Büyüyünce ne olacaksın? Biraz mizah katarak, biraz espri yaparak bu soruyu etrafımdaki birçok kişiye sordum. Soruyu yönelttiğim kişilerin bu soruya vermiş olduğu cevap da tabi ki mizahi oluyor, traktör şoförü olacağım diye yanıt veren de oldu. Yaşlı teyze ve amcalara, dedelere sorduğumda ise olmuşuz olacağımız kadar, bu yaştan sonra daha ne olalım yanıtını verenler de var. Demek ki hevesler yaş ilerledikçe sönüyor.

Büyüdükçe yeni heyecanlar giriyor içimize. Doktor, mühendis, savcı, avukat, müdür, … futbolcu olmak gibi. İçimizdeki heves sürekli büyüyor, olduğumuz şeylere sığamıyoruz. Olanca isteğimiz var. Üç yaşındaki kızım bir önceki ay olmak istediği şeyi bugün dillendirmiyor. Çıtayı yükseltmiş görünüyor.  Çevre ve arkadaş ortamında kendine yeni meslek ve beceriler edinmiş. Görgüsü arttıkça istekleri ve hevesleri de büyümüş, değişmiş.

Bu tespitlerin ışığında olabileceğimiz şeyler henüz bitmedi diyebiliriz. İnsan her an her şey olmayı isteyebilir ve olur da. Tabi olduğu yere kadar gelip de başka bir şey olmak istemeyenler de yok değil. Ekmeğinin, eşinin, çocuğunun peşine düşenler gibi.

İnsanların bir şey olma çabası gayet normaldir, olmak istemeyenlerin çabasızlığı gibi. Hayatımız boyunca olduğumuz şeyleri neden ve niçin oluruz? Bazen layık görülürüz bazen de layık olduğumuzu düşünürüz. Layık olduğumuzu düşündüğümüz şeyler için bir bedel (!) öderiz.  

Yakın bir arkadaşımdan “adam olacağım” cevabı almıştım. Adam nasıl olunur? Herkes kendinin adam olduğunu iddia etse de bizi içimizdeki hangi pozitif duygu ve düşünceler adam oldurur? Biraz göreceli ama genel toplum algısı kişiye hak ettiği makamı verebilir. Kişi deve kuşu misali kafasını kuma gömmüş olsa bile duygu ve düşünceleriniz elektrik olarak çevreye yayılır, olumsuz yargılarınızı ya da olumlu duygularınızı insanlara algılattırır, merak etmeyin. Ancak adam olma, insan olma sanatının incelikleri var elbette ki. Ben kendi kendimi adam olduğuma inandırsam da değişmeyen algı ve yargı içinde yaşlanıyorum, büyüyorum. Çeşitli meslek erbabı insanları gözlemediğimde hepsinde bir şey olma sevdası var; çok para kazanmak, statü elde etmek, geniş bir kitleyi emir ve buyrukları altında yönetmek.

Kaymakam ve baba hikâyesini bilmeyen ve duymayan yok gibidir. Şu an bulunduğum yaş bir şairin dediği gibi yolun yarısı eder. Bu noktada ne olmak istediğime gelince olunması ve yaşanması gerektiği şekilde bir hayat sürdürmek istiyorum. Yaşadığım hayatın sonucunda verilecek bir ödül olduğuna inanırım olduğum şeyin. İnsan, olmadan oldurulduğu içindir ki heveslerimiz bizden ilerde gidiyor.

Bir aşçı olup çok güzel yemekler yapmak ve o alanda sanatçı, usta olabilmeyi de isterdim. Bir şair olup toplumun duygu ve düşüncelerini edebi bir dille anlatmayı da isterim. Yahut bir şehir idarecisi olup medeni bir hayatı insanlara sunmayı, kazandırmayı da isterim. Bazen bir bahçıvan olup çiçeklere ve otlara nizam vermek isterim. Erkin Koray gibi rock türünde özgün eserler vermek isterdim. Öyle bir geçer zaman ki, büyüyünce ne çok şey olmak istermişim… Bilmem belki olurum. Kimin ne olacağını zaman gösterecek. Saygılar…

Hakan ELİEYİOĞLU

[email protected]