ADDF tarafından “Açıklamalar Yetmez Somut Adımlar Bekliyoruz” başlığıyla yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dersim Tertelesi'nin 77. yıldönümünde yaptığı açıklamada “Geçmişi tüm ayrıntılarıyla aydınlatmayı aynı hatalara düşmemenin bir yolu olarak değerlendirmeli.(...) Dersim olayı bizim tarihimizin aydınlatılması gereken önemli olaylarından birisi. Konuyla ilgili tüm arşivlerin TBMM'ye getirilmesi için özel çaba harcadık. Bu konuyla ilgili bir kanun teklifi de verdik. Ancak Dersim'i ağzından düşürmeyen iktidar tüm bu taleplerimize, kanun teklifimize duyarsız kaldı. Biz Dersim'in belgelerle yorumlanmasını istiyoruz, gerekli olan budur. Ve elbette yüzleşmekten korkmuyoruz. Yanlışımız varsa, bu yanlışları göreceğiz. Çocuklarımıza hangi yanlışları yaptığımızı da anlatmamız gerekiyor. Dersim'de yaşanan insanlık dramının en küçük ayrıntısına kadar ortaya çıkartılması görevimizdir. Gerçekleri öğrenmek, tüm detaylarıyla ortaya çıkması için çaba harcamak, geçmişten intikam alma, olarak yorumlanmamalı. Biz tarihimizin detaylarını tüm gerçekliğiyle öğrenmeli ve belgeler ışığında yorumlamalıyız.” diyor.

 

Bu açıklamayı gerekçe alarak, Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu adına Sayın Kılıçdaroğlu'na açıktan çağrı yapmak istiyoruz.

 

Sayın Kılıçdaroğlu, açıklamalarınızı tarihle yüzleşmek, hatalardan arınmak ve barış dolu ortak bir gelecek kurmak yönünde atılmış küçük, ama tarihi bir adım olarak görüyor ve önemsiyoruz.

 

Bundan 77 yıl önce başlayan Dersim Harekatı'nda on binlerce masum insanımız hayatını kaybetti. Yine binlerce Dersimli kutsal topraklarından koparılarak Batı illerine sürgün edildi. Dersim'de bir nesil annesiz ve babasız büyüdü, bugün hala aramızda o acı dolu yılların süngü yaralarıyla yaşayan mağdurlar var. Ve hala insanlarımız "evlatlık" verilen kardeşlerini arıyorlar.

 

Bu acı olayların yaşandığı yıllarda iktidarda, partiniz Cumhuriyet Halk Partisi vardı. Tek millet, tek din, tek dil yaratmak isteyen insanlık dışı zihniyet Alevi Kızılbaş inançlarından ve Kırmancki/Zazaki, Kırdaşki dillerinden dolayı büyük bir kıyıma uğratıldı. Dersim Tertelesi'nin sorumlusu devlettir, ancak bu partinizin sorumluluklarını ortadan kaldırmıyor.

addf_ic.jpg 

Sayın Kılıçdaroğlu, Federasyonumuz tarafından hayata geçirilen Dersim 1937-38 Sözlü Tarih Projesi çerçevesinde yaptığımız söyleşilerde, 40 akrabanızın Düzgün Baba eteklerinde süngülenerek öldürüldüklerini tanıklardan dinledik. Sizin de kişi olarak bir mağdur olduğunuzu biliyoruz. Ancak sizden beklentimiz kişisel bir özür değil, başkanı olduğunuz CHP adına kurumsal bir özürdür.

 

Parti içindeki 30'lu yılların tekçi zihniyetini taşıyanlar da, parti dışında Alevi düşmanlığı yapanlar da Dersim Tertelesi'nin mağduru olan sizi yeniden '38 üzerinden mağdur etmek isteyecekler. Umut ediyoruz ki bu tekçi-ırkçı baskılar karşısında geri adım atmaz ve yaptığınız açıklamanın gereklerini yerine getirirsiniz. Tarihle yüzleşmek cesaret ister. Tarihleriyle yüzleşmiş ülkeler, partiler küçülmediler bölünmediler, aksine yanlışlarından arınarak onurlarını yeniden kazandılar. Geçmiş tarihle yüzleşmek; hümanizmi eksenine almış, toplumsal sorunları barışçıl çözen demokratik bir ortam için en önemli kriterdir.

 

Partiniz tarafından "Tunceli isminin Dersim olarak değiştirilmesi" kanun teklifinizi iyi niyetli ama yetersiz buluyoruz. Dersim, tarihi sınırlarıyla Dersim olmalı, bu sınırlar içinde dönemin bütün kasaba ve köy isimleri tekrar iade edilmeli diyoruz. 

 

Bu vesileyle Sayın Erdoğan'a da bir çağrıda bulunmak istiyoruz: 23 Kasım 2011 tarihinde "Devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum" dediniz ve tarihle yüzleşme konusunda ilk önemli adımı attınız, ancak aradan geçen üç yıla rağmen somut hiç bir adım atmadınız.

 

 

Sayın Başbakan,

 

Dersimlilerin 77 yıllık yarası hala kanıyor. Bu yaraların iyileşmesi için geçmişle yüzleşip, biz mağdurların da kabul ettiği somut ve ciddi adımlar atılmalı. Dersim'in yarasını siyasal rakibinize karşı sadece bir şantaj olarak kullanarak daha fazla kanatmayın. Sizden beklentimiz, bir devlet adamı ciddiyetiyle sorumluluk almanız ve tarihiyle yüzleşmenin gereklerini yerine getirmenizdir.

 

 

Sayın Erdoğan,

Sayın Kılıçdaroğlu,

 

Sizden tarihin bu kanlı ve karanlık sayfasını aydınlatmayı, 77 yıldır kapanmayan bu yaranın iyileşmesi için gerekeni yapmayı ve somut adımlar atmanızı bekliyoruz:

 

             4 Mayıs, resmen Dersim'in acılarını paylaşma günü olarak ilan edilmeli.

 

             15 Kasım 1937 tarihinde Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Dersim Seyitlerinin mezar yerleri açıklanmalı.

 

             1938 senesinde, Erzincan il sınırları içindeki köylerden toplanarak Zini Gediği’nde katledilenlerin kemikleri tek tek DNA testi ile tespit edilip, dini törenle defnedilmeli.

 

             Öldürülenlerin teker teker isimleri tespit edilmeli ve adlarına anıt dikilmeli.

 

             Başta Genelkurmay arşivleri olmak üzere, Dersim katliamı üzerine bütün arşivler açılmalı.

 

             1938 tarihinde evlatlık ve çocuk esirgeme yurtlarına verilen, yada dönemin yetkililerince kendi üzerine kaydedilen Dersimli yetim çocukların tam listesi açıklanmalı.

 

             Dersim 1937/38 Tertelesini araştırmak için, Dersimlilerin de içinde olduğu bir ''Dersim

1937/38 Hakikatleri Komisyonu“ görevlendirilmeli.

 

             Bugünkü ''Tunceli'' il sınırları Dersim tarihi sınırlarıyla değiştirilerek, tarihi sınırları ile Dersim ismi olmak üzere değiştirilen bütün köy ve kasaba isimlerimiz geri verilmeli.

 

             Köylere geri dönüş teşvik edilerek, 1994-95’te yıkılan ve yakılan evlerimiz yeniden yapılmalı.

 

             HES ve baraj yapımı, siyanürlü maden aramalar doğamızı talan ettiği gibi kutsal mekanlarımızı da yok ediyorlar. İnanç yerlerimizi, köylerimizi ve toplu katliam bölgelerini sular altında bırakan barajlar hemen durdurulmalı.