Evli ve iki çocuk babası olan Arslan, 19 yıldır Tunceli Devlet Hastanesi’nde santral memurluğu yapıyor.

Tuncelili Ali Arslan, 5 aylıkken menenjit hastalığı nedeniyle görme yetisini kısmen 7 yaşında ise; geçirdiği suçiçeği hastalığı nedeniyle görme yetisini tümden kaybetti.

Arslan, görme yetisini kaybetmesine rağmen büyük bir azimle hayata tutundu. Kabartma yazı öğrenen Arslan, Ankara Sosyal Hizmetlerde de santral memurluğu eğitimi aldı. Eğitimin ardından girdiği sınavı başarıyla geçerek devlet memuru olan Arslan 19 yıldır Tunceli Devlet Hastanesi’nde santral memurluğu yapıyor. 

Sadece işe girdiği ilk gün yarım saat kendisine yardımcı olunduğunu belirten Arslan, “Ondan sonra kimseden yardım almadım. 19 yıldır bu işi yapıyorum” diyor.

Fakslarla birlikte iki bin telefon numarası ile iki bine yakın Halk Müziği eserini ezbere bildiğini dile getiren Ali Arslan, “Öncelikle insanın kendi içindeki engeli aşması lazım. Ben engelliyim diye içeri kapanmak doğru değil. Sokağa çıkmasını bileceksin, ağır aksak da olsa o sokakta yürüyeceksin. Bakıyorsun evet sokaklarımız uygun değil ama engelsiz bir dünya diyoruz ya öncelikle kendi içimizdeki engeli kaldırmamız lazım” diye konuşuyor.

ZORU BAŞARIYORUM

Görme Engelli Ali Arslan, iş çıkışı oturduğu apartmanın bahçesinde bisiklet sürüyor.

Engelinin bisiklet sürmesine mani olmadığını ifade eden Arslan, “Bisiklet sürmek çok güzel. Fırsat buldukça kapının önünde sürüyorum. Sürmeyenlere de tavsiye ediyorum. Görme engelliyim diye hiçbir işi yapamıyorum diye bir şey yok. Bisiklet gibi zor bir aracı kullanıyorsan dört tekerlekliyi hayli hayli kullanırsın. Ben iki tekerlekliyi sürüyorum; zoru başarıyorum yani” şeklinde konuşuyor.

Evinde eşine yardım eden Ali Arslan aynı zamanda 15 yıldan bu yana da bağlama çalıyor.

Söz ve müzikleri kendisine ait 20 Türkçe ve Kırmancki eseri bulunduğunu ifade eden Arslan, “Aktif olarak 15 yıldır bağlama çalıyorum. Çok uğraşıyorum. 20 civarında eserim var. Eserlerimi yaparken sözlerin çelişkili olmamasına, bir hikayeyi anlatıyor isem baştan sona küçükten büyüğe doğru işliyorum” diye konuşuyor.

Ali Arslan’ın Eşi Güllü, 18 yıldan bu yana evli olduklarını ve iki çocukları bulunduğunu söylerken, “Eşim işe gidip geliyor, müzikle uğraşıyor; bağlama çalıyor, bisiklete biniyor. Evde de yeri gelince bana yardımcı oluyor. Hiçbir sıkıntımız yok” diyor.

Arslan’ın büyük oğlu Eren de iyi bir bağlamacı. Bağlamayı babasından öğrendiğini ifade eden Eren, “Küçükken uykum geldiğinden babamın dizine oturur bağlamanın tınısı, müziğiyle uyurdum. Babam da bana öğretti. Babamla günlerimiz çok iyi geçiyor. Çok seviyorum babamı” diye konuşuyor.

Evin küçüğü olan Emre ise; anne ve babasını çok sevdiğini belirterek, “Babam, bana bütün sevgisini verdi. Çok ilgilendi” şeklinde konuşuyor.

Ali Arslan’ın en büyük arzusu bir albüm yapmak ve bu konuda duyarlı insanlardan sponsorluk konusunda destek beklediğini dile getiriyor.

 

azim_ic1.jpg

 

azim_ic2.jpg

 

azim_ic3.jpg