Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu ülkenin gerçek gündemini saptırmakla suçlayan Milletvekili Halis, “Sayın Erdoğan, O zamanın cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün emriyle Dersim bombalandı, belgelerle konuşuyorum” diyor. Başbakan o zamanın cumhurbaşkanının Atatürk olduğunu bilmiyor mu? Zaten Onur Öymen de aylar öncesi mecliste “Dersim’de analar ağlamadı mı?” konuşması sonrasındaki tartışmalarda “Dersim İsyanı Atatürk tarafından bastırılmıştı, sıkıysa onu eleştirin” dememiş miydi? Evet; Dersim 1937-38 kıyımında Cumhurbaşkanı Atatürk’tü. Başbakanlar sırasıyla İsmet İnönü ve Celal Bayar’dı. On binlerce insanın katledildiği, binlercesinin sürgüne gönderildiği bu tedip ve tenkil fermanına karşılık Dersim’de baş gösteren isyan değil direnişti” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun “Ben o zaman daha doğmamıştım” sözlerine tepki gösteren BDP’li Halis, “Sayın Erdoğan’ın “Dersim’i CHP’liler bombaladı.” sözlerine karşılık, on binlerce insanın katledildiği bu coğrafyada katliam ağıtları ve öyküleri dinleyerek büyümüş CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, “Hangi yüzyılda yaşıyoruz? Ben o zaman daha doğmamıştım” sözleriyle Dersim katliamını meşru gören zihniyetini bir daha açığa vuruyor” diye konuştu.

 

Dersim’in her dönem haksızlıklara uğradığını kaydeden Halis, “Sayın Başbakan, dün Dersim’de yaşananlar bugün sizin AKP iktidarınızda da yaşanıyor. Değişen bir şey yok. Yine Dersim’in insanları, dağları ve ormanları bombalanıp yakılıyor. Bir başbakanın “Dersim’i CHP bombaladı” demesi, devlet adına tarihi bir katliamın itirafı ve kabulüdür. Ancak; Başbakan burada samimi değildir. Yaklaşık 6 ay önce de Sayın Başbakan Dersim katliamından söz etmişti. Benim Dersim Katliamı ile ilgili önergelerime AKP tarafından olumsuz yaklaşıldığı gibi, Dersim adının geri verilmesini isteyen Kanun Teklifim de partisi tarafından reddedilmişti. Burada samimiyetin ölçüsü tarihi yüzleşmeyle olur” şeklinde konuştu.

Halis, yapılması gerekenleri ise; şöyle sıraladı:

 

75 yıl önce alınan Dersim adı geri verilmelidir,

 

73 yıl önce idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalıdır.

Dersim katliamının gizli kalmış yanlarının açığa çıkarılması için arşivler açılmalıdır.

Besleme olarak subaylara teslim edilen küçük kız çocuklarının akıbeti açıklanmalıdır.

Dersim coğrafyasını katleden baraj yapımları durdurulmalıdır.

Dersim’in dağları, ormanları ve insanları bombalanmaktan vazgeçilmelidir.

Katliam ve sürgün yıllarının zarar-ziyanı tanzim edilmelidir.

Bunların gerçekleşebilmesi için; Dersim olayları üzerine ver ilmiş Araştırma Önergesinin gereği olarak hemen bir komisyon kurulmalıdır.

En azından bunlar yapılıp Dersimlilerden özür dilenmeden, Dersim üzerine söylenecek her söz acıların istismarı ve katliamın meşru gösterilmesi anlamına gelecektir.

Katliamı meşru göstermek katliama ortak olmaktır.