NOVUS ORDO = YENİ DÜZEN

 

Latince derslerine devam “Novus Ordo” tercümesi yeni düzen… Evet, yeni düzen geldi daha doğrusu yürürlüğe girdi. 6102 sayılı Ticaret Kanunu 01.07.2012 tarihinden itibaren genel olarak aktif hale geldi.

 

Normalde bir yerde kaos meydana geldikten sonra yeni bir düzen kurulur ve kaosa son verilir. Gerçi bizde eski ticaret kanunun pek kaos getirdiği söylenemez (Ancak yaptırımları yoktu, denetim konusunda yetersiz hükümleri vardı v.s.) Bunlara çözüm bulacaktı yeni ticaret kanunu…

 

Her şey tam tersine oldu yeni düzen eksiklikleri gidereceğine tam tersine bir kaos yarattı. Kanunu kabul edip onaylayanlar bile “Biz ne yaptık, buradaki yanlışları hemen düzelteceğiz” gibi bir takım söylemler ile belli menfaat gruplarına yaranmak için yarışa girdiler.

 

Ve sonuç 6335 sayılı kanun 26 Haziran 2012 tarihinde kabul edildi. Amaç 6102 sayılı kanunda ticari yaşamı olumsuz etkileyecek ve gerçek hayatta uygulanmasında zorluk olan bazı maddelerin tekrar gözden geçirilerek düzeltilmesi. Evet bazı kısımların daha mantıklı bir hale getirilmesi gerektiğini baştan beri herkes söylüyordu.(Bende dahil)

 

Ama vur deyince öldüren bir anlayışa sahibiz malum. Bizce düzeltilmesi gereken maddelerin yanında hiçbir şekilde kıpırdatılmaması gereken maddeler de nedense değişti.

           

            Örneğin fatura ve benzeri evrakın üzerine yazılması gereken bilgiler mantıklı şekle sokuldu. Ticaret kanunun düzeltilmiş 39.  Maddesine baktığımız zaman bunun sicil numarası, ticaret unvanı, İşletmenin merkezi ile tescil edilen internet sitesinin adresi (Sadece internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi olanlar için) bulunmasının yeterli olduğu yazıyor. Ayrıca bu yükümlülüğünde 01.01.2014 tarihinden başlayacağı belirtilmiş olmasından dolayı herhangi bir sıkıntımız da olmayacak.

           

            Ancak öyle maddelerde değişiklikler yapıldı ki bunların neden değiştirildiğinin sebebini bulmayı size bırakıyorum. Mesela bu kanunun getirdiği en önemli değişikliklerden bir tanesi denetim idi. Şu anda kanun öyle bir hal aldı ki kim denetlenecek, ne zaman denetlenecek belli değil. Yönetmelik, tüzük, tebliğ vesaire halen bekleniyor, elbet bir gün çıkacak. Kanundaki denetçinin kim olacağı maddesi, 6335 sayılı düzeltmelerin yapıldığı kanun meclisteyken son dakikada verilen önergeler ile ne idüğü belirsiz bir ucubeye dönüştü. Sonrasında gelen tepkiler ile tekrar değişti. Ardından önergeler çekildi tekrar eski haline geri döndü. Şu anda hazırlanan tebliğler ile halen bazı yönlere çekilmek isteniyor. Bu maddenin değiştirilmesi ile ne kadar insan üzerinde olumsuz etki yarattıklarını düşünmüyor mu hiç kimse. Bu maddeyi değiştirerek kanunun kalbine bir bıçak soktuklarını farkında değilmiler?  Piyasada bu konularda eğitimli, tecrübeli ve işin içinde olan meslek mensuplarını (SMMM ve YMM’ler) bir kalemde silen vekillerimizin bu konularda ne kadar bilgileri var sormak istiyorum. Oylamalarda ellerini kaldırdıkları konuların ne olduğu konusunda birazcık çalışma yapmaları gerektiklerini neden anlamak istemiyorlar. Bir kanunda değişiklik yapacakları zaman bunun mantıklı olup olmadığını düşünmüyorlarsa bile bari kafalarını kaldırıp bu konuyla ilgili taraflardan fikir almaları gerekir. TÜRMOB ve bütün illerdeki meslek odaları bu konu hakkında seslerinin çıktığı kadar bağırdıkları halde kimse duymadı. Unutulmasın ki o kanunları hazırlamaları için Ankara ya gönderen halkın  içinde seslerini duymadıkları ya da duymak istemedikleri o meslek mensupları da var!..  

