DBP, DTK ve KJA tarafından organize edilen ve yerel bileşenlerle "özyönetim" konusunda tartışmaların yürütüldüğü toplantı Dersim Belediye Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Toplantıya, DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, DBP Kadın Meclis Sözcüsü ve MYK üyesi Fatma Gül, DTK Üyesi İrfan Babaoğlu, HDP Dersim milletvekili adayları Alican Önlü ve Edibe Şahin, Dersim Belediye eşbaşkanları Mehmet Ali Bul ve Nurhayat Altun, Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Mazgirt Belediye Başkanı Tekin Türker, Hozat Belediye Başkanı Celaleddin Polat, kentte bulunan birçok kurum temsilcisi ve vatandaşlar katıldı.

ozyonetim_ic.jpgAçılış konuşmasını yapan Belediye Eşbaşkanı Mehmet Ali Bul, Dersim’in tarihi boyunca birçok katliam ve yok saymalara maruz kaldığını söyledi.

Bul, “Dersim’de Kürt Kızılbaş Alevi Kültürü bu özerklik modelini yaşamış ve tarihi boyunca yok sayılmalara ve katliamlara boyun eğmemiştir. Eğmeyecektir” dedi.

1990’lu yılların başından itibaren Türkiye’de Cumhuriyet kurma savaşı verilirken herkes Cumhuriyet’e ikna olmadı” diyen DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, Erdoğan kliğinin cumhuriyet içerisindeki demokratikleşme mücadelesine karşı cumhuriyet içerisinde ki halka karşı Osmanlı geleneğinin Abdülhamit intikam hareketi olduğunu ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ısrarla 2023 dediğini, bunun nedeninin ise, “1923-2023 cumhuriyetin 100. Yılı bu ne demek, ne yapacak? O cumhuriyet denen şeyi geri gönderecek. Bunun adına da başkanlık sistemi diyor” şeklinde ifade eden Ayna, buna sessiz kalınmasının mümkün olmayacağını belirtti. Tüm bunların karşısında halk mücadelesi yürütüldüğünü kaydeden Ayna, buna karşın canları pahasına mücadele ettiklerine değinerek, cumhuriyetin tekleştirilmemesi için meclise heyetlerin gönderildiğini, tartışmaların yürütüldüğünü en son yüzde 10 barajının aşıldığını seçimlerin ertesi günü Erdoğan’ın “Ben bu seçimi kabul etmiyorum” dediğini dile getirdi.

İnsanı inşan yapan şeyin özgürlük olduğunu, bunun ise engellendiğini söyleyen Ayna, “Halkın kendi iradesini ortaya çıkarmasına kimse karışamaz. Kimse ses edemez. Sen kendini koruma diyorlar, bu bir varlığın en doğal hakkı. Bir insanın kendini korumasını istemiyorsun. Bu kabul edilebilir mi? Halkın kendini savunması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından bir süre soru cevap şeklinde devam eden toplantı sona erdi.