Soğuk iklimlerde yetişen huş ağacı Munzur Vadisinde yapılacak barajlarla nesli yok olmayla karşı karşıya. Türkiye’de koruma altına alınan huş ağacı’nın Milli Park sınırlarında olduğuna dikkat çeken çevreciler, ender rastlanan endemik bitki türlerinin cenneti olan Munzur Vadisine sahip çıkılması çağrısı yapıldı.

sembol_ic.jpg

Rusya’nın sembolü sayılan ve soğuk iklimlerde yetişen huş ağacı, bölgede Erzurum ve Tunceli’nin Ovacık İlçesinde yetişiyor. Munzur Vadisinde yapılan ve yapılması planlanan barajlarla nesli tükenecek olan huş ağacının Milli Parkı sınırında olduğunu söyleyen Dersim Çevre Girişimi Sözcüsü Nuray Atmaca, Dünyada ve ülkede ender yetişen Huş ağacının koruma altında olduğunu dile getirerek, yapılan barajların doğayı hedef aldığını ifade ederek, “Rusya’nın sembolü olarak sayılan huş ağacı, ülkemizde ise, Erzurum ve sadece Munzur ile Mercan Vadisinde yetişmektedir. Birçok ender rastlanan endemik bitki türü gibi oda barajlara kurban edilecek. Yapılan araştırmalar neticesinde birçok hastalık için meyvesi ve yaprakları tıbbi malzeme olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Milli Parkı sınırında olmasından kaynaklı kesinlikle bu ender rastlanan ağacın korunması gerekiyor” dedi.

sembol_ic2.jpg

‘Barajlara kurban edilecek’

Munzur Nehrinin başlangıcı olan Gözeler kaynaklarında yetişen huş ağacının temiz kar suyu ile beslendiğini dile getiren Atmaca, ağacın türüne göre 15-30 metre boy attığını kaydederek, “ Dünya’da ender rastlanan huş ağacı, Ovacık’ın gözelerinde kar suyu ile beslenmektedir. Bu nedenle yapraklarındaki vitaminler ve özsuyu birçok hastalık için tıbbi malzeme olarak kullanılır. Mesela ruslar, almanlar, İskandinav ülkelerinin halkları bu ağacın filizinden, yaprağından, kabuğundan, kökünden ve özsuyundan faydalanırlar. Ancak ülkemizde bu ağacın ender olması nedeniyle faydaları pek bilinmez.” Huş ağacının Milli Parkı Sınırında olması nedeniyle faaliyete geçen Uzunçayır Barajından olumsuz etkilendiğine işaret eden Atmaca, Milli Parkı koruma yasalarına göre yapımı tamamlanan ve yapılacak barajların yasalara rağmen doğa katliamının altına imza attığını söyledi.

Ferhat ARSLAN