işletmeleri bir yandan doğal güzelliklerimizi, Pülümür çayında yaşayan sucul canlı türlerinin yaşam alanlarını ve yaşamlarını yok ederken öbür yandan da her yıl binlerce vatandaşımızın uğrak alanları olan ırmak boylarını, mesire ve piknik alanlarını yok ediyor. Kum ocaklarının yayıldıkları alanın büyüklüğü her geçen gün artıyor. Dersim merkezden başlayarak Nazımiye yol ayırımına kadar olan kıyı şeridinin büyük bir kısmı kum ocağı sahası. Deyim yerindeyse her yer işgal edilmiş durumda. Bu düzensiz yayılmacı politikalara son vermek gerekiyor. Vadi boyunca daha önceden yer alan o doğal güzelliklerden eser yok artık. Her yer parsellenmiş ve halkın kullanımına yasak hale getirilmiş durumda. Çok değil, böyle devam ederse birkaç yıl sonra Dersim halkına su boylarında piknik yapmak, dinlenmek, kuma girip güneşlenmek hayal olacaktır. Bir yetkili çıkıp da yarattığı rezaleti yerinde görmeli ve bu yıkıcı, yasakçı ve yayılmacı gidişata dur demelidir. Doğamızı korumanın bir hukuku olmalıdır. Kanunlarla korunmayan doğamızı halkımız korumalıdır. Artık yeter diyorum.

Haydar ÇETİNKAYA