SEZEN AKSU

O, 13 Temmuz 1954 Denizli'de doğmuştur. Fatma Sezen Yıldırım bilinen sahne adıyla Sezen Aksu, şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Çıkış yaptığı 1970'lerin ortalarından itibaren şarkılarıyla bir ikon hâline gelerek Türk pop müziğine yön veren isim.

Usta şarkıcı hem şarkıcı kimliği ile hem de yazıp bestelediği şarkılarını başka sanatçılara vermesi ile tanınır; bilinir. Sadece icracı değildir Aksu aynı zamanda iyi bir söz yazarı ve bestecidir. Bu kimliğiyle de sık sık adından söz ettirmiştir.

Ona vokallik yapan birçok müzisyeni de desteklemiş ve bu kişilerin albümlerinin yapımcılığını üstlenmiştir. Bu sayede 1990'lar boyunca ve 2000'lerin başında çeşitli isimlerin tanınmasına yardımcı olmuş ve bu isimleri etkilemiştir.

Medya’da Minik Serçe unvanıyla sıkça anılan Aksu, Selanik'ten mübadele ile Türkiye'ye gelen bir anne ile Rizeli bir babanın kızı olarak Sarayköy, Denizli'de doğmuş oradan İzmir’e göç etmiştir. Sonra yolu İstanbul müzik piyasasına düşmüş çıkardığı 45’likler ile adından sıkça söz ettirmiştir. Yani demem o ki Türkiye’mizin müzik ve insanlık alanında nadide bir değeridir Sezen Aksu. Ülkedeki birçok sorunu ki bunların başında kadın hakları ve sorunları, kadına uygulanan şiddeti kendi bestelerinde dile getirdi ve getirmekte.

Şu Sıralar kadına şiddeti anlatan tiyatro oyununa uyarladığımız "Ünzile" şarkısı da Aksu'nun bu yönlü ses getiren çalışmalarından biri. Ünzile Aysel Gürel' in bir Güneydoğu gezisinde rastlayıp öyküsünü dinleyip etkilendiği sekizinde evlendirilip 12 yaşında anne olan bir kadın. Bu olaydan etkilenen Aysel Gürel Ünzile için sözler yazar ve Minik serçe de bunu layıkı ile okur.

Ünzile insan dölü

On kardeş beşi ölü

Büyüdükçe un ufak

Ve gelirde görücü

İnci gibi dişi

Görücü bilir işi

Söğüdüm ağlar gider

Olur hatun kişi

Varmadan sekizine

Ergin oldu Ünzile

Hem çocuk hem de kadın

12'sinde ana

Bir gül gibi al ve narin

Bir su gibi saydam ve sakin

Susar kadın Ünzile

Yağmuru kim döküyor?

Ünzile kaç koyun ediyor?

Dayaktan uslanalı

Hiçbir şey sormuyor.

Çaresizlerin sesi ve nefesi olmuş bir sanatçıyı linç etmeye kalkmak kelimenin tam manası ile acımasızlıktır. Bir örnek daha verelim. Sertab Erener ile yaptıkları ortak çalışma olan "Kız Leyla" isimli çalışma. Bu çalışma da şiddet kurbanlarının çığlığı gibi. Kadınlar ve kız çocukları için birlikte besteledikleri ‘Kız Leyla‘ adlı şarkıyla ilgili Sertab Erener şunu söylemişti; "Dostum Sezen Aksu bir gün beni arayarak sadece dinle dedi ve bu şarkının sözlerini okudu, beni ağlattı. Ünzile’nin bir kız kardeşi oldu” dedi. Şarkının sözleri ise şöyle;

Kiminin kocası kiminin amcası

En sevdikleri yanı sözün kısası

Aldılar sıcacık uykularından

Attılar dere yataklarına gece yarısı

Ne kıyanlar bildi ne kıyılanlar

Erkek Yasası

Kalk doğur kendini kadirsin

Kadınsın kızımsın annemsin

Ne çok sütün vardı oysa

Dünyayı kin mi emzirsin?

Kız Leyla ayağa kalk hemen!

Kalk çabuk, topla kırıklarını

Kız Leyla pusuya yat hemen

Bi daha vurmasınlar kız çocuklarını

Kimi yol ağzında damladı bıçaktan

Kimi dostane bi sohbet sırası

Can giderken kul elinden

Yüzümüze tükürdü son nefesi.

Ne istiyoruz ne ne? Yaşayan değerlerimizi öldükleri son ana kadar yaşadıklarına pişman mı etmek istiyoruz? Ahmet Kaya’nın linç girişimi ve yaşadıkları hiç mi bizlere bir şeyler öğretmedi? Bu plak hep böyle aynı şekilde dönüp dönüp başa mı sarması gerekiyor? Ne demiş Adem ile Havva’ya cahil demiş. Olay bu mu? Adem ile Havva sadece bir inancın mı değerleri? Peki, Hıristiyanlar, Yahudiler, Museviler yani bunu değer gören diğer halklar neden ayağa kalkmıyorlar? Çünkü Cahillik bir hakaret değildir. Cahillik bilgisizliktir, habersizliktir. Yazık etmeyelim bu güzelim ülkeye ve onun değerlerine. Nazım sürgünde öldü. Yılmaz Güney sürgünde öldü, Ahmet Kaya sürgünde öldü. Nice yazar çizer, sinemacı değerlerimiz değersizlikten öldü. Neden hep değerlerimizi değersizleştirip, onları kırıp döküp, küskün bir şekilde bu hayattan gönderiyoruz ki? Bunu yaptıktan sonrada arkalarından güzellemeler yapıyoruz? Türk müziğinin köşe taşlarından olan böylesine bir sanatçıyı üzmek ve de linç etmek insana ve ülkeye ne kazandırır? İtibarımız daha mı artar? Buradaki amaç ve gaye nedir? Sezen Aksu gibi bir sanatçının terbiyesi bırakın bir inancın değerlerine hakaret etmeyi normal bir şahsa hakarete bile izin vermez.

Son olarak şunu söyleyeyim bu güzelim ülkenin değerlerinin gördüğü her zarar bu ülkenin aynasına atılmış onlarca, yüzlerce taş demektir. Buda bu ülkeye ve kimseye fayda sağlamaz. Olaya nasıl ve nereden baktığımız önemlidir. Bardağın boş tarafından bakarsanız dolu tarafını göremezsiniz. Şimdi birileri de kalkıp şunu mu söylesin " Adem ile Havva Allah'ın emirlerine itaat etmemiş ve başkaldırmışlardır." Yani niyet önemli, nereden baktığınız önemli...