1985 yılında doğduğu Muş Varto’da 7 yıl yaşadıktan sonra Erzurum Hınıs’a göç ettiklerini ifade eden Özdemir, “6 yıl da burada yaşadıktan sonra, çok küçük yaştan itibaren halk müziğine ve bağlamaya olan aşırı ilgimden dolayı babamla İstanbul’da bağlama imalat ustası olan ağabeyimin yanına geldim. 13 yaşımda sırf bağlama çalmayı öğrenebilmek için ilk defa gurbete çıkmış oldum. İstanbul’da bir yıl bağlamayla ilgilenip amatör derecede öğrendikten sonra liseyi okumak üzere tekrar Hınıs’a döndüm. Lisede edebiyat öğretmenim Mehmet Mertyürek sayesinde şiirle tanıştım. Ondan edebi sanat, halk şiirleri ve ozanlık geleneği üzerine eğitim aldım. Çocukluğumdan beri yoğun şekilde dinlediğim halk ozanlarının etkisi de olduğu için kısa sürede etkili şiirler yazmaya başladım. Bunun yanı sıra bağlama icramı da geliştirdim” dedi. 
İLK BESTESİNİ 15 YAŞINDA YAPTI
İlk bestesini 15 yaşındayken yaptığını belirten Özdemir, “Yaşadığım hayat ve dinlediğim müzik yazacağım şiir tarzını ve ozanlık geleneğindeki yerimi oluşturmaya başlamıştı. Lise biter bitmez İstanbul’a dönüp profesyonel müzik hayatına atıldım. Önce teorik müzik bilgisi olarak kendimi geliştirdim. 17 yaşımda ağabeyimin yanında bağlama eğitmenliğine başladım. O dönem beraber çalıştığımız müzisyen arkadaşım Varol Balabanoğlu ile hem bağlama üzerine hem de beste üzerine çalışmalar yaptık. Sonrasında yine müzikolog arkadaşım Ufuk Elik ile hem teorik, hem pratik olarak hem de yine besteler üzerine çalışmalar yaptık. Ozanlık geleneğine özellikle yoğunlaşıp, birçok dilde (eski Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Farsça) misafir anlamına gelen “mihman” kelimesinin isimleşmiş hali olan “Mihmani” mahlasını da bu süreçte edindim. Eğitmenlik ve beste çalışmalarıyla beraber sahne deneyimlerini de yine 17-18 yaşlarımdan itibaren yaşadım. İlk profesyonel Single çalışmam olan “Gönül “ isimli eserimi 2016 yılında gerçekleştirdim. Ekonomik ve ailevi sorunlara rağmen müziği hiç bırakmadım. Müzikte, gerek bağlama icrası, gerek eğitmenlik, gerek bestecilik gerekse sahne performansı olmak üzere her anlamda kendimi geliştirmeye gayet ettim, hala da bu gayretin içindeyim” diye konuştu.
“MİHMANİ ESERLERİ” PROJESİ
Uzun yıllardır bestelerinden oluşturduğu repertuarı müzikseverlerle buluşturmak amacıyla hep hayali olan “Mihmani eserleri” ismini verdiği proje çalışmasına başladığını kaydeden Özdemir, “İlk eserimi de yine uzun yıllardır beraber müzikle birlikte birçok şeyi paylaştığımız, dostlarım Serdar, Sevim ve Erdal Irmak kardeşlerle yaptık. Çok güzel ve değerli bir çalışma oldu. Şuan bu anlamdaki çalışmalarım devam ediyor. Yine “Mihmani eserleri” isimli projemin devamı olarak “Sevgi” ve “sakın beni unutma” isimli iki yeni çalışmamız da bitmek üzere. Biter bitmez, onları da yine güzel klipleriyle beraber dinleyicilerimizle paylaşacağım. En büyük amacım hatta hayalim ozanlık geleneğinin yaşaması ve devam etmesi konusunda bir nebze de olsa katkı sunabilmek ve o değerli geleneğin bir halkası olabilmek. Bu anlamda etkilendiğim ozanlarımız, Pir Sultan, Nesimi,  Veysel, Mahsuni ve Neşet Ertaş ve şu an ismini sayamadığım birçok değerli ozanlarımızın izini sürmek ve bıraktıkları ışığın sönmemesi için çalışmak” şeklinde konuştu.