Bir el daha verelim, Dersim ve devrim sevdalıları. Komünist Başkanı seçtirmek için sizlerden bir el vermenizi rica etmiştim. O eli esirgemediniz. Sağ olun, var olun. Elbette bunda en büyük sorumluluk benim. İşte o el verin yardımını sizden istediğim ve Komünist Başkanın bilgisi ve onayı dışında yazdığım ve daha sonra seçim broşürüne dönüştürerek binlercenize ulaştırdığım yazım aşağıdaki linkte.

https://alevicimehmetyurek.com/category/makaleler/degisik-konulu-makaleler/

Aslında geçtiğimiz yıl yerel seçimlere hiç karışmama kararı almıştım. Ama 8 Mart 2019 akşamı Amed’den dostum İbrahim Güçlü arayarak; “Mehmet, PKK siz Dersimlileri tehdit ediyor. Dersim’de Komünist Başkanın adaylıktan çekilmesini emrediyor. Siz bu işe ne diyorsunuz?” deyince, Önce PKK’nin kurucularından Ali Haydar Kaytan’nın PKK adına kaleme aldığı tehdit yazısını okudum. Baktım tehdit doğru. Dersimcilik ve Devrimcilik duygularım kabardı. Artık yansız ve sessiz kalamazdım. Yukarıdaki linkteki yazıyı kaleme alarak yurt içi ve dışı en geniş şekilde paylaştım. Broşür haline getirerek dağıttım. Dersim’i içeriden ve dışarıdan tüm Dersim ve Devrim sevdalılarının akıl ve sevgi desteğiyle kuşattık ve Komünist Başkanı seçtirdik.

Seçildiğinin ilk ayını takiben, Dersimli Av. Nihat Çelik bey dostum ve Uluslararası projeci bir dostumla beraber ziyaretine gittik. Av. Nihat Çelik Dersim Hozatlı olup Berlin Hukuk Fakültesi mezunu olup, İstanbul Hukuktan eş diplomalı avukat olup Avrupa’daki bürolarında onlarca avukatın çalıştığı uluslararası yetkin bir hukukçudur. Tek amaçları Dersim’e ve devrime bila bedelsiz katkı koymaktı. Görüşmemizde uluslararası kaynak ve yardımları belediyeye aktarmaya çalışacağımızı söyledik. Başkan bunu HDP’li Belediyeler için yasa ile önlendiğini ve mümkün olmadığını söyledi. Av. Nihat Bey de, Sayın Başkan biz dersimizi çalışarak geldik. Eğer yurt dışındaki kişi ve kurumların yardımları Türkiye’deki büyükelçilikleri ve konsoloslukları üzerinden yaparsak yasal engeli aşabiliyoruz, dedi.

Dersim ve devrim sevdalılarından oluşturacağımız yurt içi ve yurt dışı kaynaklarla 10-12 bin dolarlık maaşları ödenecek iki profesyonel yönetici yardımcı yanına vererek kaynaklar yaratacak ve daha büyük yatırım kaynakları sağlanacaktı. Başkan da yalnızca selfi çekecek, medyatikliğine devam edecekti. Başkan benim kadrom iyidir dedi. Biz yoğun çalışıyoruz. Sizin bu önerilerinizi de değerlendireceğiz.

Görüşmemizden iki ay sonra yine gittim. Dersim’i pislik götürüyor. Başkanın etrafındaki kadrosuna baktım, sokakta bildiri dağıtan, cigarayı dişleriyle çiğneyerek içen kadrolar. Dersim sokaklarında gece sarhoşlarının kusmukları pislikten geçilmiyor. Salonda biraz bağırıp çağırdım. Sizin itfaiye aracınız yok mu? Munzur’dan itfaiye araçlarına su koyup bu sokak ve caddeleri yıkayamıyor musunuz? Etrafımı saran görevli gençler; amca yalnız iki itfaiye aracımız var. Biri bozuk, diğeri de Atatürk Mahallesinde yol çalışması var onu yıkıyor. Bana bir telefon verin size bir saatte on tane hibe itfaiye aracı bulayım dedim. Tartıştık ve çıktım. Bir daha da uğramayıp bekledim.

