SÜTLÜCE KATI ATIK TESİSİ

      Günümüz dünyasında, çevre kirliliği, bütün dünya için insanlık için öne çıkan yaşamsal önemli öncelikli bir sorun olmuştur. Küresel ısınmada, iklim değişikliğinde, çevre kirliliğinin önemli bir payı vardır. Günde milyonlarca motorlu taşıt araçlarının, uçakların, deniz taşıtlarının, fabrikaların, kömür yakıtlarının, çevreye, atmosfere, yaydıkları zehirli gazlar, doğada, atmosferde, büyük kirliliklere, iklim değişikliklerine, yol açmaktadırlar.
    Aynı şekilde yerleşim yerlerinde meydana gelen katı atıklarda, ,önemli çevre kirliliklerine yol açmaktadır. Bunları, bu kirlilikleri önlemek içinde arıtma tesisleri kurulmakta, yerleşim yerlerinde meydana gelebilecek kirlilikler önlenmektedir.
   Şehrimizde, arıtma tesisi, kurulmadan önce, özellikle yaz mevsiminde, kirlilikten, kokudan, sivrisinekten, geçilmiyordu. İlaçlamakla da başa çıkılmıyordu. Atık açık kanallarının, çoğulda doğrudan MUNZUR Nehrine akıtıldığından, kutsal nehrimiz girilmeyecek, yüzülmeyecek, ölçüde kirleniyordu.
    Şehir Halkının, önemli, öncelikli, bir sorunu olan arıtma tesisinin kurulması, talebi, Belediye Başkanlığının, öncelikli projelerinden bir olmuştu. Kısa sürede de kurularak, şehir kirlilikten kurtulmuştu.
    Şehirde, ilçelerde, biriken çöpler, belediyeler, tarafından şehir yakınlarında açık bir alan dökülmekte, yağan yağmurlarla, sellerle akarsulara karışmakta, yaban hayvanlarının, kanatlıların, çevreye yaymaları ile çevre kirliliğine yol açmaktadır.
   Yerleşim yerlerinin çevresinde, doğada, akarsularda, meydana gelen bu kirlilikleri önlemek için KATI ATIK TESİSLERİ kurulmaktadır. Bu tesisler, zemin geçirimsizliği özelliğiyle, toprağa ve yer altı sularına zarar vermemektedir.
    Katı atıklardan, çöp gazından, elektrik üretilmektedir. Ayrıştırılan atıklardan, toprağa verim kazandıran KOMPAST denilen gübre benzeri üretilerek, park ve bahçe, yeşil alanlarında, bir nevi gübre onarak kullanılmaktadır.  Bu tesislerin kurulması, için büyük maliyet gerektiğinden, çoğunlukla yurt içinden, yurt dışından sağlanacak kredilerle inşa edilmektedir. Merkezle birlikte Tuncel’inin bütün ilçelerinin katı atıklarının, toplanarak gerekli işlemin yapılıp geri dönüşümün, sağlanması için Sütlücede kurulmak istenen katı atık projesi, Avrupa birliği yatırım fonlarından sağlanacak parayla hazırlanmış, ihale aşamasına getirilmiştir.
    SÜTLÜCE köyüne yakın bir alanda kurulmak istenen KATI ATIK TESİSİN,180 Bin metre karelik bir alanda kurulması istenmektedir. Yurt dışından sağlanacak kredi ile kurulması planlanan, tesisin, çevreye, doğaya vereceği zararı, göz önünde bulunduran çevre köylüleri, bu tesisin kurulmasına şiddetle karşı çıkmaktadırlar.
    Kurulacak katı atık tesisinin, kurulacağı 180 Bin metre karelik bir alanda, tespiti yapılan 55 Bin meşe ağacı çıkarılarak yok edilecekmiş. Bu da büyük bir doğa katliamının yapılmasına yol açacakmış.
   Yapılacak tesis aynı zamanda kurulacak alanda, mevcut birçok endemik( başka bir yerde bulunmayan) türün, doğal yaşamın, yok olmasına yol açacakmış.
   Tesisin kurulacağı yerde gerekli incelemeleri yapan ORMAN, ÇEVRE EKOLOJİ, JEOLOJİ, Mühendisler kurulunun, düzenlediği raporda, tesisin, o bölgede kurulmasının, çevreye, doğaya, zarar vereceği ifade edilmiştir.
    Benzer olumsuz raporu da Orman Müdürlüğü vererek tesisin o bölgede, orman sahasında yapılmasına karşı çıkmıştır.
     TMMOB, düzenlediği basın toplantısında, Katı Atık, Bertaraf düzenli Depolama tesisi projesi, yer seçimi, eksik demokratik katılım sağlanmadan düzenlenmiş olsa da, mevcut haliyle, katı atıkların, çevre üzerindeki tahribatı, acili yeti, göz önünde bulundurularak, projenin iptaline karşı olduklarını açıklamışlardır.
     Çevre köylüleri gibi bu projenin iptal edilmesi için dava açan TUNCELİ MİMARLAR ODASI Başkanı İbrahim Beyle konuştuk. İbrahim Bey,’ Biz, günümüz dünyasında, nerde olursa olsun doğa tahribatına, doğa yıkımına, şiddetle karşıyız. KAZ Dağlarındaki doğa tahribatına karşı çıktığımız gibi ülkenin neresinde olursa olsun, doğa tahribatına karşı çıkmaktayız. Aydın Tunceli Halkı da doğa tahribatına karşı olan bir halktır. Yaşadığımız coğrafyada, gözümüzün önünde, 55 Bin meşe ağacının katledildiği bir doğa tahribatına seyirci kalamazdık. Biz günümüzde önemli bir ihtiyaç olan Katı Atık tesisine de karşı değiliz. Doğa tahribatı yapılmadan, açık yerleşim alanlarına uzak, doğaya zarar vermeyen, çorak bir alanda kurulmasını, hayata geçirilmesini, bizde istiyoruz. Ağacı, ormanı, endemik türleri olmayan açık alanlarımız çoktur. Şimdi yapılmak istenen alan orman, endemik türlerin bulunduğu bir alan olduğu gibi Pülümür çayına akarsuyuna, yerleşim yerlerine yakın bir alandır. Bir kaza, bir sızma sonucu nehre akacak olan zehirli atıklar, büyük doğa felaketine yol açabilir. Halkın iradesi günümüz dünyasında, hukuk devletlerinde, belirleyici olmalıdır. Halkın iradesi seçimi yapılmadan, halka rağmen, projede ısrarcı olmak, halk iradesini yok saymaktır. Biz bu inkâra da karşıyız. Köylülerle birlikte açtığımız iptal davasında, Orman Müdürlüğü de, Orman alanıdır. Diye olumsuz bir rapor vermiştir. Mahkemenin vereceği kararı bekliyoruz. ‘Diyerek projeye karşı olduklarını ifade ettiler.
     Doğa, çevre, kirliliğine, tahribatına, kıyımına, bütün doğaseverler gibi bende karşıyım.
    Çevreyi kirlilikten koruyacak, geri dönüşümü sağlayacak, modern katı atık tesislerinin kurulmasını, herkes gibi bende istiyorum.
    Doğaya zarar vermeyecek alanlarda, çevre halkının, onayı alınarak,