İHD Dersim Şubesi tarafından Avukat Metin Can, Dr. Hasan Kaya’nın cesetlerinin bulunduğu kent merkezine beş kilometre mesafedeki Dinar Köprüsünde düzenlenen anmaya, Belediye Eşbaşkanı Mehmet Ali Bul, siyasi parti temsilcileri ile yurttaşlar katıldı.

Katledilen üç kişinin fotoğraflarının yer aldığı pankart açan katılımcılar bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Anmada konuşan İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz katledilen üç kişi hakkında bilgi verdikten sonra, “Devletin kayıp yakınlarına özür borcu olduğu yüzleşme ve özür gerçekleşmediği sürece, mücadeleye etmeye kararlı bir biçimde devam edeceğiz.

O dönemler insanları katledenler bugün tek, tek açıklanmaktadırlar. Bu cinayetler insan hakları savunucuları ve demokrat kamuoyunun defaten açıklanan, devlet tarafından kurulan kontra örgütleri tarafından işlenmiştir. Devlet yetkililerinin de zaman zaman itiraf ettiği bu örgüt kurucuları ve örgüt mensupları ne yazık ki yargı önüne çıkarılmamış aksine bunlar korunmaya devam edilmiştir’ dedi.

Metin Can ve Hasan Kaya’nın evden alındıktan beş gün sonra Dinar Köprüsü altında cenazelerinin bulunduğunu belirten Solmaz, “   Bu dönemde Kovancılar ilçesinde görev yapan güvenlik güçlerinin ciddi şekilde araştırılması gerekir. Çünkü o dönemde sadece katledilen Metin ve Hasan değillerdi. Aynı yöntemle Mazgirt’te kaçırılarak öldürülen ve Elazığ’da cesedi bulunan Ayten Öztürk,   Dr. Rodi Demirkapı’nın ölümden dönmesi ve oğlu Şurzan Demirkapı’nın Kovancılarda katledilmesi yine bu ekip tarafından gerçekleştirilmiştir.

ihd_ic-003.jpgBu ve benzeri katliamlar günümüzde de devam etmektedir. Uludere Roboski’de 34 insanın katledilmesi ve mahkemelerce faillerinin aklanması, Gezide hayatını polis kurşunuyla kaybedenlerin faillerinin yargılanıp gerekli cezaların verilmemesi katilleri daha da cesaretlendirmektedir. Bu ve benzeri katliamlar günümüzde de devam etmektedir. Paris’te Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın katledilmeleri muhalif kesimlere tahammülsüzlüğü göstermektedir.

Diyarbakır JİTEM merkezindeki ve yine ortaya çıkarılan birçok kazıda toplu mezarlarda insan kemiklerinin çıkması her şeyi çok açık biçimde göstermektedir” diye konuştu.

Devletin "çözüm süreci"ne yönelik yaklaşımı kaygı verici nitelikte olduğunu belirten İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, “Hükümetin çıkarmaya hazırladığı "Kamu Güvenliği Yasası yasanın kolluk kuvvetlerine keyfi insan öldürme ve ihlal gerçekleştirme yetkisi tanıdığı açıktır .Bölgedeki güvenlik ancak özgürlükleri geliştirerek sağlanabilir Güvenlik ancak, bireysel ve kolektif hakları iade ederek, evrensel değerler ve adalet ile tesis edilebilir. Kürdistan'da güvenliği kayıplarımızı bularak, geçmişle yüzleşerek sağlayabilirsiniz. Askeri tedbirler ve güvenlik politikaları ile sağlayabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz

Yıllardır çocuğunun kemiklerini bulmaya çalışan anaların gözyaşları daha silinmedi. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki; kaybedilen çocuklarımızın cenazelerini bulabildiğimiz için seviniyoruz. Çünkü halen kemiklerinin nerede olduğunu bilmediğimiz mezarları bile bulunmayan insanlarımız bulunmaktadır.

İHD ve demokrat kamuoyu olarak, bir kez daha arkadaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyor.;  Katiller ve katliam emri verenlerin mutlaka yargılanmaları konusunda davalarının takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz” dedi.

Açıklamanın ardından katılımcılar katledilen üç kişi için Uzunçayır Barajı’na karanfiller attı.