Önergesinde Munzur Vadisi’nin 1971 yılında milli park olarak koruma altına alındığının altını çizen Milletvekili Polat Şaroğlu, “Bu sahanın milli park ilan edilmesindeki etkenler; doğal yapısı, zengin bitki örtüsü, akarsuya kaynak teşkil eden gözeleri, kuzeyinde yer alan buzul gölleri ve yöreye özgü hayvan türleridir. Dünyada ve Türkiye’de soyu tükenmek üzere olan ve birinci derecede koruma altında bulunan yabani hayvanlar yine bu bölgede görülmektedir. Ülkemizin ve dünyanın en önemli milli parklarında biri olan Munzur Vadisi, Dünya Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Dünya Kültürel ve Doğal Mirası’nın Korunmasına Dair Sözleşme ve Bern Sözleşmesi gibi ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle de koruma altına alınmıştır.

Munzur Vadisi, endemik bitki türleri, hayvan popülasyonu, fauna ve flora zenginliği ve coğrafi yapısı ile her dönem yerli, yabancı turistler ile doğaseverler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Özellikle turizmin yoğun sirkülasyonunun olduğu bu dönemlerde, bölgeye gelen ziyaretçiler tarafından Milli Park sınırları içerisinde ateşli piknik yapılması, mutlak koruma altında olan bölgelere ziyarette bulunulması, yine bu bölgeye denetimsizce araç girişinin yapılıp hava kalitesinin bozulması ve çevreye atılan katı atıkların Munzur nehrine karışarak su kalitesini bozması gibi Milli Park alanına zarar veren ve yaban hayatı ile ekosistem üzerinde telafisi olmayan tahribatlara yol açan bu durum karşısında ilgili mevzuatlar çerçevesinde gerekli önlemler alınmamaktadır” ifadelerine yer verdi.

Şaroğlu, konuya ilişkin şu sorularına yazılı yanıt istedi:

1-            Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde, bahsi geçen olumsuzluklar karşısında gerekli önlemler neden alınmamaktadır? Bu alanların kaynak değerlerinin korunarak kullanılmasına imkân sağlamak amacıyla uzun devreli gelişim planlarına uygun olarak yapılan ziyaretçi yönetim plânlarının etkin bir şekilde uygulanması ve korunan alanlara gelen ziyaretçilerin doğru bilgilendirilmesine dönük somut adımlar atılacak mıdır?

2-            Milli Parklar Kanunu hükümleri gereği, korunan alan sınırları dâhilinde orman muhafaza memurlarının görevlendirilmemesinin sebebi nedir ve yine bu kapsamda yakın çevrede yaşayan yöre insanının alan kılavuzu olarak yetiştirilmeleri konusunda ilgili hükümlere neden uyulmamaktadır?

3-            Milli Parklar Kanunu ve bu kapsamda çıkarılan yönetmelik hükümlerinin uygulanması ve sağlıklı bir şekilde denetlenmesi açısından, bölgedeki uyarı levhalarının çeşitlendirilmesi, kamu spotu vb. görsel ile işitsel anlamda farkındalık yaratacak çalışmalar yapılması düşünülmekte midir?

4-            Dünyada soyu tükenmekte olan ve bölgemizde görüntülenen (Anadolu parsı vb.) türlerin korunmasına dönük, besin ihtiyaçlarını karşılama kapasitesine uygun ve insan baskısından uzak kalmış alanların öncelikli olarak tespit edilmesi, bölge halkını bilgilendirme gibi çalışmaları içeren bir eylem planı düşünülmekte midir?

5-            Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde kullanılan evsel atıkların Munzur nehrine karışarak, su kalitesini bozması ve buna dönük bir denetimin olmaması uzun vadede Milli Park statüsünün ortadan kalkacağı anlamına gelmektedir. Bu konuda neden bir tedbir alınmamaktadır?