Avukatların dosya incelemesine sınırlama getiren ve adli aramalarda 'makul şüphe'yi yeterli bulan yasal düzenlemeler geçen hafta içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edildi.

Ancak yeni düzenlemenin kişilerin adil yargılama hakkının ortadan kaldırıldığını ve yeni düzenlemenin birçok mağduriyete sebebiyet vereceğini belirten Doğu ve Güneydoğu'daki barolar Şanlıurfa Adliyesi önünde bir araya gelerek ortak bir açıklamayla tepkilerini gösterdi. Bölge baroları adına açıklama yapan Şanlıurfa Barosu Başkanı ve aynı zamanda Doğu ve Güneydoğu Bölge Baroları Dönem Sözcüsü Hikmet Debele, düzenlemenin anayasaya, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine ve diğer normlara aykırı olduğunu söyledi. Avukatın dosya inceleme hakkına getirilen kısıtlama ile savunma mesleğinin yara aldığını kaydeden Delebe, bu düzenlemeyle adil yargılama hakkının ortadan kaldırıldığını ve keyfi uygulamalardan kaygılı olduklarını belirtti.

 

'AVUKAT DOSYANIN İÇERİĞİNİ GÖREMEYECEK'

 

Delebe, "Dosyanın avukat tarafından incelenmesi önündeki engellerin kaldırılması için avukatlar, barolar ve Türkiye Barolar Birliği yıllar yılı kararlı bir mücadele yürütürken; maalesef avukat meslektaşımız olan bir milletvekilinin meclis genel kuruluna sunduğu yasa teklifi üzerine yasalaşan bu düzenleme ile avukatların dosyaya erişimi ciddi anlamda engellenmiş oldu. Böylece yargının kurucu üç ayağından biri olan savunma kurumu, dosyayı inceleyemeden, şüpheli hakkındaki itham ve delillerin ne olduğunu bilmeden savunma yapmak durumunda kalacaktır. İddia makamı olan savcılık dosyanın tamamını elinin altında tutacak, ancak savunmayı temsil eden avukat dosyayı hiç inceleyemeden, delileri göremeden iddiaları çürütmeye çalışacak. Oysa ceza adalet sistemine hâkim olan "silahların eşitliği" ilkesi gereğince, yargılamanın herhangi bir evresinde savcı ve hâkim hangi olanaklara sahipse avukatın da aynı olanaklara sahip olması gerekir" diye konuştu.

 

'SAVUNMA MESLEĞİ YARA ALMIŞTIR'

 

"Dosyayı inceleme konusunda getirilen bu sınırlama, aynı zamanda kişilerin 'adil yargılanma hakkını' da ortadan kaldırmaktadır" diye Delebe, düzenlemeyle birlikte savunma mesleği olan avukatlığın yara aldığını kaydetti. Delebe, "Evrensel hukuk normları gereğince savunma hakkını kullanan kişinin, ne ile suçlandığını bilmesi ve aleyhindeki delilleri görmesi gerekir. Bu bakımdan herhangi bir suç ile itham edilen bir vatandaş, dosyaya ve dolayısıyla aleyhindeki delillere erişemediği için sağlıklı ve etkili bir savunma da yapamayacaktır. Avukatın dosya inceleme hakkına getirilen bu kısıtlama ile savunma mesleğinin yanı sıra, adil yargılama hakkı da ağır bir yara almıştır" dedi.

 

'ANAYASAYA AYKIRI'

 

Son yasal düzenlemeyle adli amalarda 'somut delile dayalı kuvvetli şüphe' yerine 'makul şüphe' ölçütünün getirildiğini dile getiren Delebe, yeni düzenlemenin anayasa ve diğer hukuk kriterlerine aykırı olduğunu söyledi. Delebe, "Önceki durumda bir kişinin konutunun, işyerinin, arabasının veya üstünün aranabilmesi için 'somut delil' aranırken, şimdi 'makul şüphe' yeterli olacak. Aslında soyut ve göreceli bir kavram olan 'makul şüphe' ile alınan arama karan üzerine polis veya jandarma artık çok rahat ve kolay bir biçimde arama yapabilecektir. Yani adli aramalar artık sıradan ve keyfi bir hal alabilecektir. Nereden bakılırsa bakılsın, arama için 'makul şüphe' kriterini yeterli bulan bu yasal düzenleme, başta anayasa olmak üzere, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine, insan Hakları Avrupa Sözleşmesine ve diğer evrensel hukuk metinlerine ve normlarına aykırıdır. Siyasal iktidar eliyle getirilen ve savunma mesleğini, adil yargılama hakkını ve özel hayatın gizliliğini ciddi anlamda zedeleyen bu yasal düzenlemeleri kabul etmemiz asla mümkün değildir. Daha bu yılın başında yapılan yasal değişiklik İle avukatların dosya incelemesi önündeki engeller kaldırılmışken, şimdi bu engellerin çok daha katı biçimde getirilmesi izahtan varestedir. Böylece tabiri caiz ise siyasal iktidar 'kaşık ile verdiği hak ve özgürlükleri, şimdi kepçe ile geri almıştır" ifadelerini kullandı.

 

'KEYFİ UYGULAMALARDAN KAYGILIYIZ'

 

Yeni düzenlemenin Doğu ve Güneydoğu'da mağduriyetlere sebebiyet verebileceği kaygısı taşıdıklarını kaydeden Delebe şunları kaydetti: "Siyasal iktidarın bir taraftan barış sürecinin rayına oturduğunu açıklaması, bir taraftan da özgürlükleri kısıtlayan bu son yasa değişikliklerin altına imza atması tam bir çelişki örneğidir. Zira adil yargılama hakkını ihlal eden ve aramalar için 'makul şüpheyi' yeterli bulan bu yasal düzenlemelerin daha çok bölgemizde hak ihlallerine yol açacağına kuşku yoktur. Bölge baroları olarak, adil yargılama hakkını ortadan kaldıran ve adli aramaların keyfi olarak uygulanmasının önünü açan bu yasal değişikliklerden son derece kaygılıyız» Umudumuz odur ki, hükümetin hukuk alanındaki bu son icraatı, uygulama alanı bulmadan bir an önce geri alınsın. Bu yasal düzenlemeler bölgemizde esen bahar havasını bozmasın, yeni toplumsal gerginliklere yol açmasın.

 

İŞTE BASIN AÇIKLAMASINA DESTEK VERE BÖLGE BAROLARI:

ŞANLIURFA BAROSU

BATMAN BAROSU

BİNGÖL BAROSU

BİTLİS BAROSU

DİYARBAKIR BAROSU

HAKKÂRİ BAROSU

IĞDIR BAROSU

Kars BAROSU

MARDİN BAROSU

Muş BAROSU

SİİRT BAROSU

ŞIRNAK BAROSU

TUNCELİ BAROSU

Van BAROSU

 

(Kaynak: Gazeteipekyol)