Bilindiği üzere Dersim'de 50’yi aşkın taş, kum, mermer, alçıtaşı ve benzeri grup madenler için ruhsat alınmış veya başvurusu yapılmış durumdadır. Yapılan bu başvurular ve ÇED dosyaları incelendiğinde, başvuru sahiplerinin çoğunun yasal mevzuatın sağladığı açıklardan faydalandığı, normalde ÇED alınması gerektiği yerde, projeleri ÇED'den muaf tuttukları görülmektedir. Bu şekliyle yapılandırılan projelerin oluşabilecek haklı tepkiler karşısında başarıya ulaşma şansı çok zayıftır. Bu tür projelerde, doğayı, doğal yaşamı ve çevre ve insan sağlığını önemseyen hususlar en ön planda olmalıdır.

Elbette Dersim'de bu sektörlerin ihtiyacı olan hammaddeye ihtiyaç bulunmaktadır. Her şeyi tamamen reddetme mantığı doğru değildir.

Bizler doğamız ve çevre için mücadele ediyoruz. Bizlerin temel amacı, doğamızı, doğal yaşam alanlarımızı, yaban hayatı ve hava su kaynaklarımızı korumaktır. Bu açıdan hepimiz için zorunlu bu hammadde arayışlarında dikkat etmesi gereken hususların altını çizmek istiyoruz.

Kum, taş, briket, asfalt, beton v.s malzemelerin zorunlu ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu ihtiyaçların hammaddesi sağlanmaya çalışılırken dikkat edilmesi gerekli hususlar şunlardır. Çevresel etkileri olan projelerde;

1. Bu tür projeler için önceden ön etüd çalışması yapılmalıdır.

2. Çevre ve insan sağlığı açısından etkileşimin en az olabileceği alanlar seçilmelidir.

3.Bu tür projeler yerleşim yerlerinden su, hava, görüntü ve ses kirliliği açısından uzak bulunmalıdır.

4. Tarımsal alanlardan, bağ-bahçe ve hayvancılık yapılan mera alanlarından uzak olmalıdır.

5. Halkın manevi değerlerine yani mezarlık, ibadethane ve kutsal mekanlara uzak bir mesafede olmalıdır.

6. Halkın tepkiselliği önceden hesaba konulabilmelidir.

7. Seçilen alanda doğal bitki örtüsü, yaban hayatının etkilenebileceği alan olup olmadığına dikkat edilmelidir.

8. Bu tarz projeler için seçilen alanlarda kültür varlığı olup olmadığıma dikkat edilmelidir. Kültür varlığı ve maneviyat değeri olan alanlardan uzak durulmalıdır.

9. Projenin etkileyebileceği köy ve yerleşim yerleri ve yollar dikkate alınmalıdır.

10. Maden, taş ve kum ocağı türü projelerde mutlaka ÇED hazırlanmalıdır. ÇED bulunmayan bu tür projelere onay, izin verilemeyecektir.

Halkın katılımı en son aşamada değil, ilk aşamada göz önünde bulundurulmalıdır.

11. İhtiyaçlar, yerel ihtiyacı karşılamak için olmalıdır.

12. Belirtilen şartlara uyan alanlarda uygun görülen projeler tamamlandığında,  ocağı işletenler  tahrip ettikleri alanı yeşillendirmelidirler..

13. Belirtilen kurallar herkes için uygulanmalıdır. Bu açıdan sivil toplum örgütlerinin alacağı kararlar ve uygulamalar bireye, kişiye özgü olamamalıdır.

Bu tarz projelerde göz önünde bulundurulması gereken en önemli hususlar bunlar olup, belirtilen esasları yerine getireceklere söyleyecek sözümüz olamadığını, uymayanların karşılarında halkı, sivil toplum örgütleri ve bizleri göreceklerini belirtmek isteriz.

Haydar Çetinkaya

Munzur Doğal Yaşamı Koruma Derneği