Aradan bir buçuk yıl geçti. Ülkenin her bölgesinden Başkanlar yüz günlük, 200-300 günlük icraatlarının sunumunu yaptılar. Dersim halkı hala Komünist Başkandan üç günlük, üç kuruşluk hizmet görmedi. Dersim kan ağlıyor. Bu yazıya başlamadan Tunceli Belediyesinin resmi sitesine baktım. Tamamlanan proje sıfır. Planlanan proje sıfır.

DERSİM’İ VE DEVRİMİ SEVENLER GELİN BİR EL DAHA VERELİM

Sevgili Dersim ve Devrim sevdalıları. Bu Emirali (Fatih Mehmet Maçoğlu) evladımız hepimizin gayret ve desteğiyle başkan seçildi. Biz bu arkadaşı Dersim’i ve Devrimi daha yücelere taşısın diye seçtik. Ama tıkanmış boğuluyor. Bizi de, Dersim’i ve Devrimi de birlikte boğacak. Gelin hep beraber bir el daha verelim bu Dersim ve devrim çocuğumuza. Eğer yardım almasını bilmiyorsa, bizi, Dersim’i ve Devrimi boğmadan gönderelim gitsin. Ovacık’ın eski ve yüce yerindeki komünist başkan olarak kalsın. O da kurtulsun biz de. Şu anda Dersim’de bir Belediye seçimi olsa ve yalnızca bu mevcut komünist başkan ile kayyum atanan eski Vali Tuncay Sonel seçime girse, Dersim halkının yüzde 90 ile birlikte ben de oyumu Tuncay Sonel’e veririm. Yüzde on dahi oy alamaz. Buna meydan vermek istemiyorsanız gelin bir el daha verelim. Ya kurtulalım. Ya da kurtaralım.

BU DA KOMÜNİST BAŞKANA AÇIK ÇAĞIRIMDIR

Devletin taktığı adla Fatih Mehmet Maçoğlu kardeşim demeyeceğim. Seni doğuran ve doğurtan anne ve babanın taktığı adla Emirali kardeşim. Sanıyorum ki; annen ve baban bu adı sana Ali’nin, âlemin, halkının hizmetinde olasın diye verdiler. Ovacık’ta bu işi çok iyi yapıyordun. Ovacık’tan gitmemen ve bir dönem daha kalman için çok uğraştım. Ama sen gittin. Ovacık’taki Munzur Baba çayında çok güzel yüzüyordun. Fakat Tunceli’deki barajda yüzemiyorsun ve/ya yüzdürmüyorlar. Kendin o barajda boğulurken Dersim’i ve devrimi de beraber boğacaksın.

İsviçre’deki mülteci yazar hemşerimiz Haydar Karataş, Deniz Gezmiş’in hapishanedeki ranza arkadaşı ve HDP Parti meclisi üyesi Salman Kaya dostum, Mersin’deki Hozatlı HDP Belediye Meclis üyesi iş insanı vd yüzlerce kişi seni seçtirmek için 70 yıllık ömrümüzü ve devrimci mirasımızı sana rehin ettik. Bizi mahcup ve rezil etmeye hakkın yok. Ya yap, ya da bırak git.

Sende Dersim ve Devrim sevdası var ise, ki; bana göre her ikisi de bolca var. Ya başar, ya da onurunla çekil git. Senin için bu iki yoldan başka üçüncü bir yol yok. Ya yap. Ya da git. Dersim’e devrim yerine selfilerinle korana getirdin. Korona senin için iyi bir çekilme fırsatı. Bu çekilme seni de bizi de kurtarır. Oysa sen Ovacık’ta iken çok güzel şeyler yaptın. Bütün yaptıkların bir yana, bu topluma tu kaka, zehir, zıkkım diye yutturulan komünizmi bala, kaymağa dönüştürmen bile bizim için değerli ve önemliydi. Dersimi ve devrimi Dünyaya en iyi şekilde tanıtman unutulamaz. Bütün bu emeklerini berhava etmeden, ya iyi yap işini. Ya da iyi git.

Diğer dostlarımı bilemem ama ben Dersim’i ve devrimi batırmana izin veremem. Bu çağırıdan sonra biraz daha bekler, sonra 87’lik annemle K. Maraş adliyesinin önünde başlattığım açlık grevinin aynısını sizin Belediyenizin önünde toplayabildiklerimle yaparım. Kimse gelmezse tek başıma yaparım.