Son 13 ayda gördüğü kemoterapi ve radyoterapilerin ardından kalın barsak kanseri ameliyatı olan, sonrasında kalp krizi geçiren, akciğer metastazı nedeniyle yeni bir tedavi sürecine hazırlanan Hüseyin Kaner (51) bu kez bypass için masaya yattı. Açık kalp ameliyatı ile Kaner’in tıkalı üç damarını değiştiren Doç. Dr. Cüneyt Narin, “Kanser tedavisi gören kalp hastalarının çoğu, taşıdıkları risklerden dolayı kalp ameliyatlarına uzak duruyor. Oysa Hüseyin Kaner’de olduğu gibi sağlam kalp işlevlerine sahip olmak bu hastalara herkesten daha çok gerekli” dedi.

Urla ilçesinde yaşayan, bir balık çiftliğinde çalışan iki çocuk babası Hüseyin Kaner için son bir yıl talihsizliklerle dolu geçti. Pandeminin hız kazanmaya başladığı aylarda hemoroid şikayetiyle hastaneye başvuran Kaner’e kalın barsak tanısı koyuldu. Hemen kemoterapi ardından da radyoterapi başlatılan Kaner, bu tedavilerin tamamlanmasından sonra 2020 Haziran’da kalın barsak ameliyatına alındı. Ameliyat sürecini atlatan Kaner, tam rahata ereceğini sanırken kendini bir kez daha hastanede buldu.

Yaklaşık bir buçuk ay önce akşam yemeği sonrası fenalaşan, götürüldüğü hastanede kalp krizi geçirdiği saptanan Kaner’e anjiyo önerildi. İzmir Kent Hastanesinde Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Tümüklü’ye başvuran Kaner’in yapılan koroner anjiyosunda 3 damarının tıkalı olduğu saptandı. Kaner, bu sonuçla bu kez Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Cüneyt Narin’e başvurdu. Bypass olması gerektiği söylenen Kaner, geçtiğimiz 9 Eylül’de başarılı bir operasyon geçirdi, tıkalı üç damarı değiştirildi.

Ameliyat sonrası süreci sorunsuz seyreden Kaner’i 5 gün sonra taburcu ettiklerini belirten Doç. Dr. Narin, şunları söyledi:

“Daha önce kanser tedavisi geçirmiş hastaların kalp ameliyatlarının riski, normal kişilere göre daha yüksek; ancak hastamız gibi metastaz ya da başka nedenle tedavi görmesi gereken hastaların da sağlam kalp işlevlerine sahip olması gerekiyor. Böyle bir riskin varlığında ise ekip çalışması yapmak çok önemli. Biz hastamız Hüseyin Kaner’in ameliyatı öncesinde iyi bir planlama yaptık ve Onkoloji, Göğüs Hastalıkları, Kardiyoloji ile Yoğun Bakım ekiplerimizle birlikte çalışarak başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik. Ekip çalışması bu ameliyatların başarı oranını artırıyor. Ancak bilinen bir gerçek de kanser tedavisi gören kalp hastaların çoğu, taşıdıkları risklerden dolayı kalp ameliyatlarına uzak durduğu. Oysa iyi bir planlama ile daha önce kanser tedavisi almış hastalar da uygun endikasyon sınırları içinde, başarıyla kalp ameliyatları olabilir."

Öte yandan, kanser-kalp krizi ve bypass gibi çok ciddi rahatsızlık ve tedavileri bir yıl içinde yaşadığını belirten Kaner, “Hemoroid diye geçiştirdiğim sorunun altından kanser çıktı. Yemek sonrası sıkışma sandığım kalp krizi çıktı. Meğer kalp damarlarım da tıkalıymış. Bir daha ne zaman kalp krizi geçiririm, bilmek mümkün mü? Ameliyat olup kalbimi sağlamlaştırdım. Bu ameliyat sayesinde akciğer metastazı nedeniyle olacağım tedavide için daha rahat. Başta Cüneyt hoca olmak üzere tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.