Ilık bir kış günü, tam da yılbaşı öncesi hızlı hızlı Teşvikiye Camii’nin önünden geçip gidenlerden kaçı o camide Türk tiyatrosunun bir dönemine veda edildiğini biliyordu acaba? Bilinmez... Ama öyleydi, yıllarca Devlet Tiyatro ve Operası’nı yönetmiş, onlarca oyunda önemli roller oynamış, iki kuşak tiyatrocu yetiştirmiş Prof. Cüneyt Gökçer yatıyordu Türk bayrağına sarılı tabutta. Uzun taziye kuyruğuna girenler, eşi Ayten Gökçer, kızları Deniz ve Aslı Gökçer’e teselli vermeye çalışıyordu.

Her ölüm erken...
89 yaşındaydı Cüneyt Gökçer ve uzun süredir hastaydı ama “Her ölüm erken ölümdür”; Ayten Gökçer’in gözleri yaşlı, yüzü solgundu... Türk tiyatrosunun farklı kuşakları buluşmuştu Gökçer’e veda için. Tekin Akmansoy, Gülriz Sururi, Yıldız Kenter, Tomris Oğuzalp, Raik Alnıaçık, Mete Uğur, Zeliha Berksoy, Güven Hokna, Can Gürzap, Osman Şengezer, Şakir Gürzumar, Sumru Yavrucuk, Suna Selen, Erol Keskin, Arsen Gürzap, Altan Günbay, Işık Yücesoy, Genco Erkal, Levent Kırca, Ayşenil Şamlıoğlu, Zerrin Tekindor, Nurseli İdiz, Işıl Kasapoğlu, Müjdat Gezen, Tamer Levent yaşamlarının bir döneminde yollarının kesiştiği Cüneyt Gökçer’e son görevlerini yapmak üzere Teşvikiye Camii’ne geldiler.
Her biri farklı bir anıdan söz ediyordu, ortak noktaları ise Gökçer’i saygıyla anmalarıydı. Belki öğrenci-hoca, belki de usta-çırak ilişkisinde bulunma şansına kısa süreliğine de olsa erişmiş genç kuşak tiyatrocular da oradaydı: Meltem Cumbul, Emre Karayel, Nedim Saban, Beste Bereket, Erdem Akakçe... Bir meslek büyüğüne vedaydı onlarınki...

Tiyatrocular taşıdı
Gökçer’in rahle-i tedrisinden geçip bugün kurumları yöneten Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen ile Gökçer’in Türk operasına katkılarına saygı durmaya gelen Mete Uğur, Suat Arıkan, Gürer Aykal da cenazeye katılan isimlerdendi.
Yolu sahneden geçmemiş ama Gökçer’i seyretmiş, onunla dost olmuş isimler de vardı avluda; CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul Valisi Muammer Güler, Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Yaşar Kemal, Oktay Ekşi, Ruhat-Güngör Mengi, Müjde Ar, Ercan Karakaş, Hıncal Uluç, Fatih Altaylı, Betül Mardin, Berna Yılmaz... Gökçer ailesine taziyelerini sundular.
Öğle namazının ardından kılındı Gökçer’in cenaze namazı ve tiyatrocuların elleri üzerinde bindirildi cenaze arabasına. Son durak Zincirlikuyu Mezarlığı’ydı. Adı Ankara ile özdeşleşmiş Cüneyt Gökçer’in cenazesi, güneşli bir İstanbul gününde toprağa verildi. Muhsin Ertuğrul ile başlayan çağdaş Türk tiyatrosunun ikinci kuşağı da böylece veda etti hayata... Öte yandan törene katılan sanatçı Can Gürzap, “Böyle bir kültür adamı bu kadar küçük bir kalabalıkla uğurlanmamalıydı” dedi.

Ölüm buluşturdu
Yıllar önce Cüneyt Gökçer’e, kendi eşi Şükran Güngör’ün yanında “En büyük aşkım, zaafımdınız” diyen Yıldız Kenter de cenazedeydi. Kenter, Ayten Gökçer’e sarılarak acısını paylaştı. Ayten Gökçer, 4 yıl önce bir röportajında Kenter’in aşk itirafıyla ilgili soruya “Bence çok doğal. O devrede aktör olarak Cüneyt’i beğenmiş” demişti. Kenter ise CNN TÜRK’ün “Afiş” programında Gökçer’e olan aşkının hâlâ sürdüğünü söyledi. Kenter, “Çapkınlığı onu bir başka havaya bürürdü. Genç yetenekler olarak hepimiz heyecanlanırdık” dedi.