Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kevser Beşbenli, ’’Kusma ve ishalin pek çok nedeni olabilir ama en sık neden sindirim sistemine alınan virüslerdir’’ dedi.

İshal ve kusma çoğunlukla 0-5 yaş grubundaki çocuklarda görülür. Özellikle yaz aylarında en sık görülen enfeksiyon hastalıklarından bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. İki yaşından küçük çocuklarda ishal ve kusma nedeni ile oluşan sıvı kaybı hayatı tehdit edebilir. Medicana Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kevser Beşbenli, bu gibi durumlarda dikkat edilmesi gerekenler konusunda önemli bilgiler paylaştı.

’’Virüs kaynaklı olabilir ’’

İshalin virüs kaynaklı olabileceğini belirten Uzm. Dr. Kevser Beşbenli, ’’İshal, çocuğun cıvık veya sulu dışkılaması veya her zamankinden daha sık dışkılaması olarak tanımlanır. Normal dışkının sıklığı ve kıvamı çocuğun yaşına göre değişiklik gösterir. 6 aydan küçük bebeklerde günde 10-12 kez dışkılama normaldir. Bebeklerde normal dışkılama sıklığının iki katına çıkması, daha büyük çocuklarda ise günde üç veya daha fazla sulu dışkılama ishal kabul edilir. Kusma ve ishalin pek çok nedeni olabilir ama en sık neden sindirim sistemine alınan virüslerdir. Akut ishal: 2 haftadan kısa sürelidir ve çoğu enfeksiyözdür. Persistan/ Kronik ishal: 2 haftadan uzun süren ishallerdir. 4 haftadan uzun sürmesi kronik ishal olarak değerlendirilir’’ şeklinde konuştu.

Uzm. Dr. Beşbenli, şu bulgulara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı:

’’Sıvı dışkılama, fazla dışkılama, acil dışkılama isteği ve kakayı tutamama, susuzluk, bulantı, kusma, ateş yükselmesi, halsizlik, karın ağrısı ve gazdır.’’

’’Virüs bulaşmış besinlerin tüketilmesi’’

Besinlere dikkat çeken Uzm. Dr. Kevser Beşbenli, ’’Çocuklarda etiyolojik neden çoğunlukla virüslerdir. Rotavirüs, nörovirüs, adenovirüs sık karşımıza çıkar. Neden olan etken ile bulaşmış yiyeceklerin yenmesi, suyun içilmesi, kirli ellerin ağza götürülmesi ile bulaşır. Virüslere bağlı ishal ve kusmalarda solunum semptomları daha fazla, kusma sık ve ısrarlıdır. Miktarı az ve kanlı dışkı, yüksek ateş ve karın ağrısı ile karakterize ‘kolit’ tablosunun bakteriyel enfeksiyonlarla ilişki ihtimali daha yüksektir. İshalli çocuklarda rutin kaka testi bakmaya gerek yoktur. En sık etken virüslerdir ve antibiyotik gerekmez. Ancak şiddetli, kanlı ishali olan ve uzun süreli şikayetleri devam eden çocuklarda tetkik gerekebilir’’ diye konuştu.

’’Sık sık ama az miktarda beslenmeli’’

Sindirim sistemine giren virüsler önce kusma ardından ishale yol açar. İshalde çocuğun kaybettiği sıvı ve elektrolitleri yerine koymanın çok önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Beşbenli, anne sütü alan bebeklerin sık sık emzirilmesi gerektiğini belirtti. Uzm. Dr. Beşbenli sözlerine şöyle devam etti: ’’Muz, şeftali, patates, pirinç, ekmek, kırmızı et ve yoğurt gibi gıdalar iyi gelir, çocuk sık sık ama az az beslenmelidir. Erken beslenme bağırsak mukozasının onarımını ve kan akımını hızlandırır. ORS denen hazır elektrolit solüsyonları doktor önerisi ile kullanılabilir. İshal durdurucu ilaçlar genellikle önerilmemektedir. Bazı probiyotikler ishal süresini kısaltabilir ve doktor önerisi ile kullanılabilir. Çinko desteği verilebilir. İshal sırasında çok yağlı besinler, çay, meyve suyu ve şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır.’’

Hangi durumlarda doktora başvurulması gerektiği aktaran Uzm. Dr. Beşbenli, ’’Çocuğunuz 6 ayın altında ise, ishal 3 günden daha uzun sürmüş ise, çocuğunuz sürekli kusuyor ve ağızdan yeterli sıvı alamıyorsa, ishal ile birlikte ateş ve kusma varsa, dışkıda kan ve sümük varsa, sıvı kaybı bulguları varsa; idrar yapamıyorsa, ağladığında göz yaşı yoksa, bıngıldağı ve göz küreleri çökük ise, karın derisi çekilip bırakıldığında yerine yavaş dönüyorsa, uykuya meyilli ise vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır’’ ifadelerini kullandı.

Hastanede tedavi

Tedaviye değinen Uzm. Dr. Beşbenli, ’’Tedavi çocuğun gereksinimine göre düzenlenir. Ancak tedavi planlamasında üç önemli ilke vardır. Birincisi, ishal ve kusma ile kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin mümkünse ağız yoluyla geri alınması, ikincisi ağız yoluyla sıvı alımı yeterli değilse damar yoluyla sıvı tedavisinin düzenlenmesi, üçüncüsü sebebe yönelik tedavi: Gaita tahlili sonucu doktor tarafından gerek görülürse antibiyotik tedavisi’’ dedi.

İshal nasıl önlenebilir?

İshalin nasıl önlenebileceğini açıklayan Uzm. Dr. Beşbenli, ’’Anne sütü ishale karşı koruyucudur. El hijyeni önemlidir. Temiz kaynak suları tercih edilmelidir. Gıdalar uygun şartlarda ve buzdolabında saklanmalı, açıkta bekletilmemelidir. Açıkta satılan yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. Çiğ sebze ve meyveler temiz su ile iyice yıkanmalıdır. Gıdaların son kullanma tarihine önem verilmelidir. Hepsine ek olarak rotavirüs ishaline karşı bebekleri aşılamak önemlidir’’ diye konuştu.