 

            Bunu siyasi bir konu olarak görmemek lazım, bu konuda verilen yanlış kararlar ileride kötü bir ekonomi olarak herkese geri dönecektir.

 

            İşte sizinde görmüş olduğunuz gibi ticari yaşama yeni bir düzen getirecek olan 6102 sayılı yeni ticaret kanunumuz gelir gelmez değişikliklere uğradı. Düzen tam bir kaosa dönüştü.

 

            01.07.2012 tarihinde başta İstanbul Ticaret odası olmak üzere ticaret odalarının hepsinde sicil işlemleri ile ilgili örneklerin bulunduğu bütün sayfalar kapatıldı. İTO ilgili sayfayı ancak dört gün sonra güncelleyebildi. Şirket kuruluşu ya da farklı bir konuda soru sorduğunuzda cevaplar aynen şöyle idi;

“size cevap veremeyiz tebliğler gelmedi gelene kadar bekleyin”,

“kanunu okuyun ona göre bir şeyler yapmaya çalışın”,

”siz bize evrakı getirseniz bile Ankara dan  örnekler gelmeden tescili yapmayacağız”,

en güzel cevap ise şu idi “müşavirinize sorun”

 

            Denetim yapmaya bir türlü layık görülmeyen meslek mensupları, bakanlık memurlarının işin içinden çıkamadığı zamanlarda kurtarıcısı oluyor demek ki!...

 

            Burnu kaf dağından inmeyen bürokratlar, bu kanun bir sene önce kabul edildi. Bunlar ile ilgili çalışmalar yaklaşık on senedir yapılıyor, birinizin aklına kanun yürürlüğe girdiğinde gerekli olan formatları hazırlamak gelmedi mi? Soruların geleceğini biliyordunuz neden memurlarınızı yeterince ve zamanında eğitmediniz? Acaba birinizin aklına geldi mi 02 Temmuzda şirket kurmak isteyenlere ne cevap vereceğiniz?

 

Neyse zaman her şeye çare imiş yavaş yavaş düzelmeye başlıyor her şey, ancak düzeltelim derken tekrardan başa dönmeyelim. Mehter yürüyüşü yada deneme yanılma metodu ile bir memleketin ticari hayatı yürümez.

 

Bu arada bir şey iletmek istiyorum. “Justin Bieber” Türkiye ye  gelsin!.. Bunu neden söylüyorum merak etmişsinizdir. Haziran ayı içerisinde İstanbul, Ankara, İzmir ve daha birçok şehirde Mali Müşavirler sıkıntılarını dile getirmek için izin alarak yürüyüş yaptılar. İstanbul da binlerce meslektaş Taksim’ den Tünele kadar yürüdü. İşin ilginci bir tane yayın kuruluşunda bir tek haber çıkmadı. Komik olan ise şu; iki gün sonra 19 yada 20 genç kız Taksim anıtının etrafında facebook ta örgütlenerek bir araya geldiler ve ellerindeki “Justin Bieber” posterleri ile küçük bir eylem yaptılar. Akşamına tüm televizyon haberlerinde onlar vardı. Bizde sıkıntılarımızın dile getirilmesi için tekrar sesleniyorum; Justin gel artık duyur sesimizi.

 

Sesimizi duymak istemeyenler belki Justin sayesinde bizi duyarlar!...

 

YÜKSEL GÜLEÇ

S.M.M. M.

[email protected]