“Her sabah kalkıp, artık insanların ölmesini bir yana bırakıyorsunuz, ölen insanların soyadlarına bakıyorsunuz. Bizim öğrencilerimiz var mı arada. Düşünün ki yaşam hakkı kutsaldır diyoruz ama en nihayetinde de ölen insanların kim olduğuna bakmak zorunda hissediyoruz. Hayatlarımız böyle geçiyor.” Kampanyayı sosyal medyada gördüğünü, imzacılar arasında kendi hocalarının da olduğunu görünce imza attığını ifade eden Dede, ilk metne imza atamayan birçok akademisyenin de destek amaçlı başlatılan ikinci kampanyaya katıldıklarını anlattı. Bölgede yaşananların eğitim öğretime nasıl yansıdığını sorduğumuz Dede, Tunceli Üniversitesine gelen öğrencilerin büyük çoğunluğunun yakınlarının abluka altındaki bölgelerde yaşadığını belirterek, “Düşünün ki Sur’da olan durum apayrı bir durum. Ailesi Sur’da olan bir öğrencinin durumu apayrı bir durum. Bu da bir süre sonra duygusal bir kırılma yaratıyor” dedi.

‘KANLARIYLA DUŞ ALACAĞIZ’ TERÖR SÖYLEMİDİR

Barış bildirisine imza atan akademisyenlere yönelik soruşturmalara ve gözaltılara değinen Dede, “İmza krizi ile de anlaşıldı ki devlet bırakın herhangi bir eylemde bulunmayı size artık düşünmeyi de yasaklıyor. Böyle bir durumda artık bırakın metin tartışmasını insanların can güvenliğini korumak adına neler yapılması gerektiğini konuşmak gerek. Benim annem artık beni aradığında kendine dikkat et demiyor. Çünkü dikkat etmek bir şey ifade etmiyor artık” dedi. İmza metinlerine imza atan akademisyenlere yönelik tehditleri de sorduğumuz Dede şu yanıtı verdi: “Evrensel hukuktan yola çıkarak söylersek,  terör bir şiddet eylemidir ve bir eylem tarzıdır. Bu anlamda herhangi bir örgütün yaptığı eyleme bakılır. Böyle bakarsak, ben daha önce bir insanı öldürmedim ya da yıkıcı bir faaliyette bulunmadım. Bu anlamda bize yıkılmak istenen şeyin maddi bir temeli yoktur. Ancak daha önce insanları öldürmüş bir mafya babasının ‘Onların kanları ile duş alacağız’ söylemi terör söylemidir, maddi bir dayanağı vardır. Ancak ne hikmetse onların ki öyle algılanmıyor, ama bizim barış çağrımız terör propagandası olarak adlandırılabiliyor.” İmzaların bu denli gündem olacağını beklemediğini de ekleyen Dede, “Hiçbir şekilde eleştiri kabul etmeyen, karşıdaki insanın varlığına dahi tahammül etmeyen bir yönetim var ve buna ciddi anlamda destek veren bir cumhurbaşkanımız var. Medyanın yansıması Cumhurbaşkanının söylemi ile birleşince böyle bir tepki doğdu” diye konuştu.

Sercan İNCESU

Mustafa Serhan ÖZTÜRK

Dersim/Evrensel