Hastaneye gitmiş, muayene olmuş bir arkadaş, gazete yerime geldi. Elinde, ilaç alması için yazılmış reçete pusulası vardı. Oturdu. Geçmiş olsun Dedik. Hastaneyi sorduk. Kalabalık mı, CONONA hastaları çok var mı? Sorduk.’ Hastanede, fazla bir kalabalık yoktu. CORONA hastaları hakkında bilgim yok.’ Dedi. Doktorlardan şikâyetçi oldu. Dâhiliye doktorlarının hastalarını adeta baştan savdıklarını, tahlil çekim sonuçlarını umursamadıklarını, ertelediklerini, Önemli bir branş olan NOROLOJİ doktorunun olmadığını, haftada bir günlüğüne Elâzığ’dan raporlar için geldiğini anlattı.
   Arkadaşın anlattıkları eksiklikleri, şikâyetleri, başkalarından da duymuştum. NOROLOJİ doktorunun olmayışı çok önemli bir eksiklikti. Daha önceki yazılarımda, hasta hanenin Tunceli Halkının önemli bir kurumu olduğunu, hemen her Tuncelilinin, sağlığı için kapısını çaldığı önemli bir kurum olduğunu, dile getirmiştim. Başka illerde, Devletin yanında, özel hasta haneler, ayrıca hizmet verirken, Tunceli’de, yalnızca bir devlet hastanesi vardır. O, zaman tek hastanenin, eksiği olmamalıdır. Sosyal medyada, Hastane başhekimi ile birlikte yapılan açıklamada, eksikliklerin giderildiğini, doktor açığının kapatıldığı, açıklanmıştı. Aradan fazla bir süre geçmedi. Açıklar, eksiklikler, hala sürmektedir. Hala en ufak bir ameliyat operasyon için başka illere, hasta sevkleri devam etmektedir. İhtiyaç duyulan sağlık cihazlarının eksikliği devam etmektedir. Tunceli halkı buna layık değildir. Sağlık hizmetlerinden sorumlu yetkililer, görevlerini yapmalıdırlar. Sağlık bakanlığının, Ankara’nın, kapılarını sürekli çalınmalıdırlar. Siyasi yetkililerde, bu eksikliklere, seyirci kalmamalıdırlar. Her fırsatta bu eksiklikleri dile getirmelidirler.
   Bir başka arkadaş, zamanı gelmiş, grip aşısını dile getirdi, eczaneden, aile hekimlerinden sorduk, Aşılar gelmiş.85 lira ödenerek hemen yaptırılabiliniyormuş.65 yaş üstündekiler, aile hekimlerinden randevu ile bedelsiz yaptırabiliyorlarmış. Oda henüz. İzin verilmemiş. Başlanmamış.
   Üçüncü, ÇORONA aşısını, yapanların,  dördüncü aşıyı yapma zamanı da gelmek üzeredir.  
    BİONTEK aşının mucitlerinden, Alman vatandaşı, Türk asıllı ÖZLEM TÜRE, açıklama yapmış. CORONA Canavarı, insanlığı çok sevmiş. Kolay kolay, bırakıp terk edip gitmeyecekmiş. Tıpkı Grip gibi, zatürreye gibi bizimle insanlıkla yaşayacakmış. Gerekli aşıların zamanında yapılması halinde İlk yıllardaki gibi öldürücü olmayacakmış. Onunla, tıpkı girip gibi yaşamaya, alışmamız gerecekmiş. Onun için aşı çok önemliymiş. Düzenli olarak yapılması gerekiyormuş.
   Aşı,  60 -65 yaş üstü yaşlılara, ülke çapında çok hızlı bir şekilde yapıldı. Tahribatı, yıkımı, yayılması, büyük ölçüde önlendi. Aşılar alt yaşlara indikçe, hızı kesildi. Gençlerin aşılanması büyük ölçüde aksadı. Aşı yüzdesi, toplam nüfusun, yüzde 60 – 70 sini bir türlü yakalayamadı. Okulların açılması ile tekrar acilen gündeme gelen aşılama, alt yaşlara,12 ye kadar indi. İndi. İnmesine,  hala koruyucu oranı, yakalayamadık.
     Hala günde 20 binleri aşan vaka sayısı,200 üstünde ölümler, yaşam için büyük bir tehlikenin hala sürdüğünün ifadesidir. Tehlikenin hala sürmesine rağmen, toplumdaki umursamam azlık. Aşı yaptırmamak, toplum sağlığına ihanettir. Aşı yaptırmak istemeyenler, cehaletin kurbanları oldukları gibi sağlığın, toplumun, insanlığında düşmanlarıdırlar. Özgürlük gibi insanlığın, temel değerlerini, araç etmelerine izin verilmemelidir. Haklarında gerekli tedbirler alınmalı. Dahası, temel hak ve özgürlüklerin en çok güvence altında olduğu Avrupa ülkeleri gibi cezalandırılmalıdırlar. Hapse atılmalıdırlar.
     Yaklaşık iki yılı bulan bu kapanma sonucu, bazı yaşamsal temel özgürlüklerden yosun kalan toplum, çok sıkılmış olacak ki, önemli iki korumadan MASKE ve MESAFEDEN vaz geçilmiştir. Gençler çoğunlukla her alanda, her yakınlaşmada, maske takmamaktadırlar. Kahvelerde, maskesiz, mesafesiz saatlerce oyunlar, oynanmaktadır. Günlük Vaka sayısı, ölümler, azalmamaktadır.
    Geçen yıl olduğu gibi bu yılda, görevliler, uyarılarına devam etmelidirler. Özellikle kahveler, kapalı yerlerdeki topluluklar, uyarılmalıdırlar.

   Bir başka arkadaş, okurum, son günlerde kamuoyunda çokça gündem olan yurt sorununu sordu. O, sorunun, Sayın Valimizin başarılı girişimleri ile çözüldüğünü, açıkta kalan öğrencilerin olmadığını söyledim.