DERADOST tarafından Seyit Rıza Meydanı’nda gerçekleştirilen ve HDP Milletvekili Alican Önlü, Belediye Eşbaşkanı Mehmet Ali Bul, dernek üyeleri ile vatandaşların katıldığı anmada konuşan Dernek Başkanı Serkan Sarıateş, “Dersim dört dağ içinde dediğimizde kayalardan ve topraklardan oluşan yükseltiden söz etmiyoruz. Dört kültürün bir arada kendi içlerinde bağımsız, komşu hakkını gözeten, kollayan bir hak yolundan söz ediyoruz. Bu topraklardan bir dağı yitirdik, onu yeniden var etmenin çaresine bakmalıyız. Dersim o dağların arasında açığa çıkan enerjinin bütünleşmesi ve birliğidir. Hedeflenen bu birlik enerjisini dağıtmak, yok etmektir. Zira ilk tertelede Ermenileri, ikinci tertelede ise geri kalanları soykırıma uğrattılar” dedi.

Yaşananlarla yüzleşilmesi gerektiğini belirten Sarıateş, “Söz Dersim soykırımına gelince CHP’ye bu tarih sizin çıkın yüzleşin diyen Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Osmanlı mirasına ecdadımız deyip sahiplik eden sizsiniz. Öyleyse ecdadınızın size bıraktığı 1915 mirası sizin buyurun yüzleşin. Ecdadınızın mirası ile yüzleşmek için ne bekliyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti Lozan anlaşması ile Osmanlı imparatorluğunun mali borçlarını devraldı ancak dönemin en büyük suçu soykırımın özür borcunu devralmadı” diye konuştu.

soykirim_ic.jpgMunzur Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Candan Badem ise anmada yaptığı konuşmada, yüzleşme konusunda tarihçilere ayrı bir görev düştüğünü söyledi.

Tarafsız tarihçilerin soykırım ya da etnik temizliği kabul ettiklerini ifade eden Badem, Ermenilerin yaşadıklarının Birleşmiş Milletlerin soykırım tanımına birebir uyduğunu dile getirdi.

Badem şunları kaydetti: “Tarihçilik onuru, akademisyenlik; bilim insanlığı onuru tarihsel olguları kabul etmeyi gerektirir. Aynı zamanda soykırım sadece tarihte kalmış değil. Günümüzde de yaşanabilir. Soykırımlar bazen beklenmedik şekilde gelebilir.  1915 yazında Çemişgezek’teki Ermeniler Fırat kıyısındaki köylerde nehir kıyısında cesetler görmeye başladıklarında bunun gene Abdülhamit döneminde yaşanan küçük yerel katliamlardan biri olabileceğini düşündüler. Yaklaşan felaketin boyutlarını tahmin edemediler. Ermeni Halkı, ileri gelenleri bunu öngöremedi. Soykırım onlar için beklenmedik bir şey oldu. Daha önceki tecrübelerle günümüzde de küçük çapta katliamlar, dünyada soykırım tehlikesinin geçmediğini gösteriyor. Buna karşı insanların bilinçli olması gerekiyor.”

SOSYALİSTLERİN DE YÜZLEŞMEYE İHTİYACI VAR

Bir Sosyalist olarak Sosyalistlerin de bu tarihle yüzleşmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Doç. Dr. Candan Badem, “Bizim de yüzleşmeye ihtiyacımız var. Tarihimizdeki bazı noktaları görmemiz gerekiyor. Birincisi Anadolu’da soykırım yaşandıktan sonra 1918’de Rusya’da iktidara gelen Bolşevik iktidar Emperyalist anlaşmaları ifşa etmiş Türkiye Ermenistan’ı katliamını mahkum etmiştir. Sonrasında reel politik gündeme gelmiş bu katliamın baş elemanlarından Enver Paşa Moskova’da ağırlanabilmiştir. Bu bizim için açıklanması zor bir durumdur.

İkincisi 1920’de Bakü’de düzenlenen Doğu Halkları Kurultayına Bahattin Şakir gibi soykırımcı katiller katılabilmiştir. Bunu da açıklamak zordur bizim için. Bunları bilmemiz gerekiyor. Yıllarca sosyalist hareketin kurucularını sayarken Ermeni Paramaz’ı bilmiyorduk. Yeni yeni öğrenmeye başlıyoruz. Bu konuda çok sayıda yayın var. Özelikle Dersim yöresinde 1915 soykırımın nasıl yaşandığını; Dersimli aşiretlerin Ermenilere nasıl yardımcı olduğunu gerçekçi bir şekilde Ermenice kaynaklara dayanarak anlatan Dersimli Ermeni Hovsep Hayreni’nin “Yukarı Fırat Ermenileri 1915 ve Dersim” kitabını okumak gerekir diye düşünüyorum” dedi.

MİLLETVEKİLİ ÖNLÜ, “1938 İÇİN SON TERTELE DENİRDİ”

Anmada konuşan HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, Dersimlilerin 1938’i tanımlarken son tertele dediklerini belirterek, “Demek ki öncesi de varmış. Dersimliler bu tanımla Ermeni ve Süryani katliamlarını kast ederler” dedi.

24 Nisan’da dünyanın bir çok yerinde anmalar yapıldığını ancak bunların en anlamlısının Dersim’de yapılan olduğunu dile getiren Önlü, “Katledilen halklar bu topraklarda beraber yaşadılar. Bu katliamlar yapılırken anmayı yaptığımız mekan, Pir Seyit Rıza, yine bu katliamlara tanıklık etmiş Munzur yanımızda. Karşımızda da bu katliamları planlayan devletin kışlası var. Hepsi sanki bu mekanda birleşmiş” diye konuştu.

Önlü, yaşanan tüm katliam ve soykırımlarda hayatını kaybedenlerin önünde saygıyla eğildiklerini de sözlerine ekledi.

DERADOST tarafından düzenlenen anma Ermeni müziklerini çalınması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından sona erdi.