Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde tarihi M.S. 1150’li yıllara dayanan ve Bizans döneminde yapılan tarihi Kırkgöz Köprüsü için hazırlanan restorasyon projesinin önümüzdeki günlerde hayata geçirileceği belirtilirken, köprüde uzun bir aradan sonra restorasyon yapılacağı kaydedildi.
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan, Mimar Sinan tarafından onarılan tarihi Kırkgöz Köprüsü, Antik Yol ve Taş Köprü Uygulama projesi ile hak ettiği değeri yeniden kazanacak. Restorasyon proje çalışmalarının hazırlanmasının ardından, Kırkgöz Köprüsü adeta küllerinden yeniden doğacak.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2021 yılı Köprüler proje programında yer alan köprünün ihalesi 29 Ocak tarihinde yapıldı. Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu döneminden kalma, 400 metre uzunluğa ve 57 kemere sahip tarihi Kırkgöz Köprüsü’nü 26 Ekim 2020 tarihinde ziyaret eden ve incelemelerde bulunan Bakan Karaismailoğlu, Kırkgöz Köprüsünün turizme kazandırılacağının müjdesini o gün verdi. Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, restorasyon uygulama projeleri hazırlanan Kırkgöz Köprüsü’nde projelerin tamamlanmasın ardından restorasyon uygulama çalışmalarına başlanacak.
Köprünün tarihçesi
Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesi sınırları içerisinde yer alan Kırkgöz Köprüsü, 1150’de Bizans İmparatoru 1. Manuil tarafından Eber Gölü’ne dökülen Akarçay Nehri üzerine 42 gözlü ve 200 metre uzunluğunda inşa ettirildi. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de çeşitli onarım ve eklemelerden geçen köprü günümüzde 57 göze sahip.
Anadolu’nun en eski ve en uzun taş köprülerinden biri olan Kırkgöz Köprüsü adeta yıllara meydan okuyor. Antik Kral Yolu ve Tarihi İpek yolu üzerinde yer alan köprü, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde çeşitli onarımlar geçirdi. 16. yüzyılda 1. Süleyman’ın Bağdat seferi hazırlıkları kapsamında Mimar Sinan tarafından onarıldı. Sinan bu onarım esnasında köprüyü kuzey yöne doğru 200 metre uzatarak 22 kemer eklemiş, bunun yanında bir namazgah ve kitabede inşa etmiştir. Kurtuluş Savaşı esnasında Yunan kuvvetleri tarafından tahrip edilen köprünün kitabesi nehre düşmüş ve daha sonra bulunarak müzeye nakledilmiştir.
