Bingöl’ün Kiğı ile Adaklı ilçelerine bağlı Eskikavak, İlbey, Maltepe, Aysaklı ve Mirzikan köylerinde devam eden madencilik faaliyetlerine karşı açılan iptal davasında Erzurum 2. İdare Mahkemesi  bölgede geniş güvenlik önlemleri altında keşif gerçekleştirdi.
Köylülerin açtığı yürütmeyi durdurma ve iptal davası kapsamında yapılan keşfe dava açan köylüler ve avukatları Barış Yıldırım katıldı. Erzurum 2. İdare Mahkemesi'nin belirlediği bilirkişi heyeti maden sahasında incelemeler yaparak davacı köylüleri ve Bingöl Metal Madencilik Şirketi yetkililerini dinledi. Maden projesine karşı dava açan köylülerin avukatı Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, itirazlarını bilirkişi heyetine de aktardıklarını belirterek projenin iptal edilmesini istediklerini söyledi. 
'SU KAYNAKLARI YOK EDİLECEK' 
Tunceli Barosu avukatı Barış Yıldırım, maden projeleriyle, Peri Vadisi’nin ekolojik yıkıma uğradığını belirterek itirazlarını şöyle sıralad: "Birincisi burası ekolojik öneme sahip bir alan, ikincisi su kaynakları tamamen yok edilecek. Üçüncüsü depremsellik açısından çok tehlikeli bir bölge. Kullanılacak dinamitler proje sahasında sismik hareketleri tetikler. Proje sahası Kuzey Anadolu fay hattı ve Doğu Anadolu fay hattının kesiştiği noktaya çok yakın. Dördüncüsü Peri Vadisi zaten barajlarla yok edildi. Kalan kısmı da maden faaliyetleri yok edilecek.”
'PERİ VADİSİ FIRAT HAVZASININ TEMELİ'
Yıldırım açıklamanın devamında Peri Suyu’nun Fırat Havzası'nın temeli olduğunu belirterek, "“Burada yürütülecek kurşun çinko gümüş madencilik projesi Fırat Havzası'nı zehirler, tıpkı İliç’te olduğu gibi. Diğer bir husus bölgedeki arıcılık faaliyetleri de projeden olumsuz etkilenecektir" dedi.

YABAN HAYATINA DİKKAT ÇEKTİ 

Yıldırım son olarak bölgede bulunan yaban çeşitliliğine dikkat çekerek projenin Bern Sözleşmesi ile koruma altına alınan yaban hayvanları açısından da hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak" “Burada yaban keçisinin, dağ keçilerinin habitat bulduğunu ve bu habitat alanlarında projenin kesinlikle yürütülemeyeceğini ifade ettik. Yöre florasının son derece önemli olduğunu, bölgede yaban hayat sahası bulunduğunu, bölge ekosisteminin inşa edilen HES ve barajlar sebebiyle yok edildiğini, madencilik projesi ile ekosistemin tamamen bitirileceği ve bu ekosistemin zarar görmesi halinde Türkiye’nin en büyük su toplama havzasına sahip Fırat Nehri’nin ekolojik olarak bir bütün olarak yok edileceğini ifade ettik" şeklinde konuştu.