem de halkın sağlığını tehdit eden işlemlerin adımları atıldı. Üniversite ve akademik özerkliği tehdit eden üniversite hastanelerine el koymaktan eğitim müfredatını belirlemeye kadar pek çok olumsuzluğun önü açıldı. Kısacası; 663 sayılı KHK ile sadece Sağlık Bakanlığı değil, bütün sağlık ortamı yeniden şekillendirildi, Sağlığın piyasa koşullarına terk edilerek ticarileşmesi, çalışanların da iş ve işyeri güvencesinin ortadan kaldırılması, ücret güvencesinin yok edilmesi, esnek-kuralsız çalıştırılması düzenlendi” diye konuştu.

SES Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen KHK’nin iptalini beklediklerini sözlerine ekledi.