Yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:

Okullarda Yaşanan Şiddet Sonucunda bir Öğretmen Daha Hayatını Kaybetti!

Eğitimde Şiddete Son Verilmeli, Can Güvenliğimiz Sağlanmalıdır!

Yıllardır okullarda yaşanan şiddet olaylarının, kavgaların, çeteleşmenin gittikçe büyüyen bir tehdit haline gelmesi karşısında bugüne kadar gerekli adımları atmayan ve okullarda yaşanan şiddet olaylarına kayıtsız kalanlar, bir öğretmenimizin daha öğrencisi tarafından şiddete uğraması sonucunda hayatını kaybetmesine neden olmuşlardır. Son olarak Kayseri’de, Seyyid Burhaneddin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Aktaş, geçtiğimiz haftalarda öğrencisi tarafından uğradığı yumruklu saldırı sonrasında 18 gündür verdiği yaşam mücadelesini kaybetmiştir.

Öğrencilerin okul içinde ve dışında birbirlerini bıçaklamaları ve yaralamaları, bazı velilerin sorun çözmek adına okulu silahla basmaları, şiddet kullanarak öğretmen, öğrenci dövmeleri gibi olayların son yıllarda hızla artması dikkat çekicidir.

Öncelikle kabul etmek gerekir ki, okullarımızın birer şiddet yuvası haline gelmesinde, Milli Eğitim Bakanları üzerinden öğretmenlik mesleğini rencide eden yaklaşım ve açıklamaları ile başta Başbakan olmak üzere, her fırsatta şiddet ve nefret dilini kullanan siyasetçilerin ciddi bir katkısı ve sorumluluğu vardır. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta ve işyerinde sık sık karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusu, eğitim yuvaları olan okullarımızı çepeçevre kuşatmış, eğitim emekçilerini şiddetin hedefi haline getirmiştir.

Okullarda yaşanan şiddetin kuşkusuz bazı toplumsal nedenleri vardır. Özellikle son yıllarda toplumdaki gelir adaletsizliğinin ve yoksullaşma oranının artması; kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi,  işsizlik olgusu, halkın gelecek kaygısı ve gençler arasında sisteme dönük güvenin aşınması; kültürel yozlaşma ve yabancılaşma; yazılı basının ve görsel medyanın şiddet unsurları içeren programlarındaki artışlar, sadece okulları değil, yaşamın bütün alanlarında yaşanan şiddeti sürekli olarak yeniden üretmektedir.

Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta bizleri hedef haline getiren politikalara ve açıklamalara son verilmesinden geçmektedir. Türkiye’nin her yerinde okullarda birbirine benzer şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenleri ve yaşanan şiddet olaylarının nasıl engellenebileceğinin ipuçlarını vermektedir.

Bizlere göre çözüm, emekçilerin daha fazla örgütlenerek kendi işyerlerini, yaşam alanlarını dönüştürebilecek güce sahip olmalarından, öğretmen-öğrenci ilişkisinin “satıcı-müşteri” ilişkisinden çıkarılarak demokratik bir içerikte yeniden kurulmasından geçmektedir. Unutulmamalıdır ki, emekçilerin çeşitli baskılarla sindirildiği, iş güvencelerinin elinden alınmak istendiği, eğitim hizmetlerinin “müşteri memnuniyeti” ilkesi çerçevesinde yürütüldüğü bir ülkede bu tür üzücü olayların önüne geçmek mümkün değildir.

Okullarımızda yaşanan şiddetin son bulması için acilen gerekli adımlar atılmalı, hiç kimse şiddetin uygulayıcısı ya da hedefi haline getirilmemelidir. Bu konuda somut ve kalıcı çözümler üretilmesi ve okullarda yaşanan şiddetin önlenmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.

Eğitim Sen olarak eğitim emekçilerine yönelen her türlü şiddeti kınıyor, öğrencisinin saldırısı sonucu yaşamını yitiren Mehmet Aktaş öğretmenimizin ailesine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.