MUNZUR Üniversitemizin Sayın Rektörü, görevde bulduğu hemen her yıl, geçen PANDEMİ yılı hariç ÇALIŞAN GAZETECİLER günümüzü kutlardı, Üniversitenin, kampüsünde gazetecileri ağırlayarak ta kutlardı. 
   Bu yılda aynı özeni gösteren Sayın Rektörün, Ankara’dan, Cumhurbaşkanlığı makamından, misafirleri olduğundan gazetecileri birkaç gün sonra, kutlayıp, ağırladı.
   Atatürk Mahallesinde Üniversitenin eski yerleşkesinden kalan bir mekânda gazetecileri ağırlayan Sayın Rektör. Her zamanki nezaketiyle misafirlerini kapıda karşıladı. Salonun ortasına kurulu sobanın ısısı koca salonu ısıtmıştı.
    Salonun bir köşesinde geceyi şenlendirecek müzik ekibi vardı. Salonun bir başka köşesinde işin uzmanı ustalar ikram edilecek ÇİĞ KÖFTEYİ hazırlıyorlardı. Yoğuruyorlardı.
    Sobanın üstünde tencere dolusu TARHANA çorbası kaynıyordu. Sobanın etrafında dizili sandalyelerde oturmayı tercih ederek, özlediğimiz sobanın sıcağında ısındık.
   Misafirlerinin tamamı, henüz gelmediğinden, Sayın Rektörle sohbet ettik. Yakın bir dostluğumuz olmasına rağmen, iki yıla yakın bir süreydi,  PANDEMİ sürecinde görüşememiştik.
    Sohbetimizde, konumuz, kurulduğu ilk günden itibaren BACASIZ FABRİKAMIZ diye adlandırdığım, Tunceli için önemli bir kurum olan MUNZUR üniversitemiz, olmuştu. Merak ettiklerimi sordum. Sayın Rektör, mütevazı bir tavırla cevaplandırdı.
     Sorum üzerine, Üniversitemiz, yaklaşık 600 dönümlük bir alana kurulmuştu. 900 çalışan personelinin, 480 Öğretim görevlisi akademisyenin, görev yaptığı üniversitemizde, 7000 öğrenci eğitim görmekteymiş.
    Personel konusu açılmışken, Sayın Rektöre, Bacasız fabrikamızda ne kadar Tunceliliyi istihdam ettiklerini sordum. Toplamda 300 civarında çeşitli hizmetlerde çalışan, Tuncelili personel varmış. Üniversitenin bütün daire başkanları Tunceliliymiş.  Üniversitenin bütün bürokratik işlemleri, ihaleleri, alım satımları, bu daireler tarafından yapılmaktaymış. Üniversitede istihdam edilecek elamanların alımı da KPS puan sıralamasına göre, sözlü mülakat yapılmadan, torpilsiz, referanssız alınmaktaymış. Alımlarda, Mülakatla, sözlü sınavların çokça tartışıldığı ülkemizde, Üniversitemizin hayata geçirdiği bu işlem, ülkemizde önemli, takdir toplayan örnek bir karar, işlem olmalıdır.
    Üniversitemizde, geçen yıldan beri açılan 4 yıllık, lisansüstü bölümler, üniversitemize ilgiyi artıran, tercih edinilecek bölümlermiş, Psikoloji Bölümü, Beslenme ve diyet Bölümü, Mimarlık Bölümü, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sosyal Hizmetler, Acil Yardım Affet yönetimi Bölümü, Çocuk gelişimi öğretmenliği Bölümü. Açılmış, eğitime başlamış bölümlermiş. Açık bulunan Su ürünleri bölümünde okuyan öğrenci yokmuş.
    Üniversitemizin, başarı seviyesi her geçen gün artmaktaymış. Ülkemizdeki başarılı Üniversiteler sıralamasında, MUNZUR Üniversitemiz, 80 inci sırada yer almış. Bu yüzlerce üniversitenin olduğu ülkemizde, övünülecek bir sıralamasıymış. başarıymış.
    Sayın Rektör, Dinar çayından getirilen termal suyunun, hizmete sunulduğu, halka açık bir TERMAL Otelinin, müjdesini verdiler, Yine aynı şekilde, yakınlarda, hizmete sokacakları 600 kişilik bir konferans salonunun, yanında, büyük bir sinema salonunu, Yarı Olimpik Yüzme Havuzunu, halka açık, hizmete koyacaklarmış.
    Sayın Rektör, haklı övünülecek bir tavırla, Üniversitemizin, her alanda Tuncel’inin ekonomisine, sosyal kültürel yapısına, Eğitim öğretimine, katkısının, payının, büyük olduğunu, söylüyordu. Haklıydı. Üniversiteler, bir anlamda, bunlar için kurulmuşlardı. Bende sanayi, kuruluşları olmayan ilimiz için, istihdam sağlayacak, BACASIZ FABRİKASI demiştim.
     Sayın Rektör, Üniversitenin yaşadığı bir eksikliği de dile getiriyordu. Sularının, zaman zaman, hatta günlerce kesildiğini, bunun da üniversiteyi, zor durumda bıraktığını söylüyordu.
     Davetliler, gelmişlerdi. Kurulu uzun masada sıcak tarhana çobanları bizleri bekliyordu. Tarhana çorbası, besin değeri yüksek bitkisel katılımlı, çok lezzetliydi. Pandamı sürecinin ünlü yiyeceği turşuda vardı. Büyük bir emekle hazırlanmış, ÇİĞ KÖFTE, sofradaydı. Hepsi çok lezzetliydi.
    Yemek faslı bitmişti. Oturma salonundaki koltuklarda, çaylarımız gelmişti. Yanında cevizle karışık yöresel HEDİK te ikram edilmişti. Oda çok lezzetliydi. Müzik Ekibi, hemen hepimizin sevdiği parçaları çalarak, adeta bizlere, müzik ziyafeti veriyorlardı.
    Vakit Hayli ilerlemişti. Kadirle, birlikte, bizleri ağırlayan başta Sayın Rektörümüz, olmak üzere, bütün personele, müzik ekibine teşekkür ederek, izin istedik. Sayın Rektörümüz, aynı nezaketle misafirlerini kapıya kadar uğurladı.
    +     +       +
    TARIM MÜDÜRÜ
     İlimizde 12 yıl hizmet veren, yıllarca müdürlük yapan, âdeta Tuncelili olan ORHAN Beyin, tayini çıkmış.
    Tunceli Halkına ön yargısı olmayan, mütevazı, herkese kapısı açık, herkese yardımcı olmak isteyen sıcak bir yöneticiydi.
    Tarımda düzenledikleri projelerle, çitçiye, istedikleri desteği verdiler, yenilikçi projeleri köylerde hayata geçirerek, köylüye destek oldular. Tarımın, hayvancılığın, arıcılığın, gelişimi için eğitim projeleri düzenlediler, Eğitim projelerine katılıp bitirenlere, öğrendiklerini hayata geçirmelerine destek oldular.
    Orhan Bey iyi bir yönetici, iyi bir insandı.
    Güle güle gitsin. Yeni görevi hayırlı olsun.