17 Aralık operasyonu ile açığa çıkan hırsızlık ve yolsuzluk operasyonu ve bununla bağlantılı olarak ortaya çıkan paralel devlet tartışmaları aslında yaşanan siyasal krizin dışa vurumu olarak ortaya çıkıyor.

Sistem partileri bu kaos ortamında kendilerini yeniden konumlandırıp, yeni ittifaklar oluşturulmuş durumda. Bu kaosta açığa çıkan yeni ittifakların çatışması ve konumlanışı Dersim’de de Devrimci Güçbirliği ve Ankara partileri arasındaki siyasal hesaplaşmayı daha da önemli bir hale getirmiş durumda.

Adı yerel seçim olsa da 30 Mart seçimleri açığa çıkaracağı, siyasal sonuçları itibari ile şimdiden Türkiye’nin önümüzdeki dönemine damga vuracaktır. Sistemin yaşadığı siyasal kriz, Ankara partilerinin yeni ittifak ve güç kavgalarına sahne olurken, Dersimli bu seçimlere nasıl bakmalı sorusu daha da önem kazanmış durumda.

Dersim’de seçimler Ankara partileri ve Devrimci Güçbirliğinin oluşturduğu BDP arasında geçecek gibi görünüyor. Bu da siyasal anlamda gösteriyor ki Dersimli yerel seçimlerde öncelikle siyasal bir tercih yapacak. Bu seçimde Dersimli kendi öz değerlerini ve Dersimin tarihsel, inançsal, kimliksel değerlerini ifade eden Devrimci Güçbirliği ile aslında var olan değerlerini ret eden asimilasyoncu, inkarcı, soykırım sorumlusu doğasına, inancına, diline düşman AKP ve CHP arasında bir tercih yapacak.

Dersimli tercihini yaparken Dersim 38 sorumlularını,dilini yasaklayanları,inancını kabul etmeyenleri hatırlamalıdır.yaşadığı acıların en büyük sorumlusu olan CHP ya da AKP ye verilecek her oy aslında Ankara partilerinin inkarcı ve soykırımcı partilerini onaylamak anlamına geleceğini unutmamalıdır.

Dersim’in direniş çizgisini savunduğu, değerlerine sahip çıkıp Hızır paşa politikalarını ret ettiği için işkencelerden geçen, katledilen ama Hz Hüseyin gibi, Seyit Rıza, Pir Sultan, İbo gibi Mazlum, Sakine gibi, boyun eğmeyen, Deniz Gezmişler gibi özgürlük sevdasından vazgeçmeyen devrimcilerin, ilericilerin oluşturduğu blok Dersimlinin geleceğidir.

Dersimli ,38 ‘de “dağların anahtarını kaybettim” diyen yol ulumuzun emanetine sahip çıkan, Dersim’i özgürleştirme mücadelesinde her türlü bedeli ödeyen çocuklarına siyasal anlamda sahip çıkması ,kendisini lanetli bir virüs gibi kuşatıp yok etmeye çalışan Ankara partilerine ve sisteme en büyük siyasal cevap olacaktır.

Siyasal sonuçları anlamında böylesine tarihsel bir hesaplaşmayı önümüze koyan 30 Mart seçimleri, yerel yönetimler anlamında da eski ile yeninin, devletçi kafa ile halkçı zihniyetin, hırsızlar ile emekçilerin, zenginin sözcüsü olan ile yoksulun, ezilenin temsilcisi arasında geçecektir. Bugüne kadar sistem partilerinin hortumlama aracı haline getirerek hırsızlıklarına paravan yaptıkları belediyeler, artık yüzünü halka dönmüş şeffaf, katılımcı halkçı belediyecilik anlayışının bir hesaplaşması olacaktır.

Dersimli ,sandıkta oyunu kullanırken CHP döneminde borç batağında ,tüm gelirleri icralık olan,işçisine maaşını ödemeyen,belediye ait taşınmazları satan,günde iki saat su alan, tek bir parkı olmayan belediyeyi unutmamalıdır.

Dersimli ,tercih yaparken borç batağı içerisinde aldığı belediyeyi artıya çeviren,tek kuruş işçi alacağı olmayan,yaptığı 12 park ,arıtma tesisi,yolları  ile hizmet nedir gösteren.Günde iki saat akan su  problemini önümüzdeki yıllarda sorun olmaktan çıkaran,çocuk ,kadın ,gençlik projeleri ile toplumsal sorunların çözümüne katkı sunan ,doğasına sahip çıkan ,baraj karşıtı mücadelenin öncüsü olan,dilini kimliğini,inancını özgürlüğü kabul eden ,bu uğurda bedel ödeyen bir duruşun sahibi olan BDP’li Dersim Belediyesinin hizmetlerini hatırlamalıdır. Dersim’i tarihsel değerleri ile buluşturan Dersim 38 Duvarı ve Seyit Rıza parkı ile bunu gösteren,demokrasi,özgürlük ve barış mücadelesinin bileşeni olan bir belediyecilik anlayışı Devrimcilerin farkıdır .Halkımız CHP dönemi ile iki dönemdir  BDP ’li kadın başkanlar  ile çehresi değişen Dersim’i  iyi ayırt edilmelidir.

Sonuç olarak siyasal ve yerel yönetimler anlamında değerlendirildiğinde Ankara partiler olan AKP ve CHP ile Devrimci Güç Birliğinin adayı olan BDP ’li kıyaslanamazdır. Ak kara gibi farklı olan bu iki güç arasındaki seçimde Dersimli kendi çocuklarına sahip çıkacak, sistemin temsilcisi olan CHP ve AKP’ ye gereken dersi verecektir. İki dönemdir kenti yöneten Devrimci Güç Birliğinin oluşturduğu BDP’ ye bir kez daha hizmet şansı tanıyacaktır. Ve sonuçta Devrimci Güç Birliği ve BDP ile kazanan Dersim olacaktır.

ERGİN DOĞRU