Seyit İbrahim’in (Seyit Rıza’nın babası) fotoğrafını kapağına taşıyan çalışma, alanının uzmanı birçok tarihçi tarafından 2. Abdülhamid ve Kızılbaş-Alevi tarihi açısından önemli bir başucu kitabı olarak değerlendirilmekte.

Sunuş ve önsözlerini Ahmet Yaşar Ocak ile Mehmet Özden’in kaleme aldığı kitabın arka kapağında ise ünlü birçok tarihçinin kitap üzerine değerlendirmelerine yer verilmekte.

 (Sunuş)

111.pngEldeki kitabın genç yazarı, bilimsel dürüstlük, metot ve yaklaşımı elden bırakmamaya çalışarak uzun ve yorucu bir emek sonucu, bugüne kadar pek ciddi bir biçimde kullanılmamış Yıldız Arşivi belgeleri üzerine yoğunlaşarak mevcut akademik çalışmaları da başarıyla kullanmak suretiyle Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti’nin Alevilik politikasına dair ciddi bir tarihçilik örneği ortaya koymayı başarmıştır. Aynı zamanda bu tür çalışmalara ne kadar ihtiyaç olduğunu da göstermiştir.

Bu genç tarihçinin eldeki kitabı, Alevilik meselesinin Abdülhamid döneminde nasıl algılandığını, Osmanlı Devleti’nin bu meseleyi nasıl gördüğünü ve değerlendirdiğini, bu konuda nasıl bir politika oluşturduğunu açıklığa kavuşturan bir çalışmadır. Kitap okunduğu zaman okuyucu bu tespiti bizzat kendisi yapacak ve yazarını takdir edecektir. Kötü paranın iyi parayı piyasadan kovduğu yaşadığımız bu ortamda kitabın hak ettiği takdiri kazanması ve kendisinin başka çalışmalarıyla da alana değerli katkılar sunması şahsen en büyük temennimdir ve o bunu yapabilecek kapasitededir.

Ahmet Yaşar Ocak (TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi)

(Önsöz)

Danışmanlığını yapmış olmaktan onur duyduğum Yalçın Çakmak, alanın kıymetli uzmanları Ahmet Yaşar Ocak, 22-002.jpgMehmet Seyitdanlıoğlu, Suavi Aydın ve Ferdan Ergut’dan oluşan heyet önünde başarıyla savunduğu “II. Abdülhamid Döneminde Osmanlı Devletinin Kızılbaş/Alevi Siyaseti (1876-1909)” başlıklı doktora tezinde yeni bir bağlam ve tartışmayı gündeme getirmiş oldu. Onu iki güçlük ve iki söylem bekliyordu: Sultan Hamid etrafında oluşan muktedir devletçi-Sünni söylem ve Aleviliği kuşatan muhalif-madun söylemi. Keza Yalçın’ın tarihçiliğe mahsus belge fetişizmi ile kimi sosyolog ve siyaset bilimcilere musallat olan ampirik temeli su götürür teori enflasyonuna teslim olmadığını da belirtmeliyim. Çok az tezde Mehmed Memduh Paşa ile Michael Foucault isimlerinin barış içinde birarada yaşadıkları görülür. O’nun bu sentez kabiliyetinde şahsi yetenekleri kadar lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenciliklerini geçirdiği Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nün disiplinlerarası yaklaşımının da payı olmalıdır (Alevilik-Bektaşilik gibi İslâmi heterodoksisi bahsinde ise Hacettepe’de Ahmet Yaşar Ocak Hoca’nın öğrencileri olmak zaten sadece Yalçın için değil hepimiz için büyük bir şanstı(r)).

Netice olarak Yalçın Çakmak’ın bu kitabı hurafe-yoğun bir alanda, belge-yorum dengesini gözeten, her soruya hazır cevaplar vermek yerine yeni sorular ve tartışmalar için akademik bir zemin sağlıyor.

Mehmet Özden (Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi)

(Arka Kapak)

Yalçın Çakmak’ın çalışması Alevilik ve Bektaşilik incelemelerine önemli ve orijinal bir katkı ve tarihçiliğimizin yeni neslinin bir başka parlak örneği.

Oktay ÖZEL

(Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi)

Çakmak’ın çalışması, devletin izlemeden tedibe kadar çeşitlenen önlemler paketine altlık teşkil eden Kızılbaş/Alevi bilgisinin niteliğine de vâkıf olduğumuz Kızılbaş/Alevi tarihi alanında öncü çalışmalar arasında yerini almıştır.

Suavi AYDIN

(Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi)

 

Önyargılarla veya ideolojik pozisyonlarla üretilmiş onca yayının olduğu, üzerine çok konuşup az bildiğimiz önemli bir konuda yetkinliği ve ciddiyetiyle öne çıkan bir kitapla karşı karşıyayız.

Ferdan ERGUT (ODTÜ Öğretim Üyesi)

Hem Abdülhamid dönemi hem de Alevi/Kızılbaş tarihi literatürüne önemli ve hiç eskimeyecek bir katkıda bulunuyor.

Gökhan ÇETİNSAYA (Eski YÖK Başkanı, Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi)

Kitap hakkında ayrıntılı bilgiye aşağıdaki linkten ulaşılabilir

https://www.iletisim.com.tr/kitap/sultanin-kizilbaslari/9849