Avrupa Parlamentosu, Türkiye’deki Alevilerin yaşadıkları sorunları ve hak ihlallerini yerinde incelemek üzere Avrupa Birleşik solu üyeleri Takis Hadjigeorgiou, Marie Christine Vergiat, Miguel Kentsel ve Javier Couso, Türkiye’ye gönderdi. Alevi örgütlerinin temsilcileri, Türkiye’nin vahabi bir anlayışla yönetildiğini ve üzerlerindeki baskının artırıldığını söyledi. Avrupa Birliği’nin mülteci sorunu nedeniyle ikiyüzlü davrandığını söyleyen Aleviler, hazırlanan raporların artık Türkiye’de ciddi ile karşılanmadığını belirtti. Avrupalı parlamenterler ise taleplerin ilk AB raporunda yer alacağını söyledi.

Avrupa Parlamentosu üyeleri, dün Gazi Mahallesi Cemevi’nde Gazi Cemevi Başkanı Veli Gülsoy, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Hıdır Çam, Fransa Strasburg Alevi Birlikleri Federasyonu 2. Başkanı Veli Güneş, Eski Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı ve eski HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenenoğlu, eski CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile görüştü. Veli Gülsoy, Gazi Cemevi’nin 20 gündür polis tarafından sürekli gaz altında tutulması nedeniyle inanç hizmetlerinin durma noktasına geldiğini ve inanç özgürlüklerinin tehlike altında olduğunu söyledi.

Alevi inancında kimsenin dili, dini, ırkı, mezhebi ve rengine bakılmadığını anlatan Gülsoy, “Aleviler, vahabi bir düşünceye sahip olmadığı içinde hep gericilerin ve faşist düşüncelerin hedefi olmuştur. Avrupa’da polis inanç merkezlerine 500 metreden yakın mesafeye yanaşamazken bizi 20 gündür gaza boğuyorlar. Cemevinin ibadethane kabul edilmesi için de tekke ve zaviyeler yasasının içine sokmaya çalışıyorlar. AİHM’de kazandığımız davaların sonucu bile yerine getirilmiyor. Maalesef Avrupa’nın da Türkiye Cumhuriyeti üzerinde bir yaptırımını göremedik. Hazırlanan raporlar sadece kağıt üzerinde kalıyor” dedi.

Devlet savaşa girdi

Türkiye Cumhuriyeti devletinin Sünni-İslam anlayışını kabul etmeyen Alevilere karşı kendini savaşa konumuna soktuğunu söyleyen Ali Kenanoğlu da “Sünni-İslam anlayışında Cemevi diye bir ibadethane ve cem adında bir ibadet yok. Alevilerin inancını reddeden bir anlayış var. Devlet bunu kabul etmediği için bugün cemevlerimiz baskı altında. Türkiye’nin altına imza atmasına karşı, zorunlu din dersi ve Cemevi’nin ibadethane olarak kabul edilmesi gibi AİHM ve Türkiye’de kazanılmış davaların kararları uygulanmıyor. AB’nin Türkiye ile özellikle mülteci konusundaki ikili ilişkileri nedeniyle iki yüzlü davranıyor. AB raporlarının hiç bir ciddiyeti kalmadı” diye konuştu.

Bizde sıkıntı içindeyiz

Avrupa Parlamentosu üyesi Marie Christine Vergiat ise İnsan Hakları Komisyonu’nda Türkiye’nin sorunlarını yakından takip ettiklerini, Aleviler üzerindeki baskının ve şiddetin arttığını daha yakından gördüklerini söyledi. Sol üyeler olarak Avrupa’nın ikiyüzlülüğünden kendilerinin de rahatsız olduklarını söyleyen Vergiat, “Avrupa’nın iç sorunları var ve dinamiklerinde bazı sıkıntılar yaşanıyor. İnsan Hakları Mahkemelerinde önem taşıyan bazı kararların bile Fransa’da zaman zaman yetirince uygulanamadığını görüyoruz. Bugün sizlerden aldığımız notlarla Alevilerin taleplerini ilk raporda ele alarak Avrupa gündemine getireceğiz” dedi.

Takis Hadjigeorgiou da cemevine gelirken sokakta çok sayıda gaz fişeği gördüklerini bunu anlayamadıklarını söyledi. Hadjigeorgiou, Kürtlerin silah kullanmasından dolayı devletin bakışını anlayabildiklerini Alevilere karşı olan şiddete ise anlam veremediklerini kaydetti. Heyet, cemevindeki görüşmenin ardından Armutlu’ya giderek Dilek Doğan’ın annesi Aysel ve babası metin Doğan ile görüştü. Heyet daha sonra Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan ile de bir süre görüşerek dava sürecine ilişkin bilgi aldı.

ALİ AÇAR /Cumhuriyet