CHP Malatya Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Veli Ağbaba, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, cemevleri için “Kime sorayım Meteorolojiye mi sorayım” sözlerine Onar köyünde yanıt verdi: “Cemevlerinin ibadethane olup olmadığını sormayacağı makamı ben söyleyeyim: Diyanet İşleri Başkanlığı. Eğer cemevlerinin ibadethane olup olmadığını soracak bir makam, bir yer arıyorsanız, soracağınız yer burasıdır. Onar’dır.

 

Soracağınız yer Hacı Bektaş’tır. Soracağınız yer, yüzyıllar boyunca her türlü katliama, her türlü baskıya, zulme rağmen bazen gizli, bazen açık bir şekilde inançlarını yaşayan Alevilerdir.”

 

Veli Ağbaba Arapgir Onar Köyü’nde bu yıl 14’üncüsü düzenlenen “Şeyh Hasan Onar’ı Anma Etkinlikleri”ne katıldı. Ağbaba, CHP İl Başkanı Enver Kiraz, Merkez İlçe Başkanı Abdulvahap Ayzabar, Arapgir İlçe Başkanı Hüseyin Akşahin, il ve merkez ilçe yöneticileri ile ilk olarak Arapgir merkezde kadınlarla sabah kahvaltısında biraraya geldi. Burada kadınların sorunlarını dinleyen Ağbaba, sık sık not alarak, sorunların çözümü için gerekli girişimlerde bulunacağını kaydetti. CHP heyeti daha sonra  Arapgir ilçesine bağlı Onar köyündeki “Şeyh Hasan Onar’ı Anma ve Lokma Günü” etkinliğine katıldı.

 

“Diyanet, 788 yıllık cemevini görsün”

 

Ekinlikte ilk olarak söz alan Malatya Cem Vakfı Şube Başkanı Eşref Doğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “İslam’ın bin 400 yıllık mabedi camidir. Tarihin hiçbir döneminde cemevi olmamıştır” sözlerine Onar köyündeki 788 yıllık cemevini örnek göstererek, şöyle dedi: “Kaybolmak üzere olan veya kaybedilmek üzere olan bir yola sahip çıkmadığımız takdirde birilerine yem olmanın arifesinde olduğumuzu üzülerek söylemek istiyorum.

 

TBMM’de cemevi açılması talebiyle ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşüne başvuruldu. Başkanlık cevabını bir görüşten ziyade, bir fetvaya dönüştürmüş. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, fetva ile idare edilecek bir devlet değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti Atatürk’ün bize miras bıraktığı ve sahip çıkmakla mecbur olduğumuz bir Cumhuriyettir. İlgili Bakan, Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez beyefendiden aldığı yazıyı veya fetvayı okuyor ve şöyle diyor ‘İslam’ın bin 400 yıllık mabedi camidir. Tarihin hiçbir döneminde cem evi olmamıştır.’ Ben Sayın Diyanet İşleri Başkanını huzurunuzda Onar köyüne davet ediyorum ve diyorum ki gelsin 788 senelik Cem Evini görsün. Cemevlerini hiçe saymak Aleviliği de hiçe saymaktır. Bu hiç kimsenin haddi değildir.”

“Onar cemevi bir cevaptır”

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise şunları söyledi: “Tarih mücadele alanıdır. Bu mücadelenin bir yanında haklılar, bir yanında da haksızlar vardır. Haksızlar haklıların geçmişini yok etmek, hafızasını silmek ister. Ama tarihin çöp sepeti haksızlarla doludur. Haklı olan mazlumlar geçmişlerini unutmazlar. Onar Köyü’nde yer alan Cemevi unutmamanın en güzel örneğidir. 800 yıla yakın bir süre boyunca Onar Baba’yı ve Cemevimizi yaşatan sizlere, Onarlılara içten şükranlarımı sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. 800 yıla yaklaşmış olan Onar Cemevi bir tarihi değer olduğu kadar, bugün anlamsızca tartışmaya açılmaya çalışılan Cemevi konusunda tarihi bir cevaptır aslında. Bütün yasaklara, baskılara ve hatta katliamlara rağmen ve sürgünlere inat, Onar Cemevi yaklaşık 800 yıl boyunca, ocağında sevgi pişirdi, kardeşlik ve dostluk öğütledi. Bir elinde aslanı, bir elinde ceylanı yaşatanların öğretisi ile yaşadı. Bu topraklar nefreti, kini, ayrımcılığı ve kışkırtırcılığı, savaşı ve zulmü asla benimsemedi. Bu topraklarda kimse inancından kimliğinden, dininden, dilinden dolayı hor görülmedi. Nice sultanlar ve padişahlar geldi geçti. Onar Babaların yolu yürüdü. Onar Cemevi ayakta kaldı. Çünkü Onar Cemevi insanların gönlünde kuruldu. Çünkü Onar Babaların öğretilerini sevgi ve hoşgörü ile yoğurdu” dedi.

 

“İçinde tek Alevi olmayan Diyanet fetva veriyor”

 

Ağbaba, “Bir süredir Cemevleri ile ilgili yapay bir gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Cemevlerinin ibadethane olmadığı yönünde beyanatlar veriliyor. Ne Yargıtay’ın ne de içinde bir tek Alevinin bulunmadığı Diyanet’in, ne de Meclis Başkanı’nın fetvalarına- fermanlarına, bu inanca inananların ihtiyacı yoktur. Ne Bakanların ne Başbakanın ne Milletvekillerinin fikrine de ihtiyacı yoktur. Halkın gündeminde böyle bir tartışma yok. Alevisi -Sünnisi, Gayrımüslimi herkes Alevilerin ibadethanelerinin cemevleri olduğunu gayet iyi biliyor. Bilmeyen birileri varsa, o da maalesef inkarcı zihniyetlerdir.”

 

Ağbaba: Soracağınız yer Onar’dır

 

Ağbaba, geçtiğimiz günlerde bir tartışma yaşandığını belirterek, “Benim de üyesi bulunduğum Meclisin Başkanı ‘kime sorayım Meteorolojiye mi sorayım’ dedi. Cemevlerinin ibadethane olup olmadığını sormayacağı makamı ben söyleyeyim: Diyanet İşleri Başkanlığı. Eğer cemevlerinin ibadethane olup olmadığını soracak bir makam, bir yer arıyorsanız, soracağınız yer burasıdır. Onar’dır. Soracağınız yer Hacı Bektaş’tır. Soracağınız yer, yüzyıllar boyunca her türlü katliama, her türlü baskıya, zulme rağmen bazen gizli, bazen açık bir şekilde inançlarını yaşayan Alevilerdir. Başkalarına sormak da kimsenin haddi ve hakkı değildir. Cemevlerini Alevilere değil, Aleviliğin A’sını bilmeyenlere sormak kötü niyetten başka bir şey değildir. O kötü niyettir ki; bazılarının zihinlerinde nefrete dönüşmüş nefret kusmaktadır. Cemevi için ‘cümbüş evi’ diyenler, ‘ucube’ diyenler, sadece bu nefret zihniyetinin ürünüdür. Zalimlere ve zulümlere karşı yüzyıllardır cevap veren Anadolu halkı Alevisi, Sünnisi, Türkü- Kürdü ile birlikte, tüm renkleri ile gerekli cevabı bir kez daha verecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Cemevlerinin yasal ibadethane olabilmesi için Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak her zaman üzerimize düşeni yaptık. Bundan sonra da yapacağımızı bilmenizi istiyorum” diye konuştu.  Konuşmaların ardından lokma dağıtımına geçildi. Lokma dağıtımının ardından 788 yıllık tarihi Onar Köyü Cemevi gezildi. Katılımcılara Cemevinin tarihi hakkında bilgiler verildi. Ağbaba ve beraberindekiler Onar Köyü ziyareti ardından Arapgir’e bağlı Eğnir köyü lokma etkinliğine katıldılar. Ardından Çiğnir ve Suceyn köylerini ziyaret ettiler.

 

Kaynak: Yenigün