Dersim coğrafyası Türkiye’nin en önemli bitki alanı olduğu kadar aynı zamanda da yaban hayatı çeşitliliği açısından  en zengin bölgesidir. Ender bulunan ve nesli yok olma tehlikesi altında bulunan birçok tür Dersim coğrafyasında bulunmaktadır. Türkiye de başka bir coğrafya yoktur ki Dersim kadar türü barındırsın. Vaşak, dağ Keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, su samuru, ayı, kurt, çakal, ur kekliği, akbaba gibi türler yaban hayatı çeşitliliğinin başında gelmektedir. Yüzlerce kuş türü ile en zengin kuş çeşitliliğine, yüzlerce kelebeği ile Türkiye’nin en zengin kelebek bölgelerinden biridir Dersim.  Yarasalar, kurbağalar, sürüngenler, kemirgenler ve daha birçok tür bu zenginliği oluşturmaktadır. Bu kadar zengin  hayvan ve bitki  çeşitliliğine ev sahipliği yapan bir bölge başka bir ülkede olmuş olsaydı her halde ki Ulusal Park (National Park) ilan edilir ve bu açık alan hayvanat bahçesi her yıl binlerce turistin ilgiyle görmek istediği yerlerden biri olurdu. Sizin bunu çoktan yaratmanız gerekmez miydi? Bu hayvanları merkezi av komisyonunda aldığınız öldürme kararları yerine korumanız ve avlanmasının önüne geçmek için daha somut çalışmalar yürütmeniz ve kararlar almanız gerekmez miydi? Her yıl kış dönemi başlar başlamaz Dersim’de avcılık adı altında hayvan katliamı başlar. Komisyonunuzun da almış olduğu kararlarda belirtilen ve avlanması yasak olan hayvanlar avcıların hedefi olmaktadır. Şimdiden yüzlerce dağ keçisi, onlarca ayı, kartallar, kurtlar, tilkiler ve hatta vaşaklar kendini bilmez katil avcıların hedefi olmaktadır. Bakanlığınıza bağlı orman ve su işleri müdürlüğü ve orman müdürlüğü personelinin bu konuda yürüttüğü çalışmalar  olsa da Dersim geneli için sadece 5-6 personel ile bu kadar geniş bir coğrafyayı kontrol etmek imkansız gibi.  Bakanlığınızın av sezonunda yeteri kadar personel görevlendirmemesi bu katliamı  açık hale getirmektedir. İnsanların av yasağını dinlemediğini belirtelim. Fakat bu katliamın önüne geçmek için elinizde sihirli değnek bulunması gerekmez. Çok basit önlemlerle bu katliamların önüne geçmek mümkünken caydırıcı hiçbir önlem almamış olduğunuzu görmek utanç vericidir. Bu konuda sizlere yardımcı olması açısından aşağıdaki görüş ve önerilerimizi dikkate almanızı ve çok acil olarak bu katliamların önüne geçmenizi istiyoruz. Önerilerimize yeni kanunda yer verilmesi durumunda yaban hayatının korunmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.

1.       Yasal olarak gerçekleştirilen avcılık faaliyetleri dahil olmak üzere her türlü av derhal yasaklanmalıdır. Türlerin korunması açısından bu zorunlu hale gelmiştir. Popülasyon artışlarına göre durum değerlendirilmelidir.

2.       Av sezonunda, illerin belirteceği sayıda yeteri kadar personelin istihdamı sağlanmalıdır.

3.       Denetime çıkan personele tanınan haklar arttırılmalıdır. Can güvenlikleri açısından denetimlere yeteri sayıda personel gönderilmelidir. Zira bazen denetime çıkan personel, avcılar tarafından saldırıya uğramaktadırlar.  

4.       Denetime çıkan personele yaptıkları cezai işlem tutarına göre prim ödenmelidir.

5.       Avcılık yapanları ihbar edenlere ödül sistemi getirilmelidir. Kaçak avcılık yapanlara kesilecek para cezasının bir kısmı bu ihbarı yapanlara ödül olarak verilmelidir. Bu tutar kaçak avcılığı ihbar edenleri tatmin edecek oranda olmalıdır.

6.       Muhtarlıkların yapacağı ihbarlar sonucunda kaçak avcılara kesilen cezanın bir kısmı köy bütçesine ayrılmalıdır.

7.       Valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler, muhtarlıklar, Jandarma, Sivil toplum kuruluşları ile iş birliğine gidilmelidir. Bu konuda her kurum sorumlu davranmalıdır.

8.       Jandarmanın denetim alanına giren bölgelerde avcılık faaliyetlerine izin verilmemelidir.

9.       Gördüğü halde avcıları ihbar etmeyenlere ve göz yumanlara, avcıları gezdirenlere kanıtlanması halinde suça iştirakten cezai işlem yapılmalıdır.  

10.   Avcılık yapanlara, arazide yanlarında belgesiz ve ruhsatsız tüfek bulunduranlara anında cezai işlem yapılmalı ve göz yumulmamalıdır.

11.   Bu konuda reklam ve tanıtım faaliyetlerine yer verilmelidir.

 

                                                                                                                             Haydar ÇETİNKAYA

                                                                                                        MUNZUR DOĞA AKTİVİSTLERİ