Masumiyetiyle büyüdün
Naif çocuk sevincinin kıskacında
Nasıl da oynadın ölümden uzak sandığın
O kanlı vadilerin böğründe
Halbuki, ağıtların rengi sinmişti eteklerine
Dağ, taş yitirdiklerinin kederindeydi
Çocuktun işte:
Masum ellerinle yokladın, o zamanlar
Süngülenmiş anaların çığlık izlerini
Yüreğinde bir sızı, gündüz vakti
Yıllar sonra anladın ki, buydu:
Buydu, dedelerin anlatmak istediği
Gözyaşları tükenmiş bebelerdi yani
Anaların sütsüz memelerine asılı kalan
Büyümüş gözleriyle yalınayak çocuklardı
İşte onlar, tesellisiz açlıklarıyla resimlendiler
Bilin ki, tertelenin buğusu sinmiş tenlerimize
Ve mührü silinmez bir vahşettir,
Sancılı bahtımızın karanlığına kazınan