Emek Partisi Tunceli İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Serbest piyasa, kuralsız çalışma, aşırı kar hırsı, artan işsizlik, kapitalizmin doymazlığı işçileri canından etmeye devam ediyor. Bursa, Mustafakemalpaşa’da 75 gün önce 19 işçinin ölümünden sonra, yeni bir işçi cinayetiyle sarsıldık. Balıkesir Dursunbey’deki maden ocağında, 500 metre derinlikte madenin 250 metre derinliğinde meydana gelen grizu patlaması 13 işçi kardeşimizi aramızdan aldı.

Sendikasız ve dayatılan kölelik koşullarında çalışmaya mahkûm edilen işçilerin, işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarından mahrum çalıştırıldıkları görülmektedir. Hükümet hala Madenlerde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmemekte direnmekte, sözleşmeleri imzalamamaktadır. 

4 yıl önce aynı madende, 700 metre derinlikte patlatılan dinamitin neden olduğu kazada da 17 işçi hayatını kaybetmişti. Hatırlanacağı gibi bu katliamın sorumlusu olarak bir başmühendis tutuklanmış ve katliam unutturulmuştu.

Tedbirlerin alınmadığı aynı maden ocağında bir kez daha göz göre göre işlenmiş bir iş katliamıyla, işçi cinayetiyle karşı karşıyayız.

1 Haziran 2006’da gerçekleşen grizu patlamasında 17 maden işçisine mezar olan maden ocağında, bir kez daha aynı vahşetin yaşanmış olmasının başka bir izahı olamaz. Hatırlanacağı üzere, AKP Hükümetinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler “Bunlar maalesef madencilikte ola gelen kazalar. Maalesef, bu madenciliğin tabiatı icabı olabiliyor” demişti.

Hükümetin, patronların her istediğini iki etmeden yerine getirmesi, işçileri köle koşullarında çalışmaya mecbur kılmasının sonucu budur.

Bu bir kaza değil, işçilere köle muamelesi çeken zihniyetin eliyle işlenmiş bir cinayettir.

Hükümet ve aynı zamanda Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı olan maden ocağı patronu bu cinayetin sorumlularıdır. İşçilerin iş güvenliği, sigorta ve sendikalı çalışma taleplerine pervasızca saldıran hükümet, bu tür cinayetlerin işlenmesine her an zemin hazırlamaya devam etmektedir.

TEKEL işçilerinin kölelik dayatması olan 4-C’ye, Gaziantep Çemen Tekstil işçilerinin sendikal ve TİS mücadelesine valisiyle, polisi ve kolluk kuvvetleriyle saldıran hükümetin, yaşanan iş cinayetlerinden sonra yaptığı açıklamaların hiçbir inandırıcılığı bulunmamaktadır.

3 yıl sonra bir kez daha aynı ocakta 13 işçinin grizu patlaması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybetmesi, 6’sı ağır olmak üzere, 29 işçi kardeşimizin yaralı olması, hükümetin ve sermayenin işçilere hangi gözle baktığının da bir göstergesidir.

Başta işçi aileleri olmak üzere tüm işçi sınıfımıza baş sağlığı, yaralı işçilere acil şifalar dilerken, işçi sınıfımızı, sendikaları ve tüm örgütlerimizi işçilerin davasını takip etmeye, işçiler ve işçi aileleriyle dayanışmayı güçlendirmeye çağırıyoruz.”