Tunceli İl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nurali, birliğe kayıtlı 350 üye bulunduğunu belirterek, ilde 50 bin civarında kovan bulunduğunu söyledi.

Yıllık bal hasadına ilişkin bilgi veren Nurali, Mevsimsel şartların yolunda gitmesi halinde normal bal hasadı yaşanacağını ifade ederek verimin 500 ile 600 ton civarında olacağını kaydetti.

Üretilen balların ne kadarı pazarlanmaktadır?

Ülkemizde bala karşı duyulan güvensizlikten dolayı, bununla beraber dışarıdan kalitesiz ve ucuz ballar ile yapay ve suni üretilen glikoz, firitoz ve sakaroz ballar, yine aşırı şekerli üretilen ucuz balla Tunceli coğrafyasında üretilen ve ülkenin en temiz kentinde oluşturulan yayla balları ile karşılaştırdığımızda diğer bölgelerde üretilen ballarla aramızda ciddi bir kalite farkı oluşuyor. Fakat diğer taraftan gerek yapay ve suni üretimle yapılan ballarla veya şekerli üretilen ballarla bizim coğrafyada üretilen ballar arasındaki fiyat farkı dikkat çekmektedir. Bizim ürettiğimiz kır çiçek ve yayla ballarının kilosu 20-25 liradan satılırken piyasa balları 6-7 liradan satılmaktadır. Halkın genel olarak Türkiye’de kurulan bal piyasası şekerli bala göre şekil aldığından tüketici aradaki fiyat farkından kaliteli bal almayı tercih etmemektedir.  Gelir düzeyinin düşük olduğu ülkemizde kaliteli bal tüketmek bireylerin ekonomik gelirleri ile alakalıdır. Bu nedenle üreticilerimizin ürettiği kaliteli saf bal sene itibari ile istediği satışı yapamamaktadır. Ürettiği balın ancak yüzde 60’ını satmaktadır.

Tunceli’de arıcılığın yaygınlaşması için ne tür çalışmalar yapılmalı? Birlik olarak sizin ne tür projeleriniz var?

Tunceli’de arıcılığın yaygınlaşması için gerekli bir çalışmaya fazlaca ihtiyaç duyulmamaktadır. Nedeni ise; bölge zaten konumu itibari ile toplumsal oluşum temel olarak arıcılık ve havancılığa geçmiştir. Birlik olarak geçmişte arıcılık ile ilgili merkez dahil 7 ilçeden gelen farklı illerden uzmanlarla eğitimler verilmiştir. Arıcılık üzerinde son derece teorik ve pratik olarak ülkedeki arıcılarla kıyasladığımız zaman çok daha öncelikli durumdadır. Zaten eğitim veren profesörler de yaptıkları eğitim çalışmalarında bunu vurgulamışlardır.

Yaylalarla ilgili sorunlar olduğunu biliyoruz. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Tunceli arıcısının en büyük sorunu yayladır zaten. Gerek bölgede yaşanan sorunlardan ve güvenlikten dolayı birçok ilçe köyleri güvenlik nedeni ile kapalıdır. Üreticimiz bu durumdan mağdur olmakla beraber, dar ve kısıtlı alanlarda üretim yapmakta, genel olarak yol kenarları ve ilçe yakınlarında arıcılık yapmaktadır.  Bu sorunların giderilmesi için il ve ilçelerde girişimlerimiz olmaktadır. Fakat güvenlik nedeni ile bu girişimlerimiz sonuçsuz kalmaktadır.  

Tunceli arıcısının ne tür problemleri var?

Arıcılık Tunceli’de kırsal alan geçim ekonomisidir. Bölgenin kırsal oluşu nedeni ile arıcılık bir yaşamdır. Üreticimiz için zaten yapacak bir faaliyet ve tarımsal alan bulunmamaktadır. Öncelikli sorun sürü sahipleri ile olan alan paylaşımları, bal satışı, doğal afetler, arı ölümleri ve hastalıkları. Batı’da olan üreticilerimizin yaylalara geri dönüşlerinde arı yanmaları, Tarım Bakanlığının verdiği desteklemenin yetersiz oluşu ve bununla birlikte banka kredilerinde uygulanan faiz ve kefil sorunları, personelin az oluşu ile proje kullanmakta sorunlar olarak sıralanabilir. Tabiî ki Türkiye’de kaliteli bir pazar olmayışı da sorunlar arasında gösterilebilir.  

Tunceli balının kalitesi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yıllardan beri Şekerli bal üzerine kurulmuş bir piyasa var. Zaten bölgelerin kendi yöresel balları ön plandadır. Burada önemli olan bölgede damak ve sofra kültürü bizim ürettiğimiz temiz ve kaliteli ballar öncelikle Türkiye’deki büyük Pazar ve marketlerde yerini almasıdır. Gerek Tunceli esnafı ve ilçe merkezlerinde çoğu market ve tüketicilerinde yöresel ballar satılmamaktadır. Bunun nedeni şekerle üretilen piyasa ballarının fiyatının 3-4 misli olmasıdır. Tunceli’de üretilen balların Türkiye genelinde üretilen ballar içerisinde çok temiz oluşu gerekse de flora ve bitki örtüsünün zenginliğinden kaynaklı kalitesi herkes tarafından bilinmektedir.  

Bu kaliteli balı tanıtmak için neler yapıyorsunuz?

Tunceli’de hedef öncelikle kalitenin belirleyici olması, balın Anadolu coğrafyası dışında diğer bölgelerde sofraya inmesi, büyük marketlerde balın yerin alması için reklam çalışmalarının yapılması kaliteli üretimin desteklenmesi bilinçli tüketiciye ulaştırması ve insanlara bilinçli tüketim için dergi, broşür basılması ve tanıtım amaçlı dokümanların ulaştırılması için uğraşıyoruz.

Malum, artık Tunceli’de bir üniversite var. Üniversiteyle işbirliği halinde ne tür çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?

Daha önce Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen hocalarla arıcılarımız buluşmuştur. Gerekli bilgiler teorik ve uygulamalı olarak verilmiştir.  Arı sorunları ile ilgili bu bölgenin bitki örtüsü florası yıllık bal potansiyeli ortaya çıkması için 2009 yılından Tarım Bakanlığına bu sorunlarla beraber son 20 yılın en kısır sezonunu yaşamıştır. Bu konunun analizi için Tarım Bakanlığı ilgili birimlerine birlik olarak girişimlerimiz olmuştur. Bu konuda çeşitli üniversitelerle bölgedeki arıcılıkla ilgili sıkıntıların ne olduğunun araştırılması için eğitimcilerin bölgede araştırma yapması için gerekli başvurular talepler yapılmıştır.

Birlik eğitimlerinizden bahsetmeniz gerekirse neler söyleyebilirsiniz?

2007 yılında uyguladığımız AB projeleri dahilinde Tunceli’de teknik arıcılık eğitim projesi uygulandı. Bu eğitimler 9 ay boyunca yayla ve eğitim salonlarında hem teorik hem de uygulamalı olarak verilmiştir. Bununla birlikte süreç içerisinde arıcılarımızın sorunlarımızı üniversitedeki hocalarımızdan ve üst birliğimiz ve Tarım Bakanlığımız bu konu ile araştırmacıların bilgi ve pratiklerini alarak üreticimizin bilgilenmesi için üyeye sunmaktayız. Bu konuda Türkiye’de yayınlanan arıcılık üzerine dergi ve broşürlerin veya yeni üretilen malzeme doküman ve ekipmanlarla ilgili yeni bir gelişmeyi üreticimizle paylaşmaktayız.