GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Sempozyumun yapıldığı salondan görüntüler - Katılımcılardan detaylar - Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal'ın konuşması - Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık'ın konuşması "Türkiye Bağcılık ve Teknolojileri Sempozyumu" Manisa'da başladı MANİSA (AA) - "Türkiye Bağcılık ve Teknolojileri Sempozyumu", akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla Manisa'da başladı. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü ev sahipliğinde 5 gün sürecek sempozyumda bağcılık alanındaki güncel sorunlar ve bu alandaki teknolojik gelişmeler ele alınacak. Kentteki bir otelde düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, Manisa'nın antik dönemden bu yana bağcılığın merkezi olduğunu söyledi. Manisa'nın bağcılıkta önemli bir "gen merkezi" haline geldiğine dikkati çeken Ünal, "Cumhuriyet tarihine yakın bir süredir faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Şu an milli koleksiyon parsellerimizde 1500 üzüm çeşidimiz var ve yeni türler geliştirmeye devam ediyoruz. Son 10 yılda 12 yeni türü tescilleyerek üreticilerin beğenisine sunduk. 'Sultan 7' isimli çeşit üreticilerimizden yoğun ilgi gördü. Şu anda yeni tesis edilen çekirdeksiz parsellerin neredeyse tamamı bu çeşitle hazırlandı." diye konuştu. Sempozyuma 29 il, 14 araştırma enstitüsü ve 27 üniversiteden katılımcıların olduğunu hatırlatan Ünal, oluşturulan bilim kurulunun 124 bildiriyi değerlendireceğini dile getirdi. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık da dünya kuru üzüm pazarında güçlü bir rekabetin olduğuna işaret etti. Üzüm pazarındaki mevcut konumun ancak bilimsel çalışmalarla korunacağını aktaran Işık, şöyle konuştu: "Rakip ülkeler var, onlar da bu rekabetin içine girip pazardan pay almaya çalışıyor. Onları da biz gidip gözlemliyoruz. Baktığımızda bizden daha az üretim yapıyorlar. Bunlardan bir tanesi Avustralya, 40 ila 50 bin ton ürün yapıyor. Az olmakla birlikte bize göre daha yüksek teknolojiyi kullanıyorlar. İhracat fiyatları aşağı yukarı bizden yüzde 50 daha yüksek. Bağ alanlarını gezdik, yere sermiyorlar, asma üzerinde kurutma yapıyorlar. Onun da ayrı bir teknolojisi var. İşte bu sempozyumlar bu açıdan büyük önem taşıyor."