Newroz Bayramı, dünyanın kutlanan en eski bayramıdır. Binlerce yıldan bu yana Orta Asya-Ortadoğu ve daha bir çok coğrafyada kutlanan bu bayram, Birleşmiş Milletler Cemiyeti tarafından da dünya ortak kültür mirası olarak tescil edilmiştir.

                Bilindiği gibi “NEW” yeni “ROZ” gün anlamında yani yeni gün olarak ifade edilmektedir. 21 Mart gerçekten de yeni bir gündür. Kuzey yarım kürede baharın başlangıcı 21 Mart’tır. Yine gece ve gündüzün eşit olduğu tarih 21 Mart’tır. Doğanın uyanışı, bitkilerin kış uykusundan sonra tekrar uyanması ve canlanması bu tarihte başlar. Yani 21 Mart aynı zamanda doğal ve ekolojik bir içeriği de bağrında ihtiva eder.

                Birçok coğrafyada yaşayan halklar tarafından birbirine benzer bir şekilde kutlanan bu bayramı, doğal ortamla, kendi yaşamlarını birlikte ele alarak anlamına yuğun en güzel ve de etkin bir şekilde kutlayan halkların başında KÜRT Halkı gelir. Yaşadıkları coğrafya değişik devletler içirişinde kalsa bile, kutlamalarla, algılamalarla, beklentileri hep aynı olmuştur.

                Başka bir anlatımda doğanın yaşadığı değişim ve gelişimini çok iyi bir şekilde algılayarak kendi yaşamlarına uyarlayan ve kutlayanların başında Kürt Halkı gelir.

                Bu yıl kutlanan Newroz Bayramı, son yıllarda kutlanan en geniş katılımlı ve coşkulu bayram oldu. Türkiye’nin her bölgesinde, halkların birlikte bu bayramı kutlamış olmaları, demokrasiden yana, özgürlükten yana, barıştan yana, aydınlıktan yana olan katmanları sevindirdi; umutlandırdı.

                Başka bir ifadeyle Newroz ateşi, tüm halkların birleşmesini sağladı. Sadece bir bölgede bir halkın kutladığı bayram olmaktan çıkıp, tüm halkların kardeşlik ve dayanışma içerisine kutlamaları, yıllardan beri özlemle beklediğimiz birleşme ve dayanışma ruhunu canlandırması hepimizin geleceğe yönelik umutlarımızın da artmasına vesile oldu.

                Türkiye’de Kürt ve Türk Halklarının birlikteliği gerçek demokratik toplumsal barışın sağlanmasını yaşama geçirecek ana mekanizmadır. Siyasal hükümetlerin barışı bir lütufmuş gibi takdim etmesi ve siyasi şova dönüştürmesiyle, kalıcı bir barış sağlanamaz. Gerçek barışı, halkların birlikteliği ve dayanışması sağlar.

                İşte, toplumun eklediği bu atmosferi son Newroz Bayramı sağladı. Bu birliktelik ben ümit ediyorum ki Türkiye’de birçok ezberi bozacak, çok şeyi değiştirecektir. Bu birliktelikle sadece Kürtler değil Türkler, Lazlar Aleviler, Ezilenler, ötekileştirilenler de kazanacaktır. Her zaman dediğimiz gibi Kürtlerin özgürleşmesi, Türkleri de özgürleştirecektir.

                Halkların birliktelik ve eşitlik ekseninde buluşmalarında Kobane’de verilen özgürlük savaşının da çok olumlu etkisi olmuştur. Kobane’deki halkların IŞİD canavarlarına karşı birlikteliği ve mücadele ruhu son Newroz Bayramında somut olarak görülmüştür.

                Kobane’nin yanı sıra HDP’nin şu an itibariyle izlediği politikaların da birlikteliğin sağlanmasında önemli katkısı olmuştur. Özellikle Selahattin Demirtaş’ın pozitif duruşu, geniş halk kitlelerinin birlikteliğinde çok önemli katkılar sağlamıştır.

                Türkiye’nin geldiği nokta ortada. Artık küçük nüans farklarını, ayrıntıları bir kenara bırakarak birlikteliğimizi pekiştirmemiz ve geliştirmemiz gerekir.

                Ben, umuyorum ki milyonlarca kişi faşizme karşı birlikten yana. Birlik sağlanamadığı taktirde hiç kimse geleceğe yönelik aydınlık tablolar çizmesin. Geleceği tayin etme hakkına sahip halk kitleleri birlikte mücadeleyle bu gidişata dur diyebilirler.

                Sonuç olarak şunu söyleyebilirim. Son kutladığımız Newroz Bayramı bizlere kendi anlamı gibi çok güzel yeni bir gün kapısını açmıştır. Önemli olan bu yeni günün kapısını kapatmadan, kapıyı sonuna kadar açık tutarak halkları birleştirmek ve buluşturmak için gayret sarf etmektir, omuz vermektir.

                Newroz ateşi, Newroz güneşi hepimizi ısıtmaya, hepimizi aydınlatmaya yeter. O ateş ve o güneş buzları da eritecektir, zifiri karanlıkları da aydınlatacaktır.

 

ERGÜDER ÖNER