Merkez Atatürk Lisesi’nden pankart ve taşıdıkları dövizlerle yürüyüş gerçekleştiren öğrenciler, eğitim politikalarını protesto etti.

PTT önünde konuya ilişkin düzenlenen basın açıklamasında konuşan Hüseyin Cengiz, “Bizler, çeşitli okullardan bir araya gelmiş Dersim’in liseli öğrencileri, bir aya yakındır “Lise Dayanışması” adı altında,  “Parasız, Sınavsız, Bilimsel, Anadilde ve Demokratik Eğitim İstiyoruz” konulu bir imza kampanyası düzenliyoruz. Arkadaşlarımızdan ve halkımızdan topladığımız imzaları bugün TBMM’ye göndermek üzere toplandık. Dersim Lise Dayanışması olarak taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz” dedi.

Öğrencilerin talepleri şöyle:

Herkese istediği dalda yükseköğrenim hakkı tanınmalı, YGS ve LYS başta olmak üzere bütün adaletsiz ve eşitsizliğe dayalı sınav sistemleri kaldırılmalıdır. Var olan sınavlar farklı koşullarda eğitim alan biz öğrenciler arasında adaletsiz bir yarışa neden olmakla kalmayıp, hayatlarımızı üç saatlik sınavlara mahkûm etmektedir. Üstelik son yıllarda şifre skandallarıyla dolu olan sınav sistemlerine güvenimiz kalmamıştır. Şimdi de sınav sorularının yalnızca yüzde 20’sinin verilecek olması, bizler için bu şifre skandallarının el altından yürütülmesi dışında bir şey ifade etmemektedir. Bizler girmiş olduğumuz sınavların sorularının yayınlanmasını istiyoruz. Önümüzde en büyük engel olarak duran ve bizleri yarış atlarına döndüren sınavlar tümden kaldırılıp, sınavsız bir eğitimin koşulları sağlanmalıdır.

Devletin okullara her türlü müdahalesi son bulmalı, eğitim kurumlarında yaygın ve köklü demokrasi sağlanmalıdır. Bizler, bizim adımıza kararlar alınılmasından bıktık artık! Biz öğrencilerin eğitim ve öğretimin karar mekanizmalarına doğrudan katılımının önü açılmalıdır.

Meslek liselerinde ve stajlarda emek sömürüsü son bulmalı, sigorta ve iş güvenliği sağlanıp, üniversiteye girişte eşit hak tanınmalıdır. Alan ağırlıklı ders almamıza rağmen fen liseleri ve Anadolu liseleri gibi liseler ile yarıştırılmamız, hatta koleje giden öğrenci ile aynı sınava girmemiz hangi adalete, hangi eşitliğe sığar? Bizler, meslek liselerinde okuyanlarımız, son sınıfta haftanın üç günü staj görüyoruz. Bu stajlarda alan dışı, angarya diye nitelendirebileceğimiz işlere de tabii tutuluyoruz. Bütün bu sorunlara rağmen yapılan sözleşme ile bize verilen maaş asgari ücretin yüzde otuzu kadardır. Asgari ücretin bile açlık sınırının altında kaldığı bir ülkede öğrenciye verilen ücret, bizimle dalga geçmek, kendine ucuz iş gücü yaratmak dışında başka bir amaç taşımamaktadır. Meslek Liselerindeki adaletsizlik ve emek sömürüsü son bulmalıdır.

Parasız eğitim aldığımız söyleniyor. Kaynak kitaba, dershaneye, özel derslere, kolejlere ihtiyaç duyulan eğitimin neresi parasızdır? Eğitimin niteliği yükseltilmeli, öğrencilerin her türlü araç ve gereçleri parasız sağlanmalı, öğrencilerden hiçbir şekilde para toplanmamalıdır.

Herkese ana dilinde eğitim tanınmalıdır. Bizler hiçbir kardeşimizin dilinden dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılmasını ya da geriden gelmesini istemiyoruz. Anadilde eğitim haktır.

Irkçı ve gerici müfredatlar kaldırılıp, öğrencilerin yeteneklerini geliştirici eğitim sağlanmalıdır. Seçmeli adı altında dayatılan ‘zorunlu’ din dersleri kaldırılmalıdır. Bilimsel araştırmalar için yeterli bütçe ayrılmalı, eğitim ve öğretim kurumları bilimsel bir eğitim için yeterli koşullara getirilmelidir. Ezberci ve eleyici eğitim anlayışına son verilip öğrencilerin kültürel ihtiyaçları karşılanmalıdır.”

Lise öğrencileri açıklamanın ardından “Parasız, Sınavsız, Bilimsel, Anadilde ve Demokratik Eğitim İstiyoruz” isimli kampanyada topladıkları imzaları TBMM’ye gönderdi.