Bunun dışında, ülke genelinde farklı alanlarda zaman, zaman yapılan değerlendirmelerde de birçok konuda ilk sıralarda yer alıyoruz. Bu gerçekliği hak ediyor, bununla övünüyor ve gurur duyuyoruz.

Dışarıda Dersimli denilince, çevresi tarafından saygı ile karşılanan, düşünce ve fikirlerine başvurulan, önderlik yapabilecek kişiler olarak biliniriz. Çünkü Dersimli, içinde bulunduğu toplumsal alanın, sorunlarını ve çıkış yollarını iyi analiz edebilme, değerlendirme, çözümleme yetisini, bilgi ve deneyimini okumaya yazmaya ve araştırmaya borçludur.

Nerde bir STK varsa oradaki yönetimin içinde ya da başında mutlaka bir veya birkaç Dersimli vardır. Çünkü Dersimli aynı zaman politiktir. Ülke ve Dünya gerçeklerini yakından takip eder. Eleştiri ve önerileri, ret edilse de, bazen geçte olsa kabul görür. Siyaset Dünyasında da, Çok sayıda Dersimli Politikacı mevcut olup, birçok alanda başarılara imza atmışlardır.

Dersimli, inancı ve kültürü nedeni ile yüz yıllardan beri hep ezilmiştir. Ezilen olduğu içindir ki, ezene karşı da hep ezilenin yanında olmuştur. Bu duruş, genlerine işlemiş, bizlerden önceki nesiller nasıl idiyseler, bizlerin dönemi ve yüz yıllar sonrası da, Hızır Paşa'lar istisna böyle devam edip gidecektir. Hakkın karşısına zalim olarak çıkıp dara durmaktansa, bu Dünyada yoksulluktan, ezilmişlikten cehennemi yaşayarak, Hakkın karşısında da dik durmayı yeğleriz.

Bu memleketin, değerli evladı, Sayın Genel Başkanımız, Kemal KILIÇDAROĞLU'nun duruşu,  söylemleri, insana verdiği değer ile insani yaşam koşulları hakkındaki arzuları bu inancın ve kültürün ta kendisidir.

Siyaset, tarif eden kişiye ve anlayışa göre değişir. Kimilerine göre maddiyetin rant kapısı olarak görülür. Kimileri ise yereldeki sermaye gücünü, siyaset alanındaki güç ile birleştirerek, güçlülüğünü sarsılmaz kılmaya çalışır. Bu tür siyasetçiler ve anlayışlarla hep karşılaşmışız ve karşılaşacağız. Siyaset acaba farklı olarak da algılanamaz mı? Niye olmasın.

Bireysel menfaatler yerine toplumsal menfaatleri savunarak, toplumla birlikte mutlu olmak.

Herkesçe bilindiği üzere, 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimler ile ilimizi yönetecek, Belediye Başkanı, Belediye Meclis üyelerini ve İl Genel Meclis üyelerini seçeceğiz.

işte, tam da bu aşamada, sorumluluk taşıyıp ileri atılmak gerekmez mi? Madem bu ilde yaşıyoruz, bu ilin birikmiş sorunları yanında, gelecekte karşımıza çıkacak sorunlarını şimdiden görüp, elimizi taşın altına koyup, toplumsal siyaset ve toplumsal menfaat için ben de varım demiyoruz. Dememiz gerekmez mi? ileriyi göremedikçe kendimize ilerici; Kendimizi değiştirmede devrim yapmadıkça, kendimize Devrimci diyemeyiz; aksi halde buna kargalar güler.

Ne yazık ki hiçbir sorumluluk üstlenmeyip, yeri geldiğinde her şeyin en iyisini ben bilirim, ben yaparım deyip eleştiriden başka bir şey yapmayan, Dersim'de yaşayan Dersimlilerimiz de var.

Her defasında ya zorunluluktan, ya da yanlış anlayışlardan ötürü; İlimiz, bilgi, eğitim ve deneyimi yeterli olmayan kişilerce, ya da o koltukta olmaması gereken kişilere teslim edilerek, yönetilmeye teslim ediliyor. Yeterince duyarlı olmadığımızdan, Arzumuz dışındaki gelişmelerden yakınarak, eleştiriyor, eleştiriyor, eleştiriyoruz. Evet, ne yazık ki iğneyi kendimize batırmıyoruz.

Ben bu satırları yazmakla yetinmeyip, iğneyi de, çuvaldızı da kendime batırarak. bir ezberi bozuyorum. Tüm maddi olumsuzluklarıma rağmen, çaresizlikler karşısında sorumluluk üstlenmeye hazırım. Benden çok daha ileri noktalarda olan!, Değerli, liyakat esaslarına göre, Akademik mesleki bilgi sahibi, Evrensel Sosyal Demokrasiyi özümseyip, benimsemiş Dersimliler, asıl siz de sorumluluk üstlenmeye var mısınız?

Bu satırları kendime pay biçmek için değil, kim, nerede neyi daha iyi hak ediyor ve üstesinden gelebiliyor, karşılığını verebiliyorsa, o orada olmalıdır. Sorumluluk ona verilmelidir. Kamuoyu bu yönde tepkilerini geciktirmeden dillendirmelidir. Aksi takdirde her şey çok geç olur, iş işten geçer.

Gelin ilimizi en iyi şekilde yönetmek için birlik ve beraberlik içinde işin ehlililerine teslim ederek, 5 yıllarımızı heba etmeyelim.

BERABER VE BİRLİK OLALIM DERSİM'İ CENNETİN BAŞKENTİ YAPALIM.

Hıdır MERCAN