Fabrikaların olmadığı ilimizde BACASIZ FABRİKA dediğim Üniversitemizin Sayın Rektörü, çalışan gazeteciler gününde gazetecileri Üniversitedeki konutunda akşam yemeğinde ağırlamak istemişti. Üniversitenin, Pülümür programında görevli öğretim üyesi Cemal Diribaş’ın, kalp krizinden kaybı, büyük bir üzüntüye yol açmıştı. O nedenle bu davet ertelenmişti.

   Sayın Rektör, gazetecileri akşam yemeğinde Üniversitenin ilk kurulduğu Atatürk Mahallesi’ndeki konutunda ağırladı. Bu davete Sayın Valimiz, Sayın Cumhuriyet Başsavcısı, Sayın Emniyet Müdürümüz de davet edilmişlerdi.

    Halılarla serili yemek salonuna ayakkabılarımızı çıkararak alındık. Davete, Üniversitenin müzik ekibi de katılmıştı. Sade döşeli aydınlık salonda sıcak dostane bir hava vardı. Sayın Valimiz, yoğunluğuna rağmen verilen saatte oradaydılar.

   Uzun yemek masasında, Sayın Rektörümüzün, bizzat kendi el emeği ile hazırladığı menüden oluşan sofrada, et yoktu. Sayın Rektörümüzün yine kendisinin hazırladığı, mevsimin sofralarında eksik olmayan çorbası, iki kâse içilecek kadar lezzetliydi. Kendi elleriyle yoğurduğu etsiz ünlü çiğ köftesi, sofranın başyemeğiydi. Ağırlıklı olarak sebzelerden, yeşilliklerden oluşan sofrada çatal kaşık sesleri yok gibiydi. Müzik ekibinin seslendirdiği birbirinden güzel şarkıların eşliğinde yemek çok lezzetliydi.

   Yemek sonrası, geçilen, peş peşe çayların, tatlıların, ikram edildiği salonda, sohbet, müzik iç içe çok renkliydi. Ağırlıklı olarak, Elâzığ, Diyarbakır, Güneydoğu yöresinden seslendirilen türkülere, seyircisi az küçük Salonda coşku, alkış, büyüktü. İstekler, müzik ekibi tarafından yerine getirilip çalınırken, Sayın Valimizin de sevdiğini öğrendiğim, bulunduğum bütün müzikli ortamlarda çalınmasını istediğim DERSİM DÖRT DAĞ İÇİNDE türküsü diğer istekler gibi alkış almıştı.

   Yapılan sohbetler, bir o kadar, renkli, günün öne çıkan konularıydı. Sayın Valimizden, reform niteliğindeki projelerini sorduk. Sevindirici cevaplar aldık. Geçen yıl yapılmayan MUNZUR Festivalinin bu yıl yapılmasını istedik. Kendilerinin de yapılmasını arzu ettiklerini, İlin tanıtılmasında festivalin önemli olduğunu, geçen yıl, kendilerinin festival tarihine yakın bir zamanda geldiğini, gerekli organizasyonu yapmalarına zaman olmadığını, yapılan planlamanın, organizasyonun, büyük yük getirdiğinden yapılması uygun görülmemişti. Festival için ayrılmış ödenek, binin üstünde, üniversiteyi okuyan Tuncelili öğrencilere burs olarak verilmişti.

     Halkın gözü kulağı gazeteciler, ertelenmiş Gazeteciler Günü dolayısı ile Üniversitemizin Rektörü tarafından konutunda bir akşam yemeğinde ağırlanmıştı. Sayın Valimiz, Sayın Cumhuriyet başsavcımız, Sayın Emniyet Müdürümüz de gazetecileri yalnız bırakmamışlardı.

Yemek basına verilen önemin ifadesi olmalıydı.

Fikri TAŞ