CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığında, ilçe başkanları ve belediye başkanlarıyla bir araya gelerek, İstanbul 33. Olağan İl Kongresi öncesinde bir değerlendirme toplantısı yaptı.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, “Türkiye'de bir darbe gerçeği yok, darbe sömürüsü var. Türkiye'de devletin kurumlarına, yargıya, TSK'ya karşı açılmış bir savaş var. Bunun arkasında kimse yok mu? Bir iktidar kendi ülkesinin silahlı kuvvetlerini ezerek başarıya ulaşabilir mi?” dedi.

''Türkiye'de darbe yok, komplo var. Darbe yok, pusu var pusu'' diyen Baykal, şu ifadeleri kullandı:         ''Yiğitçe, açıkça tartışarak değil, tertip yaparak, belge imal ederek, karalamaya yönelik tezgahlar kurarak yürütülen bir savaş var. 'Asimetrik' diyorlar. Asimetrik harekat ne demek? İşte o, pusu demek, kalleşçe demek. Bunun milletimize anlatılması lazım.”

KOMPLO KURUYORLAR
''Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın sözleri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın buna cevabıyla yeniden gündeme gelen AK Parti'ye kapatma davası tartışmalarını nasıl değerlendirdiği'' yönündeki bir soru üzerine de Baykal, bunun ''millete karşı bir komplo olduğunu'' öne sürdü.

''AK Parti'nin artık çıkmaza girmiş bir siyasi iktidar olarak gidişatı tersine çevirmeyi mümkün kılacak her türlü çılgınca senaryoyla bir umut ışığı yakalama düşüncesinde olduğunu'' ifade eden Baykal, iktidarın oy kaybetmeye, CHP'nin oylarının da yükselmeye başladığının AK Parti'nin kendi anketlerinde bile ortaya çıktığını söyledi.

Baykal, ''Önümüzdeki seçim, bir iktidar değişikliğinin kaçınılmaz hale geleceği bir seçim olacaktır. Bu gidişatı hiçbir tertip, hiçbir senaryo, hiçbir dedikodu bozamayacaktır'' diye konuştu.

SENİ TEKEL İŞÇİSİ GÖTÜRECEK
Tekel işçilerinin eylemiyle ilgili bir soru üzerine ise Baykal, şöyle konuştu: ''Bu iktidar hesabını iyi yapsın. Tayyip Bey, hesabını iyi yapsın. Tayyip Bey, seni asker değil ama bu Tekel işçisi götürecek.

İNADI BIRAK
Eylem 50 günü geçti. Oradaki işçiler kimseyi üzmeden, rencide etmeden davalarını anlatmaya çalışıyorlar ve buyurgan, aldırmaz bir üslupla karşı karşıyadırlar. Bu, insanlık duygularını rencide eden bir manzara haline gelmiştir. Tayyip Bey, Pazartesi günü bu şansı kullansın. İnadı bıraksın, Pazartesi günü 'dediğim dedik' demekten vazgeçsin. Tekel işçilerinin özlük haklarına el uzatmaktan vazgeçsin